Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya'nın Suriye'de rejim ile birlikte acımasızca sivil halkı öldüremeye yönelik operasyonları devam ediyor. burada işin kara boyutunu da YPG ile yürütmektedir. Ben burdan özellikle Batılı dostlarımