'Erdoğan'ın ağzının payını vermediği' için Alman siyasetinde adeta tefe konan Merkel bundan en büyük zararı görenlerden denebilir. Gerek ekonomik, gerekse siyasi anlamda elinde AKP hükümetini zora sokacak çok büyük kozlar bulunan Merkel hükümetinin pasif kaldığı birçok kişinin kabul ettiği bir olgu Almanya'da. Bunun bedeli olarak da AFD'ye akan oyların büyük oranda muhafazakar ve 'yerli Almanlar'a hitap eden Merkel'in partisinden geldiği görülüyor. Merkel de bunu açık ve net şekilde ifade ediyor zaten.

Almanya'ya her fırsatta haddini bildirme meraklısı Erdoğan ve çevresindeki ucuz siyasetçilerin, -hazır Avrupa'da ırkçı dalga büyürken kendine bir şekilde hakim olabilen- Alman sağını radikalize etme planı maalesef işledi.

'Bunlara oy vermeyin, Nazi'ler, benim vatandaşıma Almanya'da zulmediyorlar' gibi ağır lafları tartıp biçmeden sarf eden, Almanya'da huzur içinde yaşayan Türklere 2014'teki Köln mitinginde Almanya karşıtı slogan attıran (sonra bu tarz miting de yapamadı zaten), çatışmadan ve huzursuzluktan beslenen Erdoğan, DİTİB imamları, UETD gibi arka bahçe dernekleri yetmemiş olacak ki bir de parti kurdurdu.

Seçimlere Alman Demokratlar Birliği (ADD - Allianz Deutscher Demokraten) isimli bir parti çatısı altında sadece Kuzey Ren Westfalya eyaletinde giren Almanya'daki Erdoğanistler 15 adayla sahaya çıktı.

Erdoğan'ın sözleri ve afişleriyle (hiç kreatif olmadıkları, tek sermayelerinin Erdoğan'ın portre fotoğrafı olduğundan olsa gerek) seçmenden oy isteyen ADD 15 adayını Meclis'e sokmaya çalıştı. 

Türklerin yoğun yaşadığı tek bir eyalette seçime girip hiçbir adayını seçtiremeyen parti, resmi olmayan sonuçlara göre 40 bin civarında oy aldı. 

Ne büyük başarı.

Almanya'daki 700 bin civarında olduğu tahmin edilen Türk kökenli seçmenin 40 bininin oyunu alarak, sokaklarda Erdoğan fotoğrafıyla (Almanların %90'ı Erdoğan'dan hoşlanmıyor, subjektif bir gözlem diyenler için buyrun Almanya sokakları sosyal deneyler için sizi bekliyor) Erdoğan ve Türk karşıtı partiye oy toplamak... Goebbels mezarında ters dönmüştür. İşte başarı diye ben buna derim...

45 milyon seçmenin oy verdiği Almanya'da 700 bin Türk'e hitap ederek, 16 eyaletten sadece birinde seçime girip seçilme ihtimali SIFIR olan adaylarla oy isteyen bir partinin hedefi ne olabilir?  Erdoğan fotoğrafıyla oy isteyen Türkler için de, Erdoğan'dan nefret eden Türkler için de Almanya'da hayatı gitgide zorlaştırmaktan başka hedefi yok elbette. Yukarda çatışmadan ve kavgadan beslendiğini ifade ettiğimiz Ortadoğu siyasetçisi için muhteşem bir durum anlayacağınız.

Özetle sokakta, apartmanda Alman'lardan ufak tefek işaretleri gelen Türk karşıtlığı bu yeni Meclis tablosunda kendini iyiden iyiye hissettirecek. AFD'ye giden oyları geri toplamak isteyen partiler göçmenlere daha az hoşgörülü olacak, savaşlardan, tiranlardan kaçarak demokrasisine güvendiği Almanya'ya sığınan/sığınacak insanlar artık kapıyı ısrarla çalmak zorunda kalacak. Bu anlamda sadece Türkler değil zincirleme olarak -özellikle Müslümanlar- diğer yabancılar da bundan etkilenecek.

Almanya'da yaşayan yabancıların, Erdoğan'ın 'sen kimsin ya' ya da 'terbiyesiz' şeklinde hitap ettiği SPD lideri Martin Schulz'a teşekkür ve minnet borcu var zira anamuhalefette kalacağını ve tekrar Merkel'le hükümet ortağı olmayacağını açıkladı. 

Ana muhalefetin (3. sıradaki) AFD'ye geçmesini engellediği için elbetteki.