Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son bir ay içinde yaşanan terör olaylarına ilişkin, "Tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelenin süreceğini" söyledi. Erdoğan, "Terör örgütleri ülkemiz için tehdit olmaktan çıkarılıncaya kadar, devletimize ve milletimize doğrultulan silahlar bırakılıp gömülünceye kadar, burada altını çizerek söylüyorum silahların susması değil silahların bırakılıp gömülmesi, bunu ısrarla söylüyorum, üzerine beton dökülüne kadar sınırlarımız içinde tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz." dedi. Erdoğan, çözüm süreci için de "buzdolabındadır" ifadesini kullandı: "Biz Çözüm Süreci'ni hiçbir zaman teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma, teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Biz Demokratik Açılım derken düşüncelerimiz temel hak ve özgürlükler ve demokrasiydi. Biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi derken milletçe bir olalım iri olalım kardeş olalım diye bunları söyledik. Ve Çözüm Süreci'yle de bu süreci taçlandıralım dedik. Ama bunlar ne yazık ki Çözüm Sürecini falan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse şu anda bu buzdolabındadır."
Son YAŞ kararları ile emekli olan Genelkurmay Eski Başkanı Necdet Özel'e Devlet Şeref Madalyası Tevcih Töreni'nde konuşan Erdoğan, "Sayın Özel'le gerek başbakanlığım gerek cumhurbaşkanlığım döneminde yakın mesai içinde oldum. Ülkemiz bakımından hem içeride hem dışarıda kritik gelişmeleri hep birlikte yaşadık. Kendisiyle gerçekten uyumlu ve verimli çalışma imkanı bulduğumuzu özellikle belirmek isterim." dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki konuşmasında "Sayın Özel'e TSK'nın hukuk devleti içerisinde görevini yürütme hususunda gösterdiği hassasiyet sebebiyle ayrıca teşekkür ediyorum. Ülkemizin ve milletimizin gözbebeği bir kurum olan TSK'nın her türlü kısır tartışma ve haksız ithamdan uzak bir şekilde görevini yürütebilmesine önem veriyoruz. Son dönemde yaşadığımız hadiseler, ülkemizin güçlü bir orduya olan ihtiyacını bir kez daha göstermiştir. Geçtiğimiz 12 yılda savunma sanayimizi güçlendirmek için sarf ettiğimiz çabaların en büyük şahidi TSK mensuplarıdır. TSK mensuplarının morallerini bozmaya yönelik girişimler karşısında Genelkurmay Başkanımızın gösterdiği duyarlılığı da yakından biliyorum." şeklinde konuştu.
"PARALEL DEVLETE KARŞI ÖZEL'LE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLDUK"
Türkiye'ye ve millete yönelik saldırıların çok farklı kaynaklardan çok farklı biçimlerde gelebildiğini söyleyen Erdoğan, "Bunların bir kısmı en başından tespit edilebiliyorken bir kısmını ancak daha sonra fark edebilmek mümkün oluyordu. Paralel devlet yapılanması adını verdiğimiz örgüt bunun en son örneğidir. Bu örgütle mücadele konusunda ortaya koyduğumuz kararlı tutumu gayet iyi milletimiz biliyor. Paralel devlet yapılanmasının TSK'nın içinde yol açtığı sıkıntıların çözümü için de Genelkurmay Başkanımızla işbirliği içinde olduk. İnşallah TSK'nın tüm unsurlarıyla tüm personeliyle görevini en iyi şekilde yerine getirebilmesi konusundaki çalışmalarımızı yeni Genelkurmay Başkanımız ve kuvvet komutanlarımızla birlikte sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"TUZAĞA DÜŞMEYECEĞİZ, GAYET İYİ BİLİYORUZ"
