Ermaden Gazze, OYAK ise İsrail!


Sivas-Divriği Nursuna Memecan davet etti, yolumuz Sivas’a düştü. Sivas Nuri Demirağ Havaalanı’ndan 2.5 saate varan bir yolculuktan sonra Divriği’ye vardık. Daha önce de yazmıştım, Nursuna Memecan 25 yıllık dostumdur ve geç vakitlere kadar süren sohbetlerimizde dedesini sıkça anmışızdır. Nuri Demirağ Türkiye’nin ilk ciddi müteşebbislerinden. Demiryolu ulaşımına yaptığı katkılardan dolayı soyadı bizzat Atatürk tarafından verilmiş. Nuri Bey aslen Divriğili. Divriği’de adına bir lise, bir meslek yüksek okulu var. Köylere gitme şansımız olmadı ama ilçeyi birlikte dolaşma fırsatımız oldu. İlçe Cumhuriyet’in fazla ilgi göstermediği yerleşim merkezlerinden. Bu durum aslında ilçenin bugün için avantajına olmuş ve tarihi konakları başta doğal güzellikleri yağmalanmamış. 1960’ların talihsiz müdahalesinden payını Divriği Ulu Camii ve Darüşşifa binası almış. Restorasyon adına yapılan çalışmalar UNESCO tarafından ‘’Tarihi Kültür Mirası’’ ilan edilen bu yapıya çok ciddi hasar vermiş. Şimdi yapıyı kurtarmak için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Daha önce Beypazarı’na gitmiştim. Bölgenin en büyük yatırımcısı Park Madencilik’in bu ilçeye nasıl bir kimlik kazandırdığını görmüştüm. Karabük ziyaretimde Karabük Demir Çelik tesislerinin üniversiteye yaptığı önemli katkıyı rektörün ağzından dinlemiştim. Aynı tablo ne yazık ki Divriği’de yok. Demir-Çelik fabrikası kendini dikenli tellerle ilçeden koparmış. İlçenin doğal kaynaklarından her yıl milyonlarca dolar gelir elde eden tesis OYAK’a ait. Ancak ilçeye katkısı sadece bir hayırseverle birlikte yaptırdığı öğrenci yurdundan ibaret. Ona da katkısı 1 milyon dolar civarında. Hindistan’daki İngiliz yönetiminin halka davrandığı biçimi benimsemiş sanki şirket. Halktan kopuk, ilçeye katkısı sıfır. Oysa Divriği gerek doğal güzellikleri, gerek tarihi zenginliğiyle ilgiyi, desteği hakediyor. OYAK yönetiminin ilçeye daha fazla katkı yapması, şirketi ilçeyle daha fazla kaynaştırması şart. İlçede OYAK’a büyük öfke var, haberleri olsun. Alevi gerçeği Divriği’nin 100 köyünden 90’ı Alevi ve bu köylerde ciddi bir nüfus var. Ancak anladığım kadarıyla içinde bulundukları koşullar ne olursa olsun endişeleri var. Endişeli Aleviler’in bu endişelerinin temelinde tarihi nedenler, medya rüzgarı, ideolojik duruş gibi nedenler var. Ancak görülmesi gereken gerçek, bu tablonun Türkiye açısından bir başka yarılma nedeni olduğu. Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında bu yarılma nedenlerini ortadan kaldırmak da olmalı bence. Nursuna Memecan Anadolu vekili olmuş Meclis’te işi en zor olanlar Anadolu vekilleridir. Ziyaretçileri bitmez, ziyaretçilerin talepleri de. Buralarda seçim çalışması yapmak da zordur. Bu açıdan İstanbul, İzmir, Ankara gibi illerin vekilliği daha rahat, daha keyiflidir. Nursuna Memecan Sivas’tan aday olduğunu söylediğinde Anadolu’daki bu zorlukların onun için anlamı olmadığını biliyordum. Divriği’de bizzat gözlemleme fırsatım oldu. Halkla ilişkileri mükemmel olan Memecan, sorunlara hakimiyeti ve çözme kararlılığını da ortaya koyuyor. Sivaslılar bu açıdan şanslı, özellikle dedesinim nemleketi Divriği. Görmeden ölmeyin Divriği Müftülüğü’nün hazırladığı Ulu Camii broşürünün kapağında böyle yazıyor. Açıkçası doğru. Özellikle cennet kapısı bir heykel şaheseri diyebilirim. Taş ancak bu kadar güzel işlenebilir. Caminin mimarı da babamın hemşerisi Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah. Anadolu Selçuklularına bağlı Mengücek Hanı Ahmet Şah ve eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan cami 1228’de tamamlanmış. Şu anda Sivas-Divriği duble yolu yapılıyor. O zaman yolu bahane etme şansı da kalmayacak. Bence de ölmeden görün.
<< Önceki Haber Ermaden Gazze, OYAK ise İsrail! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER