Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski
Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) Yönetim
Kurulu üyeleri hakkında, ''süresi içinde
genel kurulu toplamayarak görevlerini
ihmal ettikleri'' ve ''Dernekler Yasası'na aykırı davrandıkları'' iddiasıyla yürütülen
soruşturmada ''
takipsizlik'' kararı verdi.
Alınan bilgiye göre,
İstanbul Büyükşehir Belediye
spor Kulübü Başkanı
Göksel Gümüşdağ ile
Kayserispor Kulübü Başkanı Recep Mamur'un suç duyurusu üzerine, eski TFF Yönetim Kurulu Başkanı
Haluk Ulusoy, eski
Başkanvekili Affan Keçeci, eski Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Kemal Ünsal,
Cihangir Onger,
Erdal Batmaz, Mustafa Urhan, İbrahim Usta, Metehan Berktaş, Turan Özen, Ender Alkoçlar, Rafet Kırgız, Tahir Kıran, Eyüphan Eyüboğlu ve Mustafa Yazıcı hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.
Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheliler hakkında, ''kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Kararda, 4
Aralık 2007'de yürürlüğe giren ve 3813 sayılı
Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Yasa'da değişiklik yapan 5719 sayılı Yasa'nın geçici 1. maddesine göre, TFF Genel Kurulunun, 4 Ocak 2008'e kadar yapılması gerektiğine dikkat çekildi.
Buna karşın, şüphelilerin genel kurulu, 27
Şubat 2008'de toplantıya çağırdığına işaret edilen kararda, ancak bazı spor kulüpleri ve kişilerin,
Bakırköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesine ihtiyati
tedbir talebiyle başvurdukları belirtildi.
Mahkemenin, 31 Aralık 2007'de, TFF
yönetiminin,
yasanın belirlediği süre içinde genel kurulu toplayamayacağı gerekçesiyle, 3 kişiyi genel kurulu toplantıya çağırmak ve en kısa sürede gerçekleştirilmesini sağlamakla görevlendirilmesine karar verdiği anımsatılan kararda, mahkemenin bu kararına yapılan itirazın da reddedildiği bildirildi.
Kararda, mahkemenin görevlendirdiği kişilerce, TFF Olağanüstü Genel Kurulunun, 17 Ocak 2008'de toplandığı hatırlatıldı.
Şüphelilerin, yasada öngörülenden sonraki bir tarihi genel kurul için belirlemelerinin yasaya aykırı olduğu belirtilen kararda, ''Sulh hukuk mahkemesinin genel kurulu hazırlamak ve yapmak üzere 3 kişiyi görevlendirmesiyle şüphelilerin genel kurulu yapma görevlerinin bulunduğu düşünülemez'' görüşüne yer verildi.
Kararda, aksi yöndeki uygulamanın, şüphelilerin ''yargı kararının önüne geçmeleri ya da yargı kararına uymamaları'' gibi bir sonuç doğuracağı vurgulanarak, bir başka ifadeyle şüphelilerin yasa gereği genel kurul toplantısı yapma görevlerinin yargı kararıyla sona erdiği belirtildi. Kararda, bu durumda, şüphelilerin eylemlerinin, 'görevi ihmal' ya da 'Dernekler Yasası'na aykırı bir suç' oluşturmadığı sonucuna varıldığı kaydedildi.