Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olduklarını açıkladı. Erdoğan, "Bizim gidecek başka bir vatanımız yok. Bunu bileceğiz. Vatanını kaybetmenin, özgürlüğünü kaybetmenin ne demek olduğunu bölgemizdeki gelişmelere bakınca görüyoruz." diye konuştu.
Avukatlar Günü münasebetiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde avukatları kabul eden Erdoğan, "Benim de danışmanlarımın ağırlıklı kısmını hukukçular teşkil ediyor" dedi. Hukuk sisteminin en önemli unsurlarından biri olan avukatlık müessesesi ne kadar ilkeli olursa, adaletin tecellisine katkıda bulunacağını ifade eden Erdoğan, "Kimse size itibar, güç vermez; bunu eğitiminizle, dayanışmanızla, duruşunuzla sağlayacak olan sizsiniz." diye konuştu. Her meslek grubunda olduğu gibi avukatlar arasında da bu mesleği istismar edenlerin olduğunu vurgulayan Erdoğan şöyle konuştu: "Adliyede bir savcımızı şehit edenler için eylem yapan güya avukatlara şahit olduk. Sözde avukatlar olduğunu biliyoruz. Aynı durum gazeteci, akademisyen, doktor, öğretmen kimliği taşıyanlar için de geçerlidir. Son zamanlarda akamisyen olduğuna göre tutuksuz yargılansın. Ne demek! Suçluysa tutuklu yargılanacak. Bunların kararlılığı yargıda adaletin tecellisini de gerektirir. Bizim ülkemizde avukatlar kanaat önderi, milletin sözcüsü vazifesini gören insanlar konumundadır."
"VATANDAŞLIKTAN ÇIKARMA DAHİL TÜM ÖNLEMLERİ ALMAKTA KARARLIYIZ"
Terörle mücadelenin devam edeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı, "Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız" dedi. Erdoğan, "Belki biz 1 ölüyoruz ama en az 10 da, 20 de, 30 da onlardan öldürüyoruz" diyen Erdoğan şunları kaydetti: "Bu, bu şekilde devam ediyor. Terör örgütünün yandaşlarını devre dışı bırakmak için vatandaşlıktan çıkartma dahil gereken tüm önlemleri almakta kararlı olmalıyız. Bunlar bizim vatandaşımız dahi olamazlar. Ülkemizin bekasını güvene alacak adımları atmalıyız. Bizim gidecek başka bir vatanımız yok. Bunu bileceğiz. Vatanını kaybetmenin özgürlüğünü kaybetmenin ne demek olduğunu bölgemizdeki gelişmelere bakınca görüyoruz." açıklamasında bulundu.
Gezi olayları üzerinden şahsına ve hükümete muhalif olan herkesi mobilize ederek sosyal bir kaos çıkarmanın denendiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "İçinde milletin, halkın olmadığı her hareket gibi Gezi eylemleri de söndü gitti. Bu yöntem tutmayınca, daha sinsi, daha ince planlanmış bir operasyonun düğmesine basıldı. 7 Haziran seçimlerini bu partinin zaferi gibi gördü herkes, aslında yaşanan büyük bir hezimetti. Keskin bir sonuç hedefleniyordu. Olmayınca da en aşağılık, en insanlık dışı yöntemi devreye soktu. Yıllar sonra yeniden ülkemize can ve kan pazarı kurdular…Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Biz bunu kararlılıkla sürdüreceğiz. Şehitlerimizin toprağa düşen her damla kanı bu toprakların bizim ebedi vatanımız olduğunun birer tapusudur, mührüdür. Eğer devlet olarak terör örgütüyle mücadeleyi ahlak, vicdan ve hukuk ölçülerinde yürütmezsek bu mesele bizim için 3 günlük iştir. Terör örgütü evlere, sokaklara, odalara, Kur'an'ın cildinden oyuncaklara, şeytanın bile aklına gelmeyecek yerlere bomba koyarak insanlıktan nasibini almadığını göstermiştir. Aslan gibi mücadele etmeyi, mertçe davranmayı sürdüreceğiz. Biz düşmanını bile milletini sırtından vuran bir millet olmadık. Göğüs göğse çarpışarak bir millet olduk. Özelliğimiz bu. Bu milletin tarihinde alçaklık yoktur, soykırım yoktur, kimseyi gereksiz incitmek yoktur."
Erdoğan, "Son dönemlerde gündemde olduğu halde ağırdan alınan dokunulmazlık meselesinin bir an önce halledilmesi gerekir. Öylesi böylesi yok. Nasıl olacağı ortada. Bir an önce mesafe kat edip, kim geliyorsa onlarla beraber yola devam edip yasal düzenlemeyi parlamentodan süratle çıkarmak lazım. Geciktirmenin hiçbir anlamı yok. İpe un sermenin de anlamı yok. Hala birileri ipe un seriyor. Yok şuraya kadar mı buraya kadar mı. Bunlar sayın Başbakan çıktı açıklama yaptı. Buyrun, hangi partiden olursa olsun bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması." dedi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde Brookings Enstitüsü'nde konuşma yaptığı hatırlatan Erdoğan, "Malum yapılar gelmiş, yaklaşık 150 kişi falan. Hayatta bir araya gelemeyecek yapılar orada. PKK, PYD, Asala, paralel devlet yapılanması ve Atatürkçü Düşünce Grubu da orada. Bir araya gelmiş. Önce hepsi bana saldırıyordu. Sonra Atatürkçü Düşünce Grubu'ndan birileri onlara saldırdı. Öbür tarafta bizi destekleyen bir grup. Biz kulak vermeden konuşmamızı yaptık ve ayrıldık. Kimler kimlerle bir araya geliyor. Nerede bir araya geliyor, Amerika'da. Oradaki güvenlik güçlerinin herhangi bir müdahalesi de söz konusu değil, orası özgürlükler ülkesi. Ama kısa bir süre önce Obama'ya Twitter'dan ölüm tehdidi yapan bir kişi içerde. Bizde öyle tweet'ten mahkum olanları pek görmedim. Bana bunca hakaret oluyor." diye konuştu.
CİHAN