VİDEO-ARŞİV

Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden Fatih Üniversitesi’ni de bünyesinde bulunduran Türkiye Sağlık ve Tedavi Vakfı'nın yönetimine kayyım atandığı haberi eğitim camiasına bomba gibi düştü. Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen skandal kararla, vakfın yönetimine daha önce Koza İpek Holding'e kayyım olarak getirilen ve Bugün ile Kanaltürk gibi birçok kurumu batıran Avukat Hasan Ölçer ile Mülkiye Başmüfettişi Vahdettin Özcan ve Mali Müşavir Faik Tiryaki kayyım olarak atandı.

Mahkemenin kayyım atama gerekçesi ise skandalı ortaya çıkardı. Buna göre, mahkeme, gerekçe olarak 2011-2015 yılları arasında üniversiteyi denetleyen İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü'nde görevli Başmüfettiş İhsan Torun'un raporunu gösterdi. Rapora göre, "mütevelli heyetin vakıf ve bağlı iktisati işletmesinin nakit varlığını değerlendirmemesi", "211 bin 680 lira tutarındaki 14 bağış çekinin tahsil edilmemesi", "bazı taşınmazların düşük bedellerle kiraya verilmesi" ve "vakıf yöneticilerinin basiretli davranmaması" kayyım ataması için gerekçe gösterildi.

Eğitim camiasında şok etkisi yapan kayyım kararına tepki gösteren Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen Başkanı İsmail Koncuk, "Meşhur bir kurt-kuzu hikayesi var. Kurt derenin üst kısmında, kuzu alt kısımda su içer. Ancak kurt, kuzuya 'suyumu neden kirlettin' der. Amacı kuzuyu yemektir. Kurt yemeye karar verdikten sonra biz ne desek boş. Maalesef Türkiye'de böyle yanlış bir düzen oluşturuldu" diyor. Bu düzenin kimseye bir faydası olmayacağına dikkat çeken Koncuk, "Adalet mekanizması sakatlanırsa, yarın bunları yapanları da vurur. Hukuk, adalet herkes için lazım. Türkiye'nin bu hastalıklı durumdan kurtulması gerekiyor. Yoksa kimseye huzur yok" uyarısı yapıyor.

Skandal el koyma kararıyla ilgili Sağlık ve Tedavi Vakfı tarafından yapılan açıklamada "Vakfımızın senedinde yönetim organı olarak 'yönetim kurulu' değil 'mütevelli heyet' bulunmaktadır. Hukuken var olmayan yönetim kuruluna kayyım atanmıştır. Böyle bir karar, anayasa başta olmak üzere vakıf mevzuatına, hukuka ve mantığa açıkça aykırı olup yok hükmündedir. Hukuka ve akla aykırı bu karara karşı tüm hukuki yollara başvurulacaktır" denildi. Kayyım atama gerekçesinde terör soruşturması olmadığına dikkat çekilen açıklamada "Vakfımızın hiçbir terör örgütü ve illegal yapılanmalarla bağlantısı olmayıp şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da milletimize ve tüm insanlığa yararlı işler yapmaya, anayasa ve kanunlara bağlı kalmaya ve evrensel ilkeleri savunmaya devam edecektir" ifadeleri kullanıldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Fatih Üniversitesi ise medyada yer aldığı gibi kayyım atama kararının üniversiteye değil, üniversitenin bağlı bulunduğu vakfa atandığına dikkat çekildi. Açıklamada, "Üniversitemiz 20 yıldan bu yana 124 farklı ülkeden 15 bini aşkın öğrencisi ve dünya çapında bilimsel birçok projesiyle eğitim öğretime devam etmektedir. Engellenmezse ulusal ve uluslararası alandaki başarılı akademik çalışmalarına ve insanlığa hizmet etmeye devam edecektir" denildi.

Mali açıdan en sorunsuz üniversiteler arasında yer alan Fatih Üniversitesi'ne el konma sebebi olarak gösterilen komik gerekçeler, Koza İpek Holding'e el konulmasındaki "Bu kadar hatasız holding olmaz" gerekçesini hatırlattı. Dünyanın 124 ülkesinden öğrencisi olan Fatih Üniversitesi, Türkiye'deki 76 vakıf üniversitesi arasında mali açıdan en iyi durumdaki kurumlardan biri. University Ranking by Academic Performance (URAP) sıralamasında vakıf üniversiteleri içerisinde İstanbul’da 4'üncü sırada yer alan üniversite, LYS'de derece yapan öğrencilerin de ilk tercihi.

MEYDAN-BURAK KILIÇ