Eski milletvekili Sebahat Tuncel'in terör örgütü üyeliğinden yargılandığı davada beraat kararı verildi. Tuncel'in daha önce aldığı 8 yıl 9 aylık ceza Yargıtay tarafından onanmış ancak Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararı üzerine yeniden yargılama yapılmıştı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Sebahat Tuncel katılmadı.
Duruşmada kütalaasını açıklayan savcı, sanığa PKK silahlı terör örgütü üyesi olmaktan dava açıldığını hatırlatarak cezalandırılmasına yeterli vicdani kanaat oluşturan delil bulunmadığını kaydetti. Bu nedenle beraat kararı verilmesi yönünde görüş belirtti.
Mütalaaya karşı avukatlar ortak savunma yaptı. Savcının görüşünün hukuka uygun olduğunu belirten avukatlar beraat kararı verilmesini talep etti.
Hükmünü açıklayan mahkeme, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraat kararı verdi. Yargılamanın 11 yıldır sürdüğünü kaydeden başkan, yargılama giderinin en üst sınırdan tutulduğunu ve 8 bin lira vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesini kararlaştırdı.
Karar açıklandığı sırada mahkeme başkanının sanığın ismini Sebahat Akkiraz diye telaffuz etmesi gülüşmelere neden oldu. Hatasını düzelten başkan, "Karıştırdım. Sebahat Akkiraz CHP vekiliydi. Basından biliyoruz bunları." dedi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Sebahat Tuncel, 'PKK terör örgütü üyesi olmak' suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmış ve bu ceza Yargıtay tarafından onanmıştı. Avukatların AYM'ye başvurması üzerine verilen hak ihlali kararı nedeniyle de yeniden yargılama kararı verilmişti. Son seçimde milletvekili adayı gösterilmeyen Tuncel'in vekilliği bittiği için yargılanmasına yeniden başlanmıştı.
VEKİL SEÇİLİNCE TAHLİYE OLDU
2007 yılında başlayan yargılamadan kısa süre sonra tutuklu olan Tuncel milletvekili seçilmişti. Bunun üzerine mahkeme, Anayasa'nın 83. maddesi uyarınca 'milletvekili olarak Meclis kararı olmadıkça tutukluluk haline ve yargılamasına devam edilemeyeceği' gerekçesiyle tahliye etmişti.
TAHLİYE GEREKÇESİ DEĞİŞTİ
Başsavcılık ise bu karara itiraz etmişti. Başsavcılık, Anayasa'nın 14. maddesinde devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü amaçlayan faaliyetlerin, yasama dokunulmazlığı kapsamı dışında olduğunu ve istisna teşkil ettiğini belirterek, bu faaliyetlerin de TCK ve Terörle Mücadele Kanunu'nda gösterildiğini kaydetti.Tuncel hakkında düzenlenen iddianamedeki sevk maddelerinin de bu kapsamda bulunduğunu ifade eden Başsavcılık, Tuncel'in yasama dokunulmazlığı bulunduğu gerekçesiyle tahliye edilmesinin yasa hükümlerine aykırı olduğunu vurgulamıştı. Tahliye gerekçesinin düzeltilmesi istenmişti. Bu talebi değerlendiren mahkeme, yasama dokunulmazlığıyla ilgili hükümle birlikte değerlendirme yapılması gerekirken maddi hata sonucu tahliye kararında bu değerlendirmenin yapıldığını belirterek Başsavcılığın itirazını kabul etmişti. Mahkeme, Tuncel'in tahliye gerekçesini de 'milletvekili olması nedeniyle kaçma ve delilleri karartma ihtimalinin kalmamış olması' şeklinde değiştirmişti. Tuncel yaklaşık 9 ay tutuklu kalmıştı.
İLK MÜTALAADA 15 YILA KADAR HAPSİ İSTENMİŞTİ
14 Şubat 2008'de verilen ilk mütalaada Tuncel'in suç tarihinde DTP delegesi olduğunu kendisine ait pasaport ile yasal yollardan 12 Haziran 2004 tarihinde Şırnak Habur sınır kapısından Kuzey Irak'a geçtiğini, PKK/ Kongra- Gel silahlı örgütünün 2004 yılı Temmuz ayında Kuzey Irak'taki kamplarında yapılan PKK/KONGRA-GEL /PRD Kongresine örgüt mensuplarının giydiği kıyafetle katıldığını anlatmıştı. 20 Ağustos 2004 yılında Habur sınır kapısından yurda giriş yaptığı 5 kasım 2006 tarihinde de Bağcılar DTP binasında PKK/Kongra-gel terör örgütünün üst düzey yöneticilerinin toplantı yaptıklarına dair alınan istihbari bilgiye istinaden yapılan aramada, sanığın Bağcılar DTP ilçe binasında toplantı yapıldığı sırada yakalandığını belirten savcı, "Sanığın PKK/ Kongra-Gel terör örgütü üyesi olduğunun, daha önce örgüt adına faaliyetlerde bulunan tanık İbrahim Çakmaz'ın mahkeme aşamasında değişmeyen ifade ve teşhisleri ile ve tüm dosya kapsamın ile anlaşılmıştır." demişti. Savcı, Tuncel'in 'Terör örgütü üyesi olmak' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.
CİHAN