İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi, Mavi Marmara davasını düşürmeden önce Ashkenazi hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.
indyturk.com'da yer alan habere göre İsrail’de 2018 yılında başlayan ve 3 kez erken seçime neden olan hükümet krizi çözüldü.
Liderler Benyamin Netanyahu ile Benny Gant’ın anlaşmasıyla aylar sonra kurulabilen koalisyon hükümeti göreve başladı.
Koalisyonun ortağı Mavi-Beyaz ittifakının iki numaralı ismi olan Gabi Ashkenazi kabineye dışişleri bakanı olarak girdi.
Eski İsrail Genelkurmay Başkanı olan Ashkenazi, Mavi Marmara davası kapsamında Türkiye’de yargılanmış, hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.
İsrail komandoları, 31 Mayıs 2010 günü abluka altındaki Gazze şeridine insani yardım ulaştırmak isteyen Mavi Marmara gemisine saldırdı.
İsrail askerlerinin saldırısında Ali Haydar Bengi, Cengiz Songür, Çetin Topçuoğlu, Necdet Yıldırım, Cevdet Kılıçlar, İbrahim Bilgen, Fahri Yıldız Furkan Doğan ve Cengiz Akyüz adlı aktivistler hayatını kaybetti, Uğur Süleyman Söylemez ise 4 yıl süren yaşam mücadelesinin ardından vefat etti.
Saldırıyı yöneten ve Mavi Marmara ele geçirildikten son gemide incelemeler yapan isim Gabi Ashkenazi’ydi.
2012’de, Ashkenazi ile birlikte dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Elizer Marom, Hava Kuvvetleri İstihbarat Sorumlusu Avishai Levi ve İstihbarat Başkanı Amos Yadlin hakkında Türkiye’de dava açıldı.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan davada mahkeme sanıklar hakkında yakalama kararı çıkarttı ve kırmızı bülten çıkarılması için girişimde bulunmasına hükmetti.
Dava devam ederken Türkiye ile İsrail arasında davanın düşürülmesine ilişkin bir anlaşma yapıldı.
28 Haziran 2016’da Kudüs’te imzalanan anlaşmayla İsrail hükümetinin tazminat olarak 20 milyon dolar ödeme yapacağı, İsrail’in Mavi Marmara hadisesiyle ilgili doğrudan veya dolaylı cezai talebe ilişkin sorumluluktan muaf tutulacağı garanti altına alındı.
Anlaşma metnini Türkiye adına dönemin Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, İsrail adına ise mevkidaşı Dore Gold imzaladı.
1 ay sonra yapılan Mavi Marmara duruşmasında ise mahkeme heyeti davanın düşürülmesine ve yakalama kararının iptal edilmesine hükmetti.
Ashkenazi’nin birçok katliamda komutanlık yapan bir isim olduğunu söyleyen Mavi Marmara avukatlarından Gülden Sönmez, “Biz gemide tutulurken Mavi Marmara gemisine de bizzat binmiş ve şehitlerimizin kanına basarak dolaşmıştır. Katliamın baş sorumlularındandır” dedi.
Ashkenazi ve diğer sorumluların, haklarındaki adli süreçler ve mahkemelerden kararlarıyla İsrail’den çıkamaz hale geldiklerine ve birçok ülkede söz konusu isimler hakkında yakalama kararı verildiğine değinen Sönmez, Türkiye’deki davanın düşürülmesiyle bu isimlerin rahatladığını belirtti.
Sönmez, İsrail’in bu adımına karşılık Türkiye’nin anlaşmayı feshetmesi gerektiğini belirtti.
Ashkenazi, göreve geldikten sonra ilk açıklamasında bölgede krize neden olan Trump’un tek taraflı “Ortadoğu barış planına" değindi.
İsrail’de yayın yapan Haaretz’in haberine göre, Ashkenazi bakanlığının ilk gününde Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimleri ve Ürdün Vadisi’nin ilhakına onay veren planla ilgili ABD ile koordineli şekilde çalışacaklarını söyledi.
Ashkenazi açıklamasında, “Ortadoğu barış planı İsrail’in gelecek on yıllarını şekillendirmek için tarihi bir fırsat” dedi.