Masumiyet Müzesi kitabı çıkmak üzereydi, telefonla aradı ve kitaptan bazı b
ölümlerin Sabah’ta çıkmasını arzu ettiğini söyledi.
Yıllar önce ‘’Pencereden bakmak’’ isimli bir öyküsünü Sabah’ta yayınlamış ve önemli bir sonuç almıştık.
Ne zaman birileri onu
hedef gösterse, yanında yeralmıştık.
Cihangir’deki Doğa Balıkçısı’nda buluştuğumuz sıcak bir yaz öğleninde üzerinden iki yük birden kalkmıştı.
Üzerine titrediği kitabını tamamlamış olmak ve
Ergenekon terör örgütünün açığa çıkmasıyla ölüm tehdidi altında yaşamaktan kurtulmak.
Hürriyet Gazetesi’nin hedef gösteren manşetleri, köşe yazıları sayesinde Ergenekon’un baş hedefi haline gelmişti.
Bir yaz önce kızıyla plaja bile nasıl 5 polis eşliğinde gitmek zorunda kaldığını, hayatının nasıl cehenneme döndüğünü anlatmıştı.
Sürekli ölüm tehdidi almak, kendi başına sokakta yürüyememek. O günkü buluşmamıza yürüyerek gelmişti ve okuldan kaçmış çocuk havasındaydı.
Bir bakıma şanslıydı çünkü Hrant Dink’le onun arasında bir
seçim yapılmış ve ölüm hükmü Hrant için verilmişti.
Şişli’deki duruşmasında sürekli tehdit savuran, kendisini yurtdışına kaçmaya zorlayan
ekip şimdi Ergenekon Davası zanlısı olarak tutukluydu.
Ve
Orhan Pamuk’u Ergenekon’un ölüm listesine girmesini sağlayan Hürriyet Gazetesi’nin yazarı
Ahmet Hakan, bu Orhan Pamuk’a dün Ergenekon dersleri veriyordu.
“Ergenekon diye
masalsı yönleri hayli fazla bir şey
icat ettiler, azıcık inançsızlık gösterene hemen yapıştırıyorlar “
darbeci”
etiketini...’’
Orhan Pamuk’a Ergenekon’u masalsı bir şey diye
tarif etmek için insanın ya zır cahil olması ya da sıkılma duygusu kalmamış olması gerekir.
Siz masal kahramanlarından korkmuşsunuz Orhan Pamuk.
Aslında böyle bir örgüt yok.
Hrant Dink’i devlet içinde odaklanmış bir çete öldürmedi,
Ertuğrul Özkök’ün dediği gibi Trabzonlu üç-beş maceracı
genç öldürdü.
Siz de bu masal kahramanlarından korkup da Amerika’ya gittiniz.
Ahmet Kaya’ya da aynısını yaptı ama o talihsizdi, çünkü yüreği
sürgün acısına dayanamadı.
Ahmet Hakan, Orhan Pamuk’a Ergenekon dersi vermeden önce gazetesinin geçmiş manşetlerine baktı mı bilmiyorum.
Hürriyet’in manşetine çıkan isimlerin bir anda terör örgütlerinin ölüm listesine girmesi de tesadüf müdür, onu da bilemiyorum.
Bildiğim tek şey, Ergenekon’un elinden kılpayı kurtulan Orhan Pamuk’a ‘’Ergenekon’un masalsı yönleri hayli fazla bir şey’’ diye tarif edilemeyecek olduğu.
Eskiden entellektüelleri hedef göstermek için kullandıkları bir orta sayfa yazarları da vardı.
Şimdi Ahmet Hakan bu işe soyunmuş görülüyor.
Ertuğrul Özkök’ün yayın yönetmenliği koltuğunu bırakmış olmasının, gazetenin politikasını etkileme, yazarları yönlendirme gücünü ortadan kaldırmadığını gösteriyor.
Görülen o ki, Garp Cephesi’nde değişen bir şey yok, olması da mümkün değil.
Çünkü bu bir
sınıf ve çıkar
savaşı.
Ellerine düşerseniz, masal örgütleri peşinize düşer.