Diyarbakır'da 1996'da PKK'nın ilk canlı bombacısını etkisiz hale getiren ekipte yer alan eski emniyet müdürü İlyas Burunak, canlı bombaları takipten birinci derece sorumlu kurumun MİT olduğunu söyledi. Burunak, "Canlı bomba listesi varsa patlama riski vardır. 'Takip etmedik, yakalayamadık, etkisiz hale getiremedik, eylem ihbarı vardı, yoktu' bahanesi olamaz. Çünkü canlı bombanın nerede ne yapacağı belli olmaz. Bir yerde patlatıverir, her şey biter. Eğer etkisiz hale getirilemediyse bu zafiyettir. Başka sebebi olmaz. Takibi bir saniye bile bırakılmaz." dedi.
1996'de terör örgütü PKK'nın Ape Musa kod adlı Abdurrahman Marangoz adlı ilk canlı bombacısını etkisiz hale getiren ekibi yönetenlerin arasında yer alan Burunak, bu operasyondan dolayı, İçişleri Bakanlığı'nca dönemin OHAL Valisi Ünal Erkan yılın valisi, İl Emniyet Müdürü Rıdvan Güler ise yılın emniyet müdürü seçildi.
"ACEMİ İSTİHBARATÇIYLA BU İŞ OLMAZ"
Canlı bombanın nasıl takip edilmesi, etkisiz hale getirilmesi gerektiği anlatan eski emniyet müdürü, PKK, IŞİD, El Kaide gibi uluslararası terör örgütlerinin canlı bombacıları konusunda süreci en yakın takip etmesi gereken kurumun MİT olduğunu açıkladı. İlyas Burnuak, canlı bombanın istihbari açıdan takibinin zor olduğunu ancak bunun bir saniye bile olsa boş bırakılmaması gerektiğini aktardı. "Canlı bomba kırsaldan çıktıktan sonra bir saniye bile bırakılmamalı" diyen Burunak, takip sürecini şöyle sıraladı: "Gece, gündüz, her türlü olumsuz hava şartlarında bile her anı takip edilmeli. Bunu yaparken istihbaratın bütün incelikleri kullanılmalı. Çünkü canlı bomba her an yöntem, kılık değiştirir. Hata yapması zordur. Çok iyi eğitimlidir. Bunu göre de iyi eğitimli, yetişmiş personelle ve imkanlarla takip yapılmalı. Acemi istihbaratçıyla, personelle bu iş olmaz. En önemlisi patlamadan etkisiz hale getirmektir."
"LİSTESİ VARSA TAKİBİ MUTLAKA OLMALI"
İyi bir istihbaratçının yetişmesinin 10-15 yılı bulduğunu belirten Burunak, canlı bomba takibinin bu yetişmiş personelle yapılması gerektiğini vurguladı. Uluslararası terör örgütlerinin canlı bombacılarını MİT'in şehir, şehirlerarası alanda emniyetin, kırsalda jandarmanın alanı olduğunu anlatan eski emniyet amiri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer bir canlı bombacı listesi varsa, bu mutlaka bir patlama riski taşıyordur. İstihbarat birimleri bu canlı bombacıları tek tek takip etmeli, patlamadan etkisiz hale getirmek zorundadır. Eğer bir canlı bombacı listesi varsa istihbaratın öncelikli, ivedi görevi bu canlı bomları takip edip etkisiz hale getirmektir. Buna göre miting, gösteri gibi alanlarda en yüksek tedbir alınır ve insanların bundan zarar görmemesi sağlanır." diye konuştu.
"PATLADIYSA MAZERETİ OLMAZ, BU ZAFİYETTİR"
Canlı bombanın ille mitinge gidecek diye durumunun söz konusu olmadığını aktaran Burunak, şöyle devam etti: "Canlı bomba her yere gidebilir, her yerde patlatabilir. Onun için takip zorunludur. Her adımı takip edilmeli. Çünkü nerede ne yapacağı belli olmaz. Bir yerde patlar, o an her şey biter. Bu nedenle devletimiz, istihbaratımız uyanık olmak zorundadır. Her an tetikte olmalıdır. 'Canlı bomba vardı ama takip edemedik, yakalayamadık, ihbarını alamadık, etkisiz hale getiremedik' diye bir bahane olmaz, olamaz. Eğer takip edilmediyse, yakalanamadıysa, etkisiz hale getirilemediyse bu bir zafiyettir. Bunun başka sebebi olmaz."
"KRİZ MASASI OLUŞTURULUR"
10 yıl İstanbul ve Diyarbakır Güvenlik Şube'de görev yapan İlyas Burunak, eylem, mitingler için mutlaka kriz masası oluşturulması gerektiğini ifade etti. Kriz masasının başında vali yardımcısı olduğunu aktaran eski emniyet müdürü, sözlerini şöyle tamamladı: "Amaç olayları anında müdahale, sevk etmek için. Mitingden bir gün önce o alan, yürüyüş güzergahı, toplanma alanı bariyerlerle kapatılır. Çöp bidonlarından, seyyar satıcılarına, araçlarına kadar incelenir. Şüpheli paket, yığınak, çöp, poşet her ne varsa kaldırılır. Alanda bomba uzmanları temizliğini yapar, bölgeyi orada kalacak sabit ekibe teslim eder. Miting alanında güvenlik üst seviye tutulur. Sürekli canlı bomba takibi yapılmalı." CİHAN