Geçtiğimiz hafta bu konuyla ilgili bir açıklamada bulunan
Rasmussen, aralarında
Euro'ya geçişin de bulunduğu 4 farklı konuda ayrı ayrı
referandum yapılmasıyerine tek bir referandumla bütün konuların oylanmasının daha doğru olacağını savundu.
1973 yılında AB üyeliğine giren
Danimarka 1993 yılında gerçekleştirilen Edinburg zirvesinde;
savunma, ekonomi, hukuksal
işbirliği ve dış
politika konularında AB'den bağımsız hareket etme ayrıcalığı elde etmişti. O günden beri
ülke yönetiminde olan bazı politikacılar bu ayrıcalıkların Danimarka'ya yarardan çok zarar getirdiğini savunmuş ve kaldırılması için referandum yapılmasını istemişti. Helen NATO Genel Sekreterliği görevini yürüten Danimarka eski
Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'de bunlardan biri. Rasmussen, başbakanlığı bırakmadan önce yaptığı açıklamalarda Danimarka'nın AB resmi para birimi Euro'ya geçmediği için uluslararası mali krizden daha çok etkilendiğini savunmuş ve referandum yapılmasını istemişti. Dönemin
Dışişleri Bakanı Per Stig Möller referanduma karşı çıkmış ve Danimarka'nın 1993'te elde ettiği ayrıcalıkları terketmesi için doğru zamanın henüz gelmediğini savunmuştu.
Gelinen noktada referandum için net bir tarih söylemek mümkün değil.
Hükümet bu konuda bir program belirlemiş değil ve muhalefet partileri hala hareretle bir referanduma karşı çıkıyor. Danimarka Halk Partisi ise ayrıcalıkların terkedilmesi bir tarafa AB'nin kendisine bile karşı çıkıyor. Başbakan Rasmussen de geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada Danimarka'nın
ekonomik yapısının henüz AB ile tam bir işbirliğine hazır olmadığını belirtti. Ancak yine de 23 Şubat'ta gerçekleştirilen tarihi
kabine revizyonuyla Danimarka'nın yeni
Dışişleri Bakanı olan Muhafazakar Parti Başkanı Lene Espersen'in bu konudaki ısırarlı yaklaşımı referandum tarihini öne çekebilir.
Danimara için, başta para birimi olarak Euro'ya geçiş olmak üzere;
aile birleşimi konusunda 24 yaş kuralının kaldırılması ve AB yönetmeliklerine uyma mecburiyeti, savunma konusunda AB kurallarına bağlılık,
dış politikada
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) çıkardığı yasalara itaat etme gibi pek çok yeni yükümlülük anlamına gelen söz konusu referandum diğer taraftan ülkenin AB'ye uyum sürecini de tamamlamış olacak. Bu yüzden Dışişleri Bakanı Lene Espersen referandumda oylanacak şeyin ayrıcalıklardan ziyade Danimarka'nın AB'ye tam üye olması ya da olmaması olduğununun altını çiziyor.
Daha önce çeşitli kereler özellikle entegrasyon konusundaki bağımsız tavrı dolayısıyla birçok uluslararası organizasyonun sert eleştirilerine
hedef olan Danimarka'nın referandumdan çıkacak olumlu bir sonuçla AB'ye tam olarak entegre olması bekleniyor.(CİHAN)