ABD eski Ankara Büyükelçisi Jeffrey; medyaya baskı, gazetecilerin tutuklanması ve seçimlere müdahalenin ABD için ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtti. Seçimlere gölge düşerse ilişkilerde stratejik bir değişikliğe gidileceğini kaydetti.
ABD eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Washington ofisinin 5’inci yıllık konferansında basın özgürlüğü ve özgür seçimler konusunda önemli uyarılar yaptı.
Bugün gazetesinden Adem Yavuz Arslan'ın haberine göre, uluslarası arenada yaşanan gelişmeler nedeniyle Türk-Amerikan ilişkilerinin sıra dışı seyrettiğini söyleyen Jeffrey, AKP hükümetinin antidemokratik uygulamalarının hatırlatılıp ‘ABD’nin Türkiye’de demokrasi konusunda kırmızı çizgisinin olup olmadığının’ sorulması üzerine Jeffrey şunları söyledi:
“Kırmızı çizgi... Basın özgürlüğüne müdahale, daha fazla gazetecinin tutuklanması… Bu durum Washington’da , Kongre’de iyi karşılanmaz. İlişkiler çok önemli olduğu için bazen omuz silkilebilir. Fakat seçimlerin adil ve özgür olmaması halinde bu durum değişir. Seçimlere şaibe bulaşması durumunda çok büyük bir değişikliğe gidilir. Böyle bir durumda Amerika, Türkiye ile ilişkilerinde stratejik bir değişiklik yapar.”
'MESELE ABARTILDI'
Türk demokrasisi, Türkiye’nin Ortadoğu ve ABD ile ilişkileri açısından 7 Haziran seçimlerinin ele alındığı konferansın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye’de gazetecilerin tutukluluğu meselesinin abartıldığını söyledi.
KALIN: BU KONU ÇOK KARMAŞIK
Konferansın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da gazetecilerin tutukluluğu meselesinin abartıldığını savundu. Kalın’a bir katılımcı “Türkiye’de gazeteciler hapse atılıyor, Cumhurbaşkanı’nı eleştirenlerin başı belaya giriyor. Ne oluyor” sorusunu yöneltti. ‘Bu konu çok karmaşık bir mesele’ diyen Kalın, tutuklu Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu’dan hiç bahsetmeden 11-12 medya çalışanın hapiste olduğunu, bunların da bir kısmının 1990’lardan bu yana terör eylemleri nedeniyle tutuklu olduğunu ileri sürdü. Türkiye’de onlarca te-levizyon kanalının ve gazetenin görüşlerini serbestçe dile getirdiğini savunan Kalın, Erdoğan’ın kişiliği ve ailesinin hedef yapıldığını anlattı.
HARMS: BASININ SUSTURULMA İHTİMALİNE KARŞI ALARMDAYIM
Avrupa Parlamentosu (AP) Yeşiller Grubu Eş Başkanı Rebecca Harms, savcılığın ‘muhalif medyanın susturulması’ talimatına ilişkin kaygılarının artarak devam ettiğini söyledi. Savcıların kararlarında artık bağımsız olduklarını düşünmediğini belirten Harms, “Her geçen gün daha da kötüye gidiş var. Türkiye’de artık basın hürriyetinden bahsetmek mümkün değil. İktidarın ‘paralel sistem’ diye adlandırdığı medya kuruluşlarına yönelik adımlar atılabileceği konusunda çok endişeliyim. Bu haberler üzerine alarma geçmiş durumdayım” dedi.
Muhalif basının susturulması durumunda seçimlerin ‘hür ve adil’ yapılacağının iddia edilemeyeceğini vurgulayan Harms, “Türkiye’de artık sadece basın hürriyeti sorunları değil, seçimlerin hür olup olmayacağı sorusunu da ortaya çıktı” şeklinde konuştu.