El Bab operasyonunda IŞİD’in gerçekleştirdiği intihar saldırısının ardından 16 askerin şehit olması henüz sıcaklığını korurken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’nin iç kesimlerine yönelik daha tehlikeli operasyonlar yapılacağını duyurdu.
Askerlerin şehit olmasının ardından hükümete yönelik tepkilere karşılık olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu bölgenin ardından Menbiç ve Rakka’ya yöneleceklerini açıkladı. El Bab’daki kayıplara tepki gösteren ve barış odaklı politikalara dönülmesini isteyen CHP ve HDP’yi Meclis’teki varlıkları üzerinden eleştiren Erdoğan, “Bunu anlamıyorsanız sizin ne işiniz var parlamentoda? Sırada Minbic operasyonu var. Yeni dönemde ABD ile anlaşabilirsek Rakka operasyonu da sırada” dedi.
Uzmanlar ve siyasiler ise özellikle IŞİD’in başkenti olarak gösterilen Rakka’ya yapılacak bir operasyonun, Türkiye’ye sınır ötesinde ve sınır içinde büyük kayıplar verdirebileceğine dikkati çekiyor.
Tanrıkulu: Erdoğan savaşta ısrar ediyor
2016 yılının ülke içinde ve dışında ölüm ve yıkım yılı olarak geçtiğini söyleyen CHP’li Sezgin Tanrıkulu, AKP’nin barış odaklı politikalara yönelmesi gerektiğini söyledi.
Rakka ve Menbiç’e yapılacak operasyonların ölümleri ve yıkımları sürdüreceğini söyleyen Tanrıkulu, şu ifadeleri kullandı; “Erdoğan’ın El Bab’daki kanlı bilançodan sonra savaş odaklı politikalarda ısrar etmesi kabul edilemez. Türkiye, Suriye bataklığına girmiştir ve girdikten sonra da batmaya başlamıştır. AKP yönetimindeki Türkiye’nin Suriye’de geldiği nokta budur.
Menbiç ve Rakka operasyonlarına asla girişilmemelidir. Bataklığın en dibine batmadan, askerlerimizin ve yurttaşlarımızın yaşamlarını yitirmesine daha fazla neden olmadan Türkiye kendi kara sınırlarını koruyacak, şiddeti dışlayacak ve yurttaşların can güvenliğini esas alacak barış odaklı bir politikaya dönmek zorundadır.”
‘Daha büyük kayıplar veririz’
Rakka ve El Bab gibi yerlerin Türkiye’nin kentleri olmadığını hatırlatan Tanrıkulu, AKP’nin Suriye topraklarını Türkiye’nin iç meselesi olarak görmesinin son derece yanlış olduğunu vurguladı. Suriye’nin bu noktaya gelmesinde AKP’nin 2011’den beri izlediği politikaların da rol oynadığına dikkati çeken Tanrıkulu, Erdoğan’ın Suriye’deki operasyonlara yönelik sözlerine ise “Rakka’ya ve Menbiç’e operasyon politikası, ölüm politikasıdır ve bize daha büyük kayıplar verdirmekten başka bir işe yaramaz” yanıtını verdi.
Sivri: Rakka’da çok daha sağlam bir savunma olur
Ortadoğu uzmanı Hasan Sivri ise, Erdoğan’ın Rakka’ya yönelik operasyon söylemlerinin inandırıcı olmadığını, fakat gerçekleşmesi durumunda felaketle sonuçlanabilecek bir girişim olduğunu söyledi. Sivri, “Al Bab kenti, Cerablus gibi olmadı ve hızla ele geçirilemedi. Rakka-Halep, Rakka-Suriye kuzeyi açısından bir geçiş bölgesi diyebiliriz Bab’a. Dolayısıyla IŞİD’in en başından beri bir kontrolü var ve kent içerisinde silah depoları, yabancı militanlar gibi varlığı söz konusu. Böyle küçücük bir kentte bile TSK çok kayıp verdi. El Bab’da bu kadar güçlü kalabilen bir örgüt, Rakka’da çok daha sağlam bir savunma yapar” diye konuştu.
‘Kamuoyuna yönelik bir açıklama’
IŞİD’in Rakka’daki savunma potansiyeline ilişkin Musul’da süren çatışmaları örnek gösteren Sivri, şöyle devam etti; “Erdoğan’ın açıklamasının tamamen kamuoyuna yönelik bir açıklama olduğunu düşünüyorum. Menbiç’te YPG ile ciddi çatışmalara girilebilir. Bu durum ciddi bir sıkıntıya sebebiyet verecektir. Rakka konusu ise pek mümkün değil. Suriye’de arkalarında kalan bölgelerin güvenliğini tamamen sağlamadan böyle bir operasyona girişmek çok zordur.”
‘El Bab’ın birkaç misli kayıp verilir’
Rakka’nın sahadaki tüm güçler için sert bir direniş alanına sahne olacağını ve yoğun kayıp riskinin göze alınması gerektiğini ifade eden Sivri, şunları söyledi; “İki yıldır IŞİD kontrolünde olan bir kentten bahsediyoruz. IŞİD çok sağlam şekilde yayıldı buraya. Yeraltı tünelleri ile birlikte ciddi hazırlıklar yaptı. Halifeleri El Bağdadi’nin bile bu kente kaçmış olabileceği konuşuluyor. Bu denli güçlü bir kent. Rakka operasyonunda TSK’nin yer alma ihtimali bu nedenle gerçekçi değil. Fakat böyle bir girişimde bulunulursa, Bab’ın birkaç misli kayıp verilir. Türkiye’ye faturası çok daha ağır olur.
Hüseyin Şimşek / Birgün