Erdoğan, ardından son zamanlardaki terör saldırılarına değindi: "Türkiye olarak 20 Temmuz'da Suruç'ta meydana gelen bombalı saldırıdan beri yeni bir terör dalgasına maruz kaldık. Suruç'taki terör eyleminde 33 kişi hayatını kaybetti. Akabinde DAEŞ terör örgütünün sınır karakolumuza yönelik saldırısında bir astsubayımız şehit oldu. Daha sonraki günlerde de terör örgütleri polislerimizi, askerlerimizi, resmi kurumlarımızı ve sivilleri hedef alan saldırılar düzenledi. Maalesef hemen her gün ülkemizin değişik illerinden yüreğimizi dağlayan ve sabrımızı zorlayan hain ve kalleş saldırıların acı haberlerini almaya devam ediyoruz. Dün İstanbul'da bir emniyet müdürümüzün cenaze törenine katıldık. Şırnak'ta 4 polisimiz ve bir askerimiz şehit edildi. Biz 40 yıldır terörle mücadele eden on binlerce vatandaşını teröre kurban vermiş bir ülkeyiz. Terörün amacını, hedeflerini, oluşturmak istediği korku iklimini gayet iyi biliyoruz. Türkiye'yi çekmek istedikleri tuzağın farkındayız ve biz bu tuzağa asla düşmeyeceğiz. Suriye'deki ateşi, Irak'taki istikrarsızlığı ülkemize taşımak isteyenlere geçit vermedik, vermeyeceğiz. Teröre rağmen, terör destekçilerinin provokatif açıklamalarına rağmen terör karşısındaki dirayetli duruşumuzu koruduk, koruyoruz. Ülke sınırlarımız içinde ve dışında gerçekleştirilen operasyonlar sonucunda terör örgütünün çok ciddi kayıplar yaşadığını biliyoruz. Aynı şekilde güvenliğimiz için tehdit teşkil eden DAEŞ terör unsurlarına karşı da etkili operasyonlar gerçekleştirdik. Bizim için terör örgütleri arasında hiçbir fark yoktur. Adı, amacı, sembolü, söylemi ne olursa olsun bizim için terör örgütü, terör örgütüdür. Biz hepsiyle mücadele ediyoruz, etmeyi sürdüreceğiz."
"TEK TERÖRİST KALMAYINCAYA KADAR"
Bir taraftan terörle ve arkasındaki kirli odaklarla mücadele ederken, diğer taraftan hukuk devletinden meşruiyetten demokrasiden asla taviz vermediklerini savunan Erdoğan, "Terör örgütleri ülkemiz için tehdit olmaktan çıkarılıncaya kadar, devletimize ve milletimize doğrultulan silahlar bırakılıp gömülünceye kadar, burada altını çizerek söylüyorum silahların susması değil silahların bırakılıp gömülmesi, bunu ısrarla söylüyorum, üzerine beton dökülüne kadar, sınırlarımız içinde tek bir terörist kalmayıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz." diye kaydetti.
"SESSİZ BİR DEVRİM YAŞADIK"
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de atılan adımlar neticesinde ülkemiz demokrasi, insan hakları, özgürlüklerin genişletilmesi noktasında sessiz bir devrim yaşadık. Bunu biz söylemedik tüm dünya söyledi, Batı söyledi. Elde ettiğimiz başarılar milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanırken bu durumun birilerini rahatsız ettiğini biliyoruz. Kuşkusuz Türkiye'nin büyümesinden gelişmesinden huzur ve güven ortamına ulaşmasından en büyük rahatsızlığı terör örgütü duydu. Türkiye kazanırken onlar kaybediyordu. Etnik ve dini hassasiyetleri kaşıyarak insanların kanı üzerinden siyaset yapan istismarcılar işte bunun için harekete geçtiler. Varlıklarını ve kazançlarını, ülkenin ve milletin kaybetmesi üzerine kurmuş olanlar da terörü fırsata çevirmenin çabası içine girdiler. Geçtiğimiz bir ayda yaşananlar bu ülkede kimlerin demokrasiden özgürlüklerden yana olduğunu kimlerin de bu kavramları istismar ettiğini bir kez daha gösterdi."
"ÇÖZÜM SÜRECİ BUZDOLABINDADIR"
Erdoğan, konuşmasında Çözüm Süreci'ne değindi: "Dün hayata geçirdiğimiz özgürlük ve demokrasi hamlelerini sabote etmek için uğraşanların, bugün terör örgütünü aklamak için nasıl ellerinden geleni yaptıklarını ibretle takip ediyoruz. Terör örgütlerinin üslendiği eylemleri bile devletin, hükümetin, hatta şahsımın üzerine yıkmaya çalışacak kadar izanını hatta haysiyetini kaybedenler olduğunu görüyoruz. Uyurken, sokakta yürürken, pazarda eşiyle alışveriş yaparken şehit edilen güvenlik görevlilerimizi görmezden gelerek teröristlere güzellemeler düzenleyenler benim nezdinde işlenen suça ortaktır. Kendileri sırça köşklerinde keyif sürerken bu milletin masum evlatlarının kanı üzerinden demagoji yapanlar sadece korkak değil aynı zamanda alçaktır. Silahı bırakmayan terör örgütüne bir kere bile şiddetin çözüm yolu olmadığını söylemeye cesaret edemeyenler bugün operasyonlara karşı çıkıyor. Biz Çözüm Süreci'ni hiçbir zaman teröre meşruiyet kazandırma, terörü şımartma, teröre alan açma süreci olarak düşünmedik. Biz Demokratik Açılım derken düşüncelerimiz temel hak ve özgürlükler ve demokrasiydi. Biz Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi derken milletçe bir olalım iri olalım kardeş olalım diye bunları söyledik. Ve Çözüm Süreci'yle de bu süreci taçlandıralım dedik. Ama bunlar ne yazık ki Çözüm Sürecini falan anlamadılar, anlamak istemediler. Öyleyse şu anda bu buzdolabındadır. Yapılanlar açıkça ortadadır. Bu süreci silahın vesayetinden kurtularak sorunları siyasetin meşru araçları yoluyla çözmek isteyenlere fırsat tanıma vesilesi olarak gördük."
"HDP BU İMKANI DEĞERLENDİREMEDİ"
Erdoğan, HDP'yi de eleştirerek, sözlerini şöyle bitirdi: "Maalesef hem terör örgütü hem de onun siyasi uzantısı olan parti, bu imkanı değerlendiremedi. Hiçbir devlet toprakları üzerinde kendi meşru otoritesi dışında paralel yapıların oluşmasına, bunların vatandaşlara musallat olmasına izin veremez. Türkiye'yi demokrasi ve özgürlükler penceresinden eleştirenler bu yapılanların hiçbir Batı ülkesinde örneğini bize gösteremez. Terörle mücadele demokrasinin ve hukukun en başta gelen şartıdır. Terörün olduğu yerde bu kavramların esamesi okunmaz. Biz Türkiye'nin demokrasi ve ekonomi başta olmak üzere hayatın tüm alanlarında 12 yıldır devam eden değişim sürecini devam ettirmekte kararlıyız. 2023 hedefleri bu açıdan bir semboldür. Terör bu hedeflere ulaşmamızın önündeki en büyük engeldir. Diğer engelleri nasıl aştıysak terörün üstesinden de hep birlikte geleceğiz. Bu konuda TSK'nın yeni komuta kademesine önemli görev düşüyor. Necdet Özel döneminde etkili şekilde kullandığımız işbirliği zeminini inşallah önümüzdeki dönemde de güçlü bir şekilde devam ettireceğimize inanıyorum."
Erdoğan'ın konuşmasının ardından törende Necdet Özel'in hayatına ilişkin kısa bir film gösterildi. Özel'e Şeref Madalyası'nı Erdoğan takarken, Özel de kısa bir teşekkür konuşması yaptı.
CİHAN