Son zamanlardaki artan terör olaylarına tepki gösterip bir başkasının hayatına kıymak kadar zalimce, vahşice bir şey olmayacağının altını çiziyor. İki hafta önce 37 can kaybının yaşandığı Kızılay’daki patlama sırasında olay yerine yakın bir semtte program yaptığını belirten Bulut, şunları dile getiriyor: “Siyaseti çok iyi bilen insanım. Ama bugüne kadar siyasi yapıyı müziklerimde yansıtmadım. Bir partiye uzaklığımı ya da yakınlığımı belli etmedim. İçimdeki öfke çok büyük. Sokaklara çıkamıyorsak bunun nedeni var. Her yer kan ağlıyor. Hayatını kaybeden bir genç için yaptığım ‘Oğul’ diye bir şarkım vardı. Şarkıyı okuduğum zaman 10 gün kendime gelemiyorum. Son olaylardan sonra ‘ümitvarım’ diyemiyorum.”

Yılların eskitemediği ses, 1985’te Devlet Sanatçısı Yasası çıktığında Kültür Bakanlığı’nca düzenlenen müzik kongresinde delege olarak kürsüde konuştuğunu hatırlatıyor. Buna rağmen devlet sanatçısı ünvanı alamamaktan yakınıyor. Yıllardır kendisine yönelik ‘gıcıklık’ olduğunu anlatan Bulut, şöyle devam ediyor: “Milyonların sevdiği bir sanatçı olmama rağmen TRT bana yıllarca kapılarını kapattı. 1985’te ilk kez TRT kapılarını arabesk müziğine benimle kapılarını açtı. TRT Müzik parçalarımı yayınlıyor. Bedava çalıyor, kimsenin bir şey verdiği yok. TRT Müzik’teki bir program için saz grubu götürdük. 10-15 kişilik orkestra ekibinin 7 bin lira masrafı vardı. ‘Biz o kadar veremeyiz’ deyip 2 bin lira verdiler. Gerisini ben kesemden verdim. TRT Müzik’te program yaparken devamlı saz paralarını ben veriyorum. Onlar sadece bin ya da 2 bin lira veriyor, gerisini ben karşılıyorum.”

‘Ben buyum,’ şarkısında kendi hayatını anlattığını vurgulayan Hakkı Bulut, televizyonlarda sık sık boy gösterememesinin sebebini ise bazı şeylerden taviz vermemesine bağlıyor. Hiçbir zaman gösterişe önem vermediğini vurgulayan Bulut, şunları ifade ediyor: “İnsanlar arasında ayrım yapmam, hor görmem. İnsanları din, dil ırk, mezhep ayrımına göre sınıflandırmam. ‘Bu bizdendir, şu bizden değildir, bu bizim inancımıza sahiptir’ diyen insanı da vatan haini, insanlığını düşmanı olarak görürüm. Sanatçı herhangi bir siyasi görüşe, herhangi bir yapının emrinde olmamalı.”

Yeni albüm hazırlıklarını sürdüren Bulut, internetin albüm satışını düşürdüğüne vurgu yapıyor. Sadece 5 bin adet satılan 60’ıncı albümden 57 bin lira zarar ettiğini kaydediyor. Devletin sanatçıyı korumadığını anlatan Bulut, “Yeni sanatçılardan kimse 5-10 bin satmıyor. ‘30 bin albüm sattım’ diyenler 30 bin yalan söylüyor. Kimsenin albüm almaya ihtiyacı yok ki, internette tıklıyor çıkıyor. Onun için devletin koruması lazım. Bir gün zamanın başbakanı ‘Milletvekillerinden bir grup seçilecek ve bu işi çözecek’ deyince sevindik. O vekiller korsanı serbest bıraktılar.” diyor.