Avrupa Birliği’ne rest çeken Erdoğan, “30 Haziran itibarıyla vize noktasında adım atılacaktı. Arkadaşlarımız görüşmeleri yapacak. Bu görüşmelerde netice alındı alındı, alınmadığı taktirde bu Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu’nda geri kabul anlaşmasına ilişkin yasa çıkmaz” dedi.

Dünyanın neresinde yaşarsak yaşayalım artık, hiçbirimiz kendimizi insani krizlerin etkilerinin dışında tutamayız. Buna, silahlı çatışmalardan terör saldırılarına, doğal afetlerden iklim değişikliğine kadar tüm insani krizler dahildir. Sınırlar, mesafeler, yükseltilmiş duvarlar, tel örgüler, bizi sorunlardan uzak tutmaya yeterli olmayacaktır. Bunun en son örneğini 6 yıldır süren Suriye krizinde hem de çok acı bir şekilde yaşıyoruz. Akdeniz’in azgın dalgalarının yuttuğu hayatlar, sahillere vuran masum çocuk bedenleri bu mesajı adeta bir tokat gibi insanlığın suratına çarpıyor.

(Suriye’de) 12 milyon insanın yerinden edildiği, bunlardan 5 milyonunun çeşitli ülkelere dağıldığı bu insani kriz karşısında, birkaç komşu ülke dışında kimse iyi bir sınav verememiştir. Artık bu konuda gelişmiş ülkeler başta olmak üzere herkesin sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir. Maalesef bugün insani krizlere maruz kalan yüz binlerce kişi imkan ve kaynak kıtlığından değil, merhamet yoksunluğundan kaybediyor, hayatını kaybediyor. Küresel vicdanın yaşanan trajediler karşısındaki kayıtsızlığı, bugünkü sorunlarımızın da temel nedenidir.

Birleşmiş Milletler resmi verilerine göre, Dünya İnsani Zirvesi’ne 173 ülke ve 9 bin katılımcı katıldı. Türkiye’den katılım takriben bin kişi ve bu arada 900 medya mensubu yer aldı. Toplam katılımcı ise 10 binin üzerinde. Temennim odur ki sonucu da hayırlı olur, bereketli olur.

Gelişmiş teleskoplarla, uydularla uzayın derinliklerini araştıran insanlık, hemen yanı başındaki acıları, sorunları, krizleri adeta görmüyor. Bu çarpıklığı düzeltmek için küresel vicdanı hayata geçirmeliyiz. Bizleri, çocuklarımızı, torunlarımızı ve insanoğlunun gelecekteki tüm nesillerini ilgilendiren bu sorunun çözümü için iki gün boyunca çalıştık. Şayet bu zirve vesilesiyle insanlığın ortak vicdanında küçük de olsa bir kıpırdanma sağlayabildiysek kendimizi başarılı olmuş sayacağız.

Bizim sadece faturalı harcamalarımız 10 milyar doları aştı. Sivil toplum kuruluşlarımızla yapılan bir o kadar yardım daha var. Sadece İstanbul’da Suriyeli ve Iraklı 500 bin kişi var.

AB ile vize muafiyeti görüşmelerinden sonuç alınmazsa, geri kabul anlaşması Meclis’ten geçmez.

Bu sabah onayımı verdim. Kabinede şimdiye kadar hizmet veren arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Siyasette kimse boşta kalmaz, yeterki azmi olsun yeter ki kararlılığı olsun, kendilerine bir görev düşer. Önümüze bir liste getirdiler, üzerinde çalışmamı yaptım. Ülkemiz bu yeni süreci inşallah farklı bir heyecanla yürüteceğine inanıyorum. İlk bakanlar kurulunu da Beştepe’de gerçekleştireceğiz. Hükümet programını da birlikte ele alacağız. Terörle mücadelede, ekonomide ne gibi adımlar atılacağını tartışacağız.