[Esra Büyükcombak] Sabah güneşinin göz sağlığına etkisi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Eylül 7 2022
Samanyoluhaber.com yazarı Akademisyen Esra Büyükcombak bu haftaki yazısında, okuyucularına 'Sabah güneşinin göz sağlığına etkisi' konusunu anlattı
[Esra Büyükcombak] Sabah güneşinin göz sağlığına etkisi

ESRA BÜYÜKCOMBAK 
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)


Anadolu'da çokça söylenen güzel bir söz vardır; " Müslümanın üzerine güneş doğmaz." Bu ifade bilimsel çalışmalarla daha fazla anlam kazandı diyebiliriz. Sabahın erken saatlerinin günün en verimli saatleri olması, yapılan araştırmalarla güneşin ilk ışıklarının vücut üzerindeki terapötik etkileriyle daha iyi anlaşılıyor. 

Gözlerimiz sürekli olarak muazzam şekilde görsel bilgi bombardımanına maruz kalır. İnsan gözündeki optik sinirlerin, yaklaşık 125 milyon fotoreseptör hücreden (çubuklar ve koniler olarak bilinir) ışık sinyali alıp beyne ilettiğini biliyor musunuz? Peki bu sayede çevremizdeki milyonlarca şekil, renk ve sürekli değişen hareketin saatte 500 km’lik hızla beynimize gönderildiğini... Gözlerimizin, başımızın ve vücudumuzun sıklıkla hareket halinde olması nedeniyle, görsel algımız sürekli olarak değişir. Bu kadar yoğun mesaisinin yanı sıra gözlerimiz sirkadiyen ritmimizin (iç saat, biyolojik saat) ayarlamamızda da görev alır. Biyolojik saat ayarlaması gözümüze gelen ışıkla gerçekleşir. 

Sabah erken saatlerdeki güneş ışığı, gün ortasından sonraki güneş ışığına kıyasla ölçülü ve filtrelenmiş olduğundan göz sağlığına çok daha iyi gelir. Gün doğumu ve gün batımı sırasında, güneş gökyüzünde daha alçaktadır ve güneş ışınları Dünya atmosferine belli bir açıyla gelir. Ufukta alçaktan Dünya'ya çarpan ışınlar, düşük frekanslı mavi ışığı saçarken, yüksek frekanslı kırmızı ışık bozulmadan kalır. Bu nedenle gün doğumu ve gün batımı sırasında daha çok kırmızı ve daha az mavi görürüz. Gün boyunca gördüğümüz mavi gökyüzü, yüksek frekanslı mavi ışığın kolayca dağılmasının bir sonucudur. 
<

Bu haberler de ilginizi çekebilir