Hükümetin, dershaneleri kapatıp özel okula dönüştürme projesi sınıfta kaldı. Sabancı Üniversitesi'nin bünyesinde faaliyet gösteren Eğitim Reformu Girişimi'nin hazırladığı rapor, bakanlığın özel okul teşviklerinin fakir öğrencilere fayda sağlamadığını ortaya koydu. Teşvikin yine parası olan ailelerin çocuklarına yaradığı belirtildi. Zira, bakanlık ilk ve ortaöğretimdeki öğrencilere 3 bin ile 3 bin 500 lira arasında devlet desteği veriyor. Ancak, rapora göre Eylül 2014 itibarıyla ortalama özel ilköğretim okulu fiyatı 13 bin 219, özel lise fiyatı ise 15 bin 979 lira. Bu durumun da düşük gelirli ailelerin çocukları için bir dezavantaj olduğu belirtiliyor. Bakanlığın, özel okul teşviklerini gözden geçirip yeniden belirlemesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
Eğitim Reformu Girişimi, dün Sabancı Üniversitesi'nin Karaköy'deki binasında basın toplantısı düzenleyerek, geçtiğimiz eğitim-öğretim yılındaki gelişmeleri içeren “Eğitim İzleme Raporu 2014-15” adlı raporun sonuçlarını açıkladı. Raporda, yönetim ve finansman, öğrenci, öğretmen, eğitimin içeriği ve öğrenme ortamları gibi beş başlık yer aldı. Eğitimde nitelik sorununun arttığı, eşitsizliklerinin giderilemediği ve öğretmen niteliklerinin yetersiz olduğu vurgulandı. Mevcut eğitim sistemi için alarm zillerinin çaldığı dile getirildi.
Eğitim sistemiyle ilgili birçok uyarının yapıldığı raporda, Milli Eğitim'in dershaneleri kapatarak özel liselere çevirmesi de ele alındı. Bakanlığın, özel liseler için vereceği teşvikler masaya yatırıldı. Özel okul teşviklerinde destek verilecek öğrencilerin belirlenmesinde uygulanan puanlama sisteminin adil olmadığına dikkat çekildi. Rapora göre, bakanlığın ilk ve ortaöğretimde öğrencilere 3 bin ile 3 bin 500 lira arasında destek verdiğini ancak Eylül 2014 itibarıyla ortalama özel ilköğretim okulu fiyatının 13 bin 219, özel lise fiyatının ise 15 bin 979 lira olduğu vurgulandı. Buna göre, aileler destekten yararlansa bile özel okul ücretlerinin önemli bir kısmını kendileri ödemek zorunda. Bu durumun da düşük gelirli ailelerin çocukları için bir dezavantaj olduğu ve bu çocukların yine kötü şartlarda eğitim veren devlet okullarına mahkum olmasına neden olduğu ifade edildi.
