Erdoğan'ın ümmi dış politikasında 'içi boş' oyun planı
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Eylül 28 2021
Demokrasileri Savunma Vakfı Türkiye Programı Direktörü Aykan Erdemir, Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar ile Sıcak Takip’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın New York ziyaretini ve 29 Eylül'de Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştireceği görüşmeyi değerlendirdi.

Sıcak Takip’te yer alan değerlendirmelerden satır başları şöyle:
Yavuz Baydar:
Bu New York ziyareti ve giderek daha çok Rusya-Türkiye görüşmesine sıkışan dış politika manzarası, Erdoğan ve yönetimi açısından bir kırılma noktası mı ifade ediyor?
Aykan Erdemir:
Tam olarak öyle diyemeyiz ama bu durum şu anda iki farklı yönelime işaret ediyor. Erdoğan, ABD dönüşünde yaptığı açıklamarda bu ziyareti bir anlamda krize dönüştürdü. Gerek şahsen Biden'ı gerekse hükümetini bir bütün olarak ağır bir şekilde eleştirdi. Hatta 'teröre destek vermek' ile itham etti. Biden'ı da daha önce üç ABD başkanı Bush, Obama ve Trump ile kıyaslayarak 'sorunlu ilişki' anlamında onlardan ayrı bir yere koydu.
Erdoğan aslında açıklamarında şikayetini dile getirdi. Biden ile görüşmek istiyordu ve ayaküstü de olsa bir fotoğraf vermek istiyordu ancak bunu elde edemedi.
Meseleye ABD tarafından baktığımızda ise; Biden hükümeti elinden geldiği kadar Erdoğan'a ve hükümetine sıcak davrandığını düşünüyor. Haziran ayında Türkiye, Afganistan üzerinden ABD ile yeniden bir 'al-ver' ilişkisi tesis etmeye başladığından beri Biden hükümetinin Türkiye'ye yönelik tek bir eleştirisi olmadı. İnsan hakları hiç gündeme getirilmedi. Osman Kavala ile ilgili Avrupa Konseyi süreci basına yansıdığında bile daha önce Kavala ile ilgili açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı adeta bu gelişmeler yokmuş gibi davrandı. Dolayısıyla bence, Biden ve ekibi şu anda biraz şaşkındır ve şöyle düşünüyordur: "Biz Türkiye'nin otoriter rejiminin başındaki otokrata olabildiğince yumuşak davranıyoruz. O derece ki bu nedenle sık eleştirilere maruz kalıyoruz. Buna rağmen Erdoğan hala eleştirilerine devam ediyor."
...
Böyle bir çerçevede dümeni Rusya'ya kırıyorsunuz ve en önemli NATO müttefikinizi devre dışı bırakıyorsunuz. Bu, Türkiye dış politikasının nasıl şahsa endeksli olduğunun, kişiselleştiğinin bir kanıtı diye düşünüyorum.
Yavuz Baydar:
ABD'deki ziyaretin koreografisine baktığımızda peş peşe skandal denilebilecek ha
Yavuz Baydar:
Bu New York ziyareti ve giderek daha çok Rusya-Türkiye görüşmesine sıkışan dış politika manzarası, Erdoğan ve yönetimi açısından bir kırılma noktası mı ifade ediyor?
Aykan Erdemir:
Tam olarak öyle diyemeyiz ama bu durum şu anda iki farklı yönelime işaret ediyor. Erdoğan, ABD dönüşünde yaptığı açıklamarda bu ziyareti bir anlamda krize dönüştürdü. Gerek şahsen Biden'ı gerekse hükümetini bir bütün olarak ağır bir şekilde eleştirdi. Hatta 'teröre destek vermek' ile itham etti. Biden'ı da daha önce üç ABD başkanı Bush, Obama ve Trump ile kıyaslayarak 'sorunlu ilişki' anlamında onlardan ayrı bir yere koydu.
Erdoğan aslında açıklamarında şikayetini dile getirdi. Biden ile görüşmek istiyordu ve ayaküstü de olsa bir fotoğraf vermek istiyordu ancak bunu elde edemedi.
Meseleye ABD tarafından baktığımızda ise; Biden hükümeti elinden geldiği kadar Erdoğan'a ve hükümetine sıcak davrandığını düşünüyor. Haziran ayında Türkiye, Afganistan üzerinden ABD ile yeniden bir 'al-ver' ilişkisi tesis etmeye başladığından beri Biden hükümetinin Türkiye'ye yönelik tek bir eleştirisi olmadı. İnsan hakları hiç gündeme getirilmedi. Osman Kavala ile ilgili Avrupa Konseyi süreci basına yansıdığında bile daha önce Kavala ile ilgili açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı adeta bu gelişmeler yokmuş gibi davrandı. Dolayısıyla bence, Biden ve ekibi şu anda biraz şaşkındır ve şöyle düşünüyordur: "Biz Türkiye'nin otoriter rejiminin başındaki otokrata olabildiğince yumuşak davranıyoruz. O derece ki bu nedenle sık eleştirilere maruz kalıyoruz. Buna rağmen Erdoğan hala eleştirilerine devam ediyor."
...
Böyle bir çerçevede dümeni Rusya'ya kırıyorsunuz ve en önemli NATO müttefikinizi devre dışı bırakıyorsunuz. Bu, Türkiye dış politikasının nasıl şahsa endeksli olduğunun, kişiselleştiğinin bir kanıtı diye düşünüyorum.
Yavuz Baydar:
ABD'deki ziyaretin koreografisine baktığımızda peş peşe skandal denilebilecek ha
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Avustralya'daki terör saldırısında ilginç detaylar ortaya çıktı!2.Teknik güncelleme duyurusu3.DDK'dan istifa eden Furkan Torlak Cem Küçük'ün iddialarına yanıt vermeye çalıştı4.Mehmet Akif Ersoy dosyasında kritik gelişme!5.AİHM ailesinden 850 km uzakta tutulan kişi için Türkiye'yi mahkum etti!
6.Fatih Erbakan’dan KHK'lıların durumuna dikkat çekti: Aileleriyle birlikte milyonlar mağdur7.MHP'ye o il'deki tek belediye başkanı üzerinden operasyon mu çekiliyor?8.CHP’li Tan güvenlik zaafını açıkladı: İHA, Ankara’da ROKETSAN’a çok yakında düşürüldü9.Konut sahibi olanlar dikkat! TCMB araştırma sonucu şok sonuç!10.Fevzi Çakır da Habertürk'teki görevinden istifa ettiğini duyurdu

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

ABDULLAH AYMAZ

ARİF ASALIOĞLU
ÇOK OKUNAN HABERLER







