Sözcü yazarı İsmail Saymaz’a konuşan Çeviker çifti, “Erzan ‘Özellikle danışmana söylemeyin. Bu fondan haberleri yok. Bankada ayrı bir departman' dedi. Erzan'a ‘Kaç kişilik kadro, tanışmak istiyorum' dedim. Arıyor, suç ortağı çıkıyor, ‘Meşgul' diyor. Hep böyle atlatıyor” dedi.
Erzan’ın 2.2 milyon dolar için el yazısıyla basit bir evrak düzenleyip, kaşe ve imza atarak kendilerine verdiğini anlatan Çeviker çifti, bu kağıtta 25 gün sonra, 10 Mart 2023'te 2.765.700 dolar alacakları yani tam olarak 550 bin dolar faiz farkı alacakları yazdığını aktardı. Çift, Erzan’ın bu elle yazılmış belge için de “Banka istemlerinde matbu hale getirilmedi. Sadece benim bilgisayarımda kayıtlı. Belge olarak vermiyoruz, bilgi amaçlı veriyoruz” dediğini söyledi.
Kendilerini 31 Mart’a kadar oyaladığını söyleyen İnci Çeviker, “Yemin etti. ‘Kariyerim var, kendimi riske atar mıyım, paranızı alacaksınız' diyordu. Her gün başka bir şey uyduruyordu. Bülent'in elinden tutup sakinleştiriyor, ‘Kendinizi boş yere üzüyorsunuz' diyordu” dedi.
Erzan’ın “Para hesaba düşmedi, “Saklama hesabına takıldı” gibi ifadelerle kendilerini oyaladığını, düzenlediği sahte evrakta Çeviker çiftine 3 Nisan’da 3 milyon dolar ödeneceğinin yazdığını anlatan çift,
“Erzan o paraları başkalarına vermek için bizden aldı. Bizi dolandırmak için bankanın adını kullandı” diyen Bülent Çeviker olayın ortaya çıktığı günü şöyle anlattı:
“Erzan'ı aradım. Telefonu kapalıydı. Şubeyi aradım. ‘İzinli' dediler. Eşimi savcılığa gönderdim, ben genel müdürlüğe gittim. Bankanın haberi yoktu. ‘Seçil paramızı aldı, ortalıkta yok, yurtdışına kaçacak' dedim. Şoka girdiler.”
Dolandırıldıklarından kuşkulanan Çeviker çiftinin, Erzan’ın evlerine geldiği gün aldığı ses kaydı ise şöyle:
İnci Çeviker: Bu senin müşterilerinin fonuydu. Ondan sonra bitti değil mi?
Erzan: İşlem bitti, kapattılar.
İnci Çeviker: Biz nereye girdik.
Erzan: O işlemi uzattılar. O işlem devam ediyor.
Çeviker: Hoca da (Fatih Terim'i kastediyor) devam etmiş oldu. Öyle mi?
Erzan: O da devam etti tabii ki…
İnci Çeviker: Biz parayı alacak mıyız?
Erzan: Tabii ki alacaksınız. Parayı almama gibi hiçbir riskiniz yok. Rahat olun.
Bülent Çeviker: Rakam değişmeyecek, 5.000.000 dolar. Bize yeni bir kağıt verecek misin?
Erzan: Vereceğim tabii ki. Mevcut kağıdın altına bakiyesini yazarım, imzalarım.
Bülent Çeviker: Resmi evrak alabiliyor muyuz?
Erzan: Bizim evrak ondan daha değerli. Resmi evrak dediğimiz o zaten. Ama işlem vadesi bitene kadar oraya girersek o kadar kârı niye alıyoruz diye sorgulanır.
Bülent Çeviker: Sorgulanırsa adım, TC kimlik numaram yazıyor değil mi?
Erzan: Yazıyor. Ama işlemin içinde gizli bir isim kodundayız biz. O yüzden sorgulatamıyor.
Bülent Çeviker: Resmi evrak alınacak olsa onu hoca alır sadece.
Erzan: O da almıyor. Almasına gerek yok. Çünkü bugüne kadar çok aldı gitti.
Çeviker: O zaman antetli kağıda yaz. Şu tarihte 5.000.000 falan diye. Ben uğrayıp alırım.
Bülent Çeviker: Şimdi hiçbir sorun çıkmayacak değil mi?
Erzan: Hayır çıkmayacak. Yüzde yüz emin olun.
İnci Çeviker: Ben de söylüyorum Bülent'e, işi vardır. Yatırdım diyor yatırmıyor. Öyle şeyler olunca siniri bozuldu. Güven kayboluyor.
Erzan: Yatırmıyor kısmı şu. İlk defa uzatılan bir işlemin içinden para çekilmek istendi. Sistemsel olarak bunu yapabileceğimi düşündüydü karşısı ama yapamadı. Herkese zararı olurdu. Faizi giderdi.
Bülent Çeviker: Ben 5.000.000 alacak mıyım?
Erzan: Alacaksınız. Kesin alacaksınız.
Çeviker: Elim ayağım titriyor. Bende uyku muyku kalmadı.
Erzan: Hay Allah'ım. Ne yapalım Bülent bey. Para kazanacaksınız. Rahat olun.