Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk: Yargı anlayışından tiksinti duydum

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ocak 8 2016
Eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, son yıllarda yaşanan hukuksuzluklar karşısında dehşete düştüğünü belirterek, "Her şeyden önce insan olmaktan utandım. Sonra da bu yapılanların tersini anlattığım öğrencilerimden, en acısı ve korkuncu da hukukçu olmaktan utandım. İlk kez ülkemdeki adalet, yargı anlayışından tiksinti duydum." dedi.
Eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, son yıllarda yaşanan hukuksuzluklar karşısında dehşete düştüğünü belirterek, "Her şeyden önce insan olmaktan utandım. Sonra da bu yapılanların tersini anlattığım öğrencilerimden, en acısı ve korkuncu da hukukçu olmaktan utandım. İlk kez ülkemdeki adalet, yargı anlayışından tiksinti duydum." dedi.

Sami Selçuk'un, hükümete ve savcılara açık mektup şeklinde kaleme aldığı ve Zaman gazetesinin bugünkü nüshasında yer alan yazısı şöyle:

SAYIN İKTİDAR,

Merak ediyorum "acaba orada mısın?" Oradaysan lütfen bir insan/yurttaş olan bana iyi kulak ver!
Kendisini yüz yüze tanımadığım, ama iktidarınızın seçtiği eski bir Rektör, önceki günlerde feryat ediyordu. Tam dört gün boyunca suçunun ne olduğu kendisine bildirilmeksizin gözaltında tutulduğunu, ama ayrıcalık tanınıp bir battaniye verildiğini, ömründe ilk kez kitap okumaktan yoksun bırakıldığını yana yakıla anlatıyordu. Bilmiyorum, bu sesi duydun mu, duyabildin mi?

Neden biliyor musun? Gözaltına alınan ve aralarında kalp, kanser hastası da bulunan ötekiler ya da daha doğru bir anlatımla ötekileştirildikleri anlaşılanlar, eksi 4-5 derecede çoğu battaniyesiz, spor minderleri üzerinde kendi giysileriyle uyumak zorunda kalmışlar. Bunların aralarında 70, 80 yaşında olanlar, bir buçuk yaşındaki çocuğunu izin verilmediği için iki gündür emziremediğinden yakınan kadınlar varmış. Ancak kendisine battaniye verilen Rektör'e göre, bu durum işkence ile farkı gösteren "yetmez ama evet" anlamında bir ayrıcalıkmış!?

AMAN TANRIM, NE GÜNLERE KALMIŞ TÜRK İNSANI!

Dehşete düştüm. Her şeyden önce insan olmaktan utandım. Sonra da bu yapılanların tersini anlattığım öğrencilerimden, en acısı ve korkuncu da hukukçu olmaktan utandım. İlk kez ülkemdeki adalet, yargı anlayışından tiksinti duydum.

27 Mayıs 1960 hükümet darbesinde olanları bir yedek subay öğrencisiyken darbenin çirkin yüzünü görmüş biri olarak o dönemde bile gözaltına alınanların, yakalananların güvenlikleri ve sağlıkları dev

Bu haberler de ilginizi çekebilir