Resmi Gazete’de bugün yayımlanan kararname ile deprem nedeniyle OHAL ilan edilen bölgede çalışma yaşamına ilişkin bazı düzenlemeler yapıldı. Benzeri covid döneminde de gündeme getirilen düzenlemelerle patronların talepleri karşılandı. Sendikal haklar askıya alınırken deprem nedeniyle işyerinden uzaklaşan ya da uzaklaştırılan işçilere sadaka düzeyinde nakdi ücret desteği verilecek.
Kararnameyi TKP MK üyesi Alpaslan Savaş Haber, soL’a değerlendirdi. Patronların depremin ilk gününden itibaren kendi çıkarları için hükümete baskı yaptığını belirten Savaş, depremi de fırsata çevirmeye çalıştıklarını vurguluyor. Savaş’ın değerlendirmeleri şöyle:
Sendikalar haklar askıya alındı
"Halkı enkaz altında terk ettikleri yetmezmiş gibi şimdi de bölgedeki işçileri patron fırsatçılığına terk ediyorlar. Erdoğan’ın bugün yayınladığı Cumhurbaşkanlığı (CB) kararnamesiyle bölgede sendikal faaliyet durduruldu, tek taraflı ücretsiz izin ve kısa çalışma uygulaması getirildi.
Bölgede sendikaların yetki tespiti, toplu iş sözleşmesi, uyuşmazlık ve grev süreçleri OHAL süresi boyunca durduruldu. Bunun anlamı, deprem bölgesinde sendikal örgütlenme durduruldu! TİS imzalanamayacak, greve çıkamayacak ve sendikalar yetki alamayacak.
İşten çıkarma yasağı mı geldi?
Erdoğan’ın kararnamesiyle Kısa çalışma uygulamasının deprem bölgesinde kapsamı genişletildi. Buna göre depremin etkisi krizden sayılacak. İşletmeler bunu gerekçe göstererek kısa çalışma yapabilecek. Kısa çalışmada işçiye ücret ödemeyecek, ücret işsizlik sigortası fonundan karşılanacak.
Ve bir kez daha tek taraflı ücretsiz izin geldi. Adına utanmadan “fesih yasağı” diyorlar, koca bir yalan. Ücretsiz izin bir tür işten uzaklaştırma biçimidir. Pandemide yaptılar. Tek taraflıdır. Ve üstelik düzenleme tazminatsız işten çıkarmayı yasaklamıyor.
Hayatı yerle bir olmuş işçiye sadaka verilecek
Patronun tek taraflı ücretsiz izne çıkararak işyerinden uzaklaştırdığı işçiye ise işsizlik sigortası fonundan günde 113 lira 44 kuruş alacak. Aylık 3 bin liranın biraz üzeri ediyor. Barınma, beslenme ve yaşam koşulları yerle bir olmuş, üstüne işinden uzaklaştırılmış işçiye reva görülen “ödenek” bu.
Bu düzenlemelerin benzeri Pandemi döneminde yapılmıştı. O dönem de sendikal faaliyet durdurulmuş, tek taraflı ücretsiz izin getirilmiş, kısa çalışma kapsamı genişletilmişti. Tamamından işçiler mağdur olmuş, patronlar kazanmıştı. Depremde ise mağduriyet daha da artacak.
Patronlar depremin ilk gününden itibaren kendi çıkarları için hükümete baskı yapıp duruyorlar. Enkaz kaldırma işlerinden yeniden imara, hizmet sektöründen imalata tüm faaliyetlerinde depremi fırsata çevirmenin yolunu arıyorlar. Erdoğan’ın yayınladığı son CB kararnamesi tümüyle bu yönde atılan bir adımdır. Hasarlı binalarda işçileri çalışmaya zorladılar, deprem enkazından kazanacağı karı hesap ettiler ve enkazdan henüz çıkmış işçilerin sömürü koşullarını ağırlaştırmak için harekete geçtiler. Sadece hükümetin değil onların da ensesinde olacağız."