VOA Türkçe muhabiri Mehmet Sümer’in, Halkbank davasının görüşmede nasıl ele alındığıyla ilgili sorusunu Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu şöyle yanıtladı: "Birincisi, Halkbank davası tamamen siyasi motifli bir dava. Bu gerçek. F**'in getirip de ondan sonra verdiği sözde belgeler, şunlar, bunlar. Onların yönlendirmesiyle burada başlayan bir dava olduğunu biliyoruz. İkincisi, Halkbank bir devlet kurumudur. Yargı bağışıklığı var. Bu gayet açık, bunun örnekleri de var. Dolayısıyla, bu konudaki beklentilerimizi de yaptığımız görüşmede dile getirdik” diye yanıtladı.
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam eden Reza Zarrap davasında sanık olarak yargılanan Halkbank, daha önce İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nin aldığı kararı temyiz etmek için ABD Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Halkbank’ın ABD’de yargılanabileceğine hem federal hem de istinaf mahkemeleri gerekli kriterleri sağlamadığı için “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” girmediğine hükmeden kararlar almıştı.
Halkbank temyiz başvurusunu, Anayasa Mahkemesi’nin tanıdığı sürenin son günü olan 13 Mayıs’ta yapmış, Anayasa Mahkemesi, 35 sayfalık başvuru dilekçesini dün dava dosyası kayıtlarında yayınlamıştı.
Halkbank, dilekçesinde yüzde 75 hissesinin Türkiye Cumhuriyeti Varlık Fonu’na ait olduğunu, alt mahkeme kararlarında aslında Türkiye’nin yargılanma kararı alındığını, hem federal mahkeme hem de istinaf mahkemesinde, aleyhlerine alınan kararların, hem uluslararası hukuk hem de Amerikan yasalarının ihlali olduğunu öne sürüyor. Halkbank, alt mahkemelerin vermiş olduğu kararların aslında NATO üyesi ve uzun yıllardan beri ABD’nin dost ve müttefiki olan Türkiye’yi yargılamak olduğunu belirterek kararın, kabul edilemez olduğunu belirterek temyizini istemişti.
Halkbank, Bakan Çavuşoğlu’nun bugün basın toplantısında vurguladığı,” Halkbank’ın yargı bağışıklığı var. Bu gayet açık, bunun örnekleri de var” ifadesinde olduğu gibi, farklı mahkemelerin diğer ülkelerin kamu kuruluşlarının “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamında ABD yargılanamayacağına dair şimdiye kadar alınan bazı kararlardan örnekleri de başvuru dilekçesine eklemişti.
Zarrab’ı tutuklayan FBI yetkilisi: 17 Aralık soruşturması bizim çalışmalarla örtüşüyor
Rıza Zarrab ve Hakan Atilla'yı tutuklayan FBI görevlisi Jennifer Reynolds, Zarrab yolsuzluğunun Türkiye’de en tepe noktaya ulaştığını söyledi. Reynolds, 17 Aralık soruşturmasının kendilerindeki bilgi ve çalışmalarla örtüştüğünü söyledi.
ABD hazinesini dolandırmak ve kara para aklamak suçlamsıyla İranlı iş insanı Reza Zarrab’ı ve Halkbank eski yöneticisi Mehmet Atilla’yı tutuklayan FBI yetkilisi Jennifer Reynolds, 17 Aralık soruşturmasının FBI’ın kendi dosyaları ve çalışmalarıyla birebir örtüştüğünü söyledi.
Gazeteci İlhan Tanır, Özgürüz Radyo’da yaptığı canlı yayında, Rıza Zarrab davası ve 17 Aralık soruşturmaları hakkındaki yeni gelişmeleri paylaştı.
Tanır, “Hem Rıza Zarrab’ı hem de Hakan Atilla’yı tutuklayan FBI yetkilisi Jennifer Reynolds’ın kamuoyu önünde Washington’da Demokrasiler Koruma Vakfı isimli sağcı, Cumhuriyetçi bir düşünce kuruluşunda yaptığı çok önemli bir konuşmanın ne anlama geldiğini anlatmaya çalışacağım” diyerek şu bilgileri paylaştı:
‘BİZZAT ERDOĞAN’IN OFİSİNE UZANIYOR’
“Üç şey öne çıktı bu konuşmada.
Reynolds, Zarrab yolsuzluğunun Türkiye’de en tepe noktaya ulaştığını söyledi. ‘Başbakanlık ofisine ulaşmıştır’ dedi. O dönem başbakan Erdoğan’dı. Bir Amerikalı yetkili kamuoyu önünde bu konuşmayı yapıyorsa, bu izinlidir, kendi başına yapabileceği bir şey değil. Böylece ilk kez ABD’li bir yetkili 17 Aralık soruşturmasında ortaya çıkan yolsuzluğun bizzat Erdoğan’ın ofisine gittiğini söyledi.
İkincisi, 17 Aralık soruşturmasının FBI’ın kendi dosyaları ve çalışmalarıyla bire bir örtüştüğünü dile getirdi.
Üçüncüsü ise Rıza Zarrab’tan toplanan bilgilerin halen analiz ediliyor olması. Bu çok önemli, zira yaklaşık 10 ay önce Zarrab şahit haline gelmiş ve Amerikan hükümetinin yanına geçmişti deyim yerindeyse. Ve o zamandan beri ABD’li yetkililerle konuştuğu ortaya çıkıyor.”
POLİS KORKMAZ’DAN ‘KAHRAMAN’ DİYE BAHSETTİ
Tanır, “ABD’li yetkililer kendi soruşturmalarını tamamladıkça başka iddianamelerin hazırlanmasına, yeni kişilerin suçlanmasına yol açabileceği görülüyor” diyerek “Bunu belki de en yetkili ağızdan duymuş olduk” vurgusunu yaptı.
Tanır’ın aktardığına göre, FBI yetkilis Reynolds, ayrıca 17 Aralık Davası’nın polis raporunu yazan ve AKP hükümetinin “terörist” ilan edip aradığı Hüseyin Korkmaz’ı “kahraman” olarak anlattı. Tanır’ın bu konudaki yorumu “Bu 17 Aralık’taki ‘tapelerin’ ABD’li yetkililer tarafından ‘güvenilir bulunduğunu’ anlatıyor” şeklinde oldu.
‘ABD İLE KAVGA, ERDOĞAN İÇİN FİNANSAL VE SİYASİ BİR İNTİHARA NEDEN OLABİLİR’
“Önümüzdeki birkaç ay içerisinde gelecek olan yeni İran ambargoları var” bilgisini veren Tanır, “ABD, Türkiye’ye bununla ilgili son tarih olarak Kasım ayını verdi. Bu tarihe kadar Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarını ciddi bir oranda İran’dan kesmesi bekleniyor. Ancak AKP yetkilileri bu onuda İran’ın yanında yer alacaklarına dair işaretler verdiler. Bu böyle devam ederse Türkiye ile ABD arasında yeni bir kriz meydana gelebilir” dedi.
Bu durumu Reynolds’ın konuşma yaptığı düşünce kuruluşunda çalışan bir uzmana sorduğunu aktaran Tanır, “ABD ile kavga, Erdoğan için finansal ve siyasi bir intihara neden olabilir” yanıtını aldığını söyledi.
Gazeteci İlhan Tanır, Özgürüz Radyo’da yaptığı canlı yayında, Rıza Zarrab davası ve 17 Aralık soruşturmaları hakkındaki yeni gelişmeleri paylaştı.
Tanır, “Hem Rıza Zarrab’ı hem de Hakan Atilla’yı tutuklayan FBI yetkilisi Jennifer Reynolds’ın kamuoyu önünde Washington’da Demokrasiler Koruma Vakfı isimli sağcı, Cumhuriyetçi bir düşünce kuruluşunda yaptığı çok önemli bir konuşmanın ne anlama geldiğini anlatmaya çalışacağım” diyerek şu bilgileri paylaştı:
‘BİZZAT ERDOĞAN’IN OFİSİNE UZANIYOR’
“Üç şey öne çıktı bu konuşmada.
Reynolds, Zarrab yolsuzluğunun Türkiye’de en tepe noktaya ulaştığını söyledi. ‘Başbakanlık ofisine ulaşmıştır’ dedi. O dönem başbakan Erdoğan’dı. Bir Amerikalı yetkili kamuoyu önünde bu konuşmayı yapıyorsa, bu izinlidir, kendi başına yapabileceği bir şey değil. Böylece ilk kez ABD’li bir yetkili 17 Aralık soruşturmasında ortaya çıkan yolsuzluğun bizzat Erdoğan’ın ofisine gittiğini söyledi.
İkincisi, 17 Aralık soruşturmasının FBI’ın kendi dosyaları ve çalışmalarıyla bire bir örtüştüğünü dile getirdi.
Üçüncüsü ise Rıza Zarrab’tan toplanan bilgilerin halen analiz ediliyor olması. Bu çok önemli, zira yaklaşık 10 ay önce Zarrab şahit haline gelmiş ve Amerikan hükümetinin yanına geçmişti deyim yerindeyse. Ve o zamandan beri ABD’li yetkililerle konuştuğu ortaya çıkıyor.”
POLİS KORKMAZ’DAN ‘KAHRAMAN’ DİYE BAHSETTİ
Tanır, “ABD’li yetkililer kendi soruşturmalarını tamamladıkça başka iddianamelerin hazırlanmasına, yeni kişilerin suçlanmasına yol açabileceği görülüyor” diyerek “Bunu belki de en yetkili ağızdan duymuş olduk” vurgusunu yaptı.
Tanır’ın aktardığına göre, FBI yetkilis Reynolds, ayrıca 17 Aralık Davası’nın polis raporunu yazan ve AKP hükümetinin “terörist” ilan edip aradığı Hüseyin Korkmaz’ı “kahraman” olarak anlattı. Tanır’ın bu konudaki yorumu “Bu 17 Aralık’taki ‘tapelerin’ ABD’li yetkililer tarafından ‘güvenilir bulunduğunu’ anlatıyor” şeklinde oldu.
‘ABD İLE KAVGA, ERDOĞAN İÇİN FİNANSAL VE SİYASİ BİR İNTİHARA NEDEN OLABİLİR’
“Önümüzdeki birkaç ay içerisinde gelecek olan yeni İran ambargoları var” bilgisini veren Tanır, “ABD, Türkiye’ye bununla ilgili son tarih olarak Kasım ayını verdi. Bu tarihe kadar Türkiye’nin enerji ihtiyaçlarını ciddi bir oranda İran’dan kesmesi bekleniyor. Ancak AKP yetkilileri bu onuda İran’ın yanında yer alacaklarına dair işaretler verdiler. Bu böyle devam ederse Türkiye ile ABD arasında yeni bir kriz meydana gelebilir” dedi.
Bu durumu Reynolds’ın konuşma yaptığı düşünce kuruluşunda çalışan bir uzmana sorduğunu aktaran Tanır, “ABD ile kavga, Erdoğan için finansal ve siyasi bir intihara neden olabilir” yanıtını aldığını söyledi.