Ermenistan, Cuma günü yaptığı açıklamada Filistin Devleti'ni resmen tanıdığını belirtti.
Euronews'te yer alan habere göre Erivan yönetiminin bu adımı, geçtiğimiz aylarda Norveç, İspanya, İrlanda ve Slovenya hükümetlerinin Filistin'i resmen devlet olarak tanımasının ardından geldi.
Ermenistan Devlet Radyosu'nun Dışişleri Bakanlığı'na dayandırdığı haberine göre, bakanlık açıklamasında, "Gazze'deki felaket boyutundaki insani durum ve devam eden askeri çatışma, çözüm gerektiren uluslararası siyasi gündemin başlıca konularından biridir. Ermenistan Cumhuriyeti, sivil altyapıya yönelik saldırıları, sivil nüfusa karşı şiddeti ve silahlı çatışma sırasında sivillerin rehin alınmasını ve kaçırılmasını kesinlikle reddetmekte ve bunların koşulsuz serbest bırakılması için uluslararası toplumun taleplerine katılmaktadır," denildi.
Ermenistan'ın Gazze'de derhal ateşkes çağrısında bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararlarına katıldığı belirtilen açıklamada ayrıca, "Ermenistan Cumhuriyeti, Ortadoğu'da barış ve istikrarın sağlanmasına, Yahudi ve Arap halkları arasında kalıcı bir uzlaşıya varılması gerektiğine samimiyetle inanıyor. Çeşitli uluslararası platformlarda, Filistin sorununun barışçıl ve kapsamlı bir şekilde çözülmesi için her zaman savunuculuk yaptık ve İsrail-Filistin çatışmasının çözümü için 'iki devletli' çözüm planını destekledik. Bu yolun, Filistinlilerin ve İsraillilerin meşru hedeflerini gerçekleştirmelerini sağlamanın tek yolu olduğuna inanıyoruz," ifadeleri yer aldı.
"Yukarıda belirtilenlere dayanarak ve uluslararası hukuka, eşitlik ilkesine, egemenliğe ve halkların barış içinde bir arada yaşamasına bağlılığını yeniden teyit ederek, Ermenistan Cumhuriyeti, Filistin Devleti'ni tanımaktadır," denildi.
Filistin'i, Birleşmiş Milletler (BM) üye devletlerinin üçte ikisinden fazlasına denk gelen 140 civarında ülke tanıyor olsa da Batı dünyasının büyük güçlerinden hiçbiri şu ana kadar bunu yapmadı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa ve Almanya bağımsız Filistin Devleti'ni resmen tanımasa da Avrupa ülkelerinin Filistin'i tanıyan ülkeler kervanına katılması, dünya kamuoyunda bir "zafer" olarak nitelendirildi.
Keza söz konusu adımın, Avrupa Birliği'nin (AB) ağır topları Fransa ve Almanya üzerinde, tutumlarını yeniden gözden geçirmeleri yönünde baskı oluşturacağı düşünülüyor.
Bazı büyük güçler, Filistin'e yönelik duruşlarının değişebileceğini açıklasa da İngiltere, Hamas Gazze'de kaldığı sürece Filistin Devleti'nin tanınmasının mümkün olmayacağını savunuyor.
Fransa, prensipte bu fikre karşı olmasa da, Filistin Devleti'ni tanıma konusunda diğer ülkelere katılmaya hazır olmadığını belirtti.
Almanya ise şimdilik Filistin devletini tanımayacağını açıkladı.
İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, 7 Ekim tarihinde tekrar alevlendi.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim'de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1,200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
İsrail, BMGK'nın derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısından bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim'den beri İsrail'in Gazze'de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 37.100'den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.
Harabeye dönüşen Gazze'nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika'nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Binyamin Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.