Hürriyet gazetesi yazarı
Ertuğrul Özkök her gün bir öncesiyle çelişen yazılar kaleme almaya devam ediyor.
Burası
Türkiye, kendinizle istediğiniz kadar çelişmeniz serbest.
Nasılsa dün dündür, bugün bugün.
Kendisine
etiket yapıştırılmasından rahatsız yazar, Ahmet Kaya’ya yalan bir haberle en ağır etiketi yapıştırmaktan çekinmemişti.
Şerefsiz demişti manşetinden.
Kurumlar da etiket mer
akından nasibini almıştı.
Sabah Gazetesi Ahmet Çalık’a geçtikten sonra gazeteyi ‘’
yandaş’’ ilan etmekten çekinmemişti.
Şimdi etiketçilerden şikayet ediyor.
Seçtiği
tetikçi kalemlerle, attığı manşetlerle insanları yaftalayan kendisi.
Ahmet Türk’ün
yumruklanması olayını destekler nitelikte yazı yazıp sonra başkalarını suçlayan da kendisi.
Bu kadar çelişkiyi bir arada yaşamak kolay olmasa gerek.
Bugün Türkiye’de medyada ciddi bir kamplaşma varsa, bunun birinci derece sorumluluğu Hürriyet ve eski yayın yönetmenindedir.
Herkesi düşman ilan eden, tetikçi kalemleriyle gazetecilere ateş ettiren kendisidir.
Her
akşam şarap içtiği yazarlara, başka gazetecilere sadece fikirleri dolayısıyla
küfür ettiren, yalaka, yandaş gibi sıfatlar kullandıran da kendisidir.
Baykal’a yumurta atılmasıyla, Ahmet Türk’e yumruk atılmasını bir kalemde eşitlemeye çalışırken
Kürtlere bakışını da açığa vuruyor.
Ahmet Türk’e, Ahmet Kaya’ya, Hrant Dink’e, Orhan Pamuk’a nasıl baktığını biliyoruz.
Bunlar için özel bir etikete gerek yok.
Bir de ‘’
Akın Birdal’ı, bir Türk fanatiğe
hedef göstermekle, Yılmaz Özdil’i bir Kürt fanatiğine hedef göstermek arasındaki farkı izah edebilir misiniz?’’ diye sormuş.
Sanki Akın Birdal PKK’dan para alıyor haberini Çinliler yaptı.
İnsan hesabını vermediği, veremediği haberle ilgili yazarken biraz durur, düşünür.
O meşhur haberdeki sorumluluğunu akla getirip susar.
Ama dedim ya, dün dündür bugün bugün.
Onun için okuru salak yerine koyabilirsin.
O günle bugün arasındaki farkı anlatayım.
O zaman
Ergenekon örgütü açığa çıkmamıştı, tetikçiler, bugünün yumrukçuları gibi ortada cirit atıyordu.
O haber aslında, ‘’Bunları vurun’’ mesajıydı.
Bugün Ergenekon silahtan yumruğa düştü.
Kısaca Türkiye çok değişti ama sen hep aynı kaldın.
Yumruk kültürü yayılıyor
Siz sokaktaki yumruğa engel olamazsanız, herkes sorunun yumrukla çözmeye çalışır.
Bakın, Galatasaray’ın kaptanı
Arda bile
takım arkadaşı Caner’le olan sorununu yumrukla çözmeye çalışmış.
Eğitim, kültür eksikliğinin toplumun rol modeli olması gereken insanlardaki eksikliği böyle ortaya çıkıyor.
Siyasetçiye atılan yumruğun yanlışını çocuklarına anlatmaya
çalışan anne-babaların bir de futbolcuları izah etmesi gerekiyor.
Sorunların çözümünde şiddeti yol olarak görmenin, kaba kuvvetin ilkellik olduğunu tüm topluma acilen anlatmak gerekiyor.
Hoşgeldin
Star İstanbul
Gazeteler tirajlarının da, reklam gelirlerinin de yarısını bu
kentten sağlıyor.
İlçe belediyeleri,
alışveriş merkezleri, yeni konut projeleri,
ulaşım yatırımları ve sıkıntıları, eğitimdeki dertleri, sanatsal faaliyetleri, tarihi eserleriyle bu kent başlı başına bir
ülke.
Böyle bir kentin birden fazla iddialı kent gazetesi olması gerekir.
Star, İstanbul Gazetesi ile bu açığı kapatmak için önemli bir başlangıç yaptı.
Usta yazarları, rahat mizanpajı, içeriğiyle ilk sayısı gelecek için çok umut verici.
Yolu açık olsun.
Elinize sağlık...