HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Meclis Genel Kurulu'nda milletvekillerine seslenerek, "Tahir Elçi'yi katledenler, Hrant Dink'i katledenler, Savaş Buldan'ları katledenler, bütün faili meçhul cinayetleri gerçekleştirenler, bu toplumda engerekler ve çıyanlardır değil mi? Meclis bunları korumamalıdır. Her bir kardeşimiz oy kullanırken lütfen yine bir faili meçhul cinayet mağduru, kurbanı olan Sayın Başkanın, Sayın Pervin Buldan'ın gözlerine bakarak oy kullansın." dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 29. birleşimi yoklama ile açıldı. Birleşimi Meclis Başkanvekili Pervin Buldan yönetiyor. HDP Grubu'nun "Hrant Dink cinayetinde rol alan derin ilişkilerin üstüne gidilmesi ve adaletin yerine getirilmesi" amacıyla verdiği Meclis araştırma önergesi görüşüldü. Önerge, AK Parti'nin oylarıyla reddedildi.
CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesinin üzerinden 9 yıl geçmesine karşın; Dink'in öldürülmesiyle ilgili hukuki sürecin bir tetikçi etrafındaki birkaç kişinin ötesine geçemediğini söyledi. "Tetiği çeken cinayet sanığı yakalanmış olmakla birlikte, onun arkasındaki güçler, oynanan oyunlar henüz tümüyle açığa kavuşturulmamıştır. Bunun acısını ve utancını hâlâ hepimiz yüreklerimizde yaşıyoruz." diyen Adıgüzel, "Cinayetin ardından izlenen süreçte, adaletin tesisinde yaşanan sonuçlar toplumun vicdanında derin yaralar bırakmıştır. Bugün geldiğimiz noktada, Hrant Dink'in ölüm emrinin kimler veya kimin tarafından verildiğinin açığa çıkartılmasının çok çok daha uzağındayız. Hrant Dink cinayeti davasında soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmemesi, bu cinayetlerle olan derin ilişkilerin açığa çıkartılmaması, Dink'in katledilmesindeki ihmal ve kasıtlı uygulamaları olan ve haklarında soruşturma açılan kamu görevlilerinin görevlerine hâlen devam etmesi, adaletsizliği derinleştirmeye devam etmektedir. Onca yıldan sonra, Hrant Dink cinayetinin planlı bir suikast olduğunun açığa çıkmasına rağmen cinayet sonucu yürütülen soruşturmalar etkin bir şekilde yürümemiş, yürütülmemiştir. Yıllar sonra, 2015 yılında, Dink'i ölüme götüren süreçte ülkenin en önemli pozisyonlarında bulunan polisler, polis şefleri cinayeti neden önlemedikleri konusuyla ilgili soruyla ilk kez karşı karşıya kaldılar. 26 kamu görevlisi hakkında dava açıldı fakat bununla birlikte, kamu görevlileri mahkeme önüne çıkarılmadan, iddianameyi hazırlayan ve hâlâ soruşturmayı yürüten savcı daha bir hafta önce, 11 Ocak 2016 tarihinde Dink soruşturmasından alındı. Savcının görevden alınması akıllara şu soruyu getirmektedir; sevgili Rakel Dink'in de söylediği gibi bebeklerden katil yaratan karanlığı gerçekten ne kadar sorgulamak istiyor, bebeklerden katil yaratan karanlığı gerçekten ne kadar sorgulamak istiyorsunuz ben de çok merak ediyorum." diye konuştu.
AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal'ın, Hrant Dink cinayetinin arkasında Hizmet Hareketi'nin olduğunu iddia etmesi tartışmaları da beraberinde getirdi. CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm de "Bu Fethullah terör örgütünden söz ediyorsunuz ama herkes biliyor ki -sizler de biliyorsunuz- bu terör örgütü varsa bence doğrudan siz de yargılanırsınız. Onlarla siz işbirliği yaptınız, kader birliği yaptınız ve Fethullah Hoca'nın elini öpmek için de sıraya girdiniz değerli arkadaşlar. Amerika'ya kaç tane bakanınızın gidip el öptüğünü biliyorsunuz, birincisi bu." ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından alıntılar yaptı. Akçay, "Günaydın diyorum. Buradaki bazı sayın konuşmacıları devlet içindeki çeteleşmeleri araştırmaya emniyet teşkilatı bünyesinde AKP odaklı cemaat ilişkileri ağını ortaya çıkarmakla başlamalıdır diyorum ve bunu vicdanlara, mantığa, muhakemeye ve insafa da davet ederek bir hatırlatma yapmak istedim." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise "O geçmiş bizim başımızın tacıdır, onurumuzdur, aslında sizin de onurunuzdur. Senin deden de Cumhuriyet Halk Partiliydi merak etme. Biz 1950'ye kadar olan dönem için demokrasi dedik de dediğimizi mi unuttuk? Biz Türkiye'de 1950'ye kadar olan dönemle ilgili 'Bu dönem demokrasinin en parlak dönemi' mi dedik? Cumhuriyet Halk Partisi 1946'da ama esas itibarıyla 1950'de bir imparatorluğun külleri üzerinden -altını çizerek söylüyorum- hep birlikte kurduğumuz cumhuriyeti demokrasiyle tanıştırmış bir partidir. Gönlümüz arzu ederdi ki siz on üç yıllık iktidarınızda o cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırsaydınız. Demokrasinin bir tepki ve protesto rejimi olduğunu bile içine sindiremeyen bir siyasi partinin kıymetli milletvekillerinden Cumhuriyet Halk Partisi'nin alacağı demokrasi dersi olamaz; bunun altını çizmek istiyorum. Öte yandan, İsmet İnönü'yle ilgili, hakkında hiçbir şaibe olmadı. İsmet İnönü dediğiniz adam, Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası'nda 25 kuruşluk bir yolsuzluk tespit edildi diye, Başbakan İsmet İnönü, çıktı Cumhurbaşkanı Atatürk'e istifa mektubunu sundu ama siz 17 ve 25 Aralık gibi Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunu, en büyük rüşvet ve nüfuz suistimalini o parmaklarınızla akladınız ya, bunun vebali, bunun günahı size yeter!" şeklinde konuştu.
Söz alan HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, samimiyeti ölçecek bir aracın henüz icat edilmediğini söyledi. "Somut vakalar, somut adımlar, hadiseler karşısında takınacağımız tavır ve tutumlar samimiyetimizin ölçütü olabilir." diyen Baydemir, şöyle devam etti: "Tahir Elçi'yi katledenler, Hrant Dink'i katledenler, Savaş Buldanları katledenler, bütün faili meçhul cinayetleri gerçekleştirenler bu toplumda engerekler ve çıyanlardır değil mi? Ahmet Arif'in dediği gibi, 'Bunlar, engerekler ve çıyanlardır / Bunlar, aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır / Tanı bunları.' Meclis bunları korumamalıdır. Her bir kardeşimiz oy kullanırken lütfen yine bir faili meçhul cinayet mağduru, kurbanı olan Sayın Başkanın, Sayın Pervin Buldan'ın gözlerine bakarak oy kullansın. İşte, bugün bu vesileyle bir samimiyet testinden geçiyoruz. Gerçekten yüzleşmek istiyor muyuz? Gerçekten o engerekleri, çıyanları, bu ülkenin ortak geleceğine darbe vuranları yargı önüne çıkarmak istiyor muyuz? Buyurun, oy verelim; buyurun, bu araştırma önergesi kabul edilsin, Parlamento buna el koysun ve altı aydır Parlamentonun işlevsizliği bu vesileyle hayırlı bir sonuçla da ortadan kalkmış olsun."
HDP Grubu'nun Hrant Dink cinayetine ilişkin önergesi AK Parti oylarıyla reddedildi. Önergenin reddedilmesinin ardından Meclis Başkanvekili Pervin Buldan, "Sayın Baydemir, ne yazık ki hiç kimse gözlerimin içine bakmadı, bakamadı." değerlendirmesinde bulundu. Baydemir ise "Bakamazlar Sayın Başkan, bakamazlar." dedi.
CİHAN