Ülkemizde Suriyeli mültecilerin durumunda olan Irak'taki mülteciler de dünya müslümanlarıyla beraber Ramazan Bayramı'nı idrak etti. Aileleri için en acısı çocuklarını bu halde bir bayram geçirirken çaresiz olan bitene seyirci kalmak.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi 'nin Erbil şehrinde kurulan çadır kentlerde yaşayan mülteci çocuklarının en büyük özlemi, bayramı kendi evlerinde geçirmek. IŞİD'in Suriye ve Irak’ta kontrol ettiği bölgelerden kaçarak Erbil'e sığınan mültecilerin çocukları, evlerinde geçirdikleri eski bayramları özlüyor. Buruk da olsa çocuklar için bayramda faklı bir atmosferin oluştuğu çadır kentte, bütün zorluklar kendini gösteriyor. Zaman zaman 45 dereceye kadar çıkan çöl sıcakları, elektrik kesintisi ve su sıkıntısı en çok çocukları etkiliyor. Bu koşulara rağmen bayramda az da olsa yüzleri gülen çocukların, ortak talebi kendi evlerine bir an evvel dönmek. Elektrik kesintilerinin sık sık meydana geldiği kampta çadırların içi dışarıdan daha hale geliyor. Bu nedenle mülteci kamplarında yaşayanlar, çadırlardan çıkmamayı tercih ediyor.
Erbil'in Ankava mahallesinde bulunan Harşım Kampın mültecileri, bir an önce topraklarına dönmek istiyor. Kamptaki 7'den 70'e kadar herkesin ortak dileği topraklarının IŞİD'ten alınması ve yerlerine geri dönmeleri.
Cihan Haber Ajansı(Cihan) muhabirine konuşan kamptaki çocuklar, kendi evlerinde daha önce kutladıkları bayramları çok özlediklerini söylüyor. Muhammed İsmail(8) isimli çocuk, eski bayramları özlediğini söyledi.
İsmail,” İnşallah kendi evimize döneceğiz. Sincar’da hem okulda hem sokakta oynuyorduk. Orası çok güzeldi. Ancak hırsızlar geldi orayı kontrol etti.” şeklinde konuştu.
Ali Velid(16) adlı genç ise Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’ye seslenerek topraklarını IŞİD’ten geri almasını istedi.
Velid;” Burası çok sıcaktır. Dışarda insan duramıyor, elektrik kesilince çadırların içi ateş gibi oluyor. Burada hiçbir akrabam yok. Bayramda bile onları göremiyorum, göremeyince de bayramın tadı kalmıyor.” dedi.
Hasibe Halil adlı kadın ise yaz mevsiminde susuzluğun en büyük sorun olduğunu dile getirdi.
Halil;” Sabahtan beri bu depoları doldurup içeriye götürüyorum. Bazen hiç su kalmıyor, o zaman perişan oluyoruz. Burası güvenli bir yer onun için burada yaşıyoruz. ” ifadeleri kullandı.
Abdullah Osman(12) adlı çocuk ise bayramda eski elbiselerini giymek zorunda kaldığını bunun için çok üzüldüğünü söyledi.
Osman;” Eskiden bayramda yeni elbise alırdık. Şu an babam işsiz ve bize yeni elbise alamadı. Sincar’dan buraya gelirken, sadece kışlık elbiselerimi yanıma aldım. Umarım Barzani Sincar’i çabuk IŞİD’ten alır ve bizi evlerimize gönderir.” ifadeleri kullandı.
Emine Adil adlı kadı ise,” Hayatımda iki sefer mülteci durumuna düştüm. Bağdat’ta yaşarken Şiilerin uyguladığı baskılar yüzünden Suriye sınırına kaçtım. Oradan da buraya kaçtım. Kaderimde hep bu mu var bilemiyorum. İnşallah evime döndüğüm zaman tekrar göç etmek zorunda kalmayacağım.” şeklinde konuştu.
CİHAN