Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün konuya ilişkin "Ortada müzakere edilecek de, görüşülecek de bir konu yoktur.” açıklamasını hatırlatan Erdem, “Ülkemiz politik tutarsızlıklar içerisinde boğuluyor. İktidar mensubu her bir yönetici, kendi doğrusuna göre ayrı bir yol haritası çiziyor, ayrı bir açıklama yapıyor.
En son dün terör konusuna ilişkin Cumhurbaşkanı ‘Ya teslim, ya imha. Müzakere edilecek bir şey yok’ derken, Başbakan ‘Çözüm süreci hala devam ediyor’ diye apayrı bir politik vizyondan söz etti. Böyle bir yönetim anlayışı olabilir mi? Biz, AKP’nin çelişkili politikalarına alışmıştık ama en azından aynı gün içinde birbirini 180 derece yalanlayan bu tarz açıklamalara henüz aşina değildik. Ülkemizin en önemli sorunundan bahsediyoruz; bu kadar vizyonsuzluk, politik tutarsızlık, umursamazlık Dünyanın başka hangi ülkesinde var? Daha da vahimi, Başbakan 2013 Mayısından söz ederken, Türkiye’de hiç silahlı unsur yokmuş gibi bahsediyor.
2013’te madem ki silahlı unsur yoktu, şimdi niye böyle oldu? 3 yılda ülkeyi silah deposu yapanlar kadar buna müsaade veren, bunu izleyenlerin hiç mi suçu yok! Terör konusu, iktidarın tekeline bırakılamayacak kadar önemli bir meseledir.” dedi. CHP’li Erdem’in önergesinde şu sorular yer aldı:
1. 2013 Mayıs ayında silahlı tüm unsurlar Türkiye dışına çıkarıldığı bilgisi doğruysa, 3 yılda ülkenin bugünkü duruma gelmesinde bir zafiyet mi yoksa göz yumma mı söz konusudur?
2. İlerleyen dönemde ikinci bir ‘çözüm süreci’ başlatılacak mıdır? Yeni bir Oslo görüşmesi gerçekleşecek midir?
3. RTÜK’ün ‘şehit cenaze törenlerine görüntülerine’ yasak getirmesi, bu sürecin başladığının bir göstergesi midir?
4. Son aylarda çok sayıda askeri ve sivil kayıp verilmesinin çözüm süreciyle bir ilişkisi olduğunu düşünüyor musunuz?
5. Terör sorunu konusunda partinizin politik tutarsızlığına uyum sağlamakta zorlanan havuz medyası yazarlarının maaşlarına zam yapılacak mıdır?
6. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Ortada müzakere edilecek de, görüşülecek de bir konu yoktur.” beyanı hakkında ne düşünüyorsunuz?
7. Erdoğan ve şahsınızın açıklamalarının birbirinin zıttı olduğu dikkate alınırsa, yürütme açısından hangi açıklamaları esas alınmalıdır?