(...)
Neden MHP dahil edilmeden Türkiye’de Kürt meselesi çözülemez? Geçmişten iki örnek vereyim:
Ermeni meselesi Türkiye’de en az Kürt meselesi kadar zor bir konudur. 1993 yılı Mart ayında MHP lideri Alparslan Türkeş’in Paris’te Ermenistan Cumhurbaşkanı Ter Petrosyan’la yaptığı görüşme o tarihten itibaren bütün hükümetlerin adeta yolunu açtı. Ermeni meselesine bulaşmaktan korkan siyasetçilere birden cesaret geldi.
İkinci örnek bizzat Kürt meselesine ilişkin… Abdullah Öcalan’ın 1999’da yakalanmasından sonra idam siyasetin bir numaralı konusu haline geldi. Saatler süren toplantılarda MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ikna edilmesiyle idam cezası kaldırıldı.
Faruk Bildirici “Yemin gecesi” isimli kitabında 1992’deki Nevruz olaylarından sonra MHP lideri Alparslan Türkeş’in Diyarbakır milletvekili Leyla Zana ile yaptığı bir görüşmeden söz eder. Bu görüşmede Leyla Zana’ya “Kızım” diye hitabeden Türkeş şöyle der:
“Benim yeğenlerim de Kürt’tür. Kız kardeşim bir Kürt’le evlidir. Birbirimizden ayrılmamız mümkün değil. Bu ülke, Türk-Kürt çatışmasıyla bölünür.”
Bugün Devlet Bahçeli HDP’lilerle böyle bir görüşme yapar mı? Epey zor gözüküyor… Kürt meselesini çözmek de bu yüzden çok zor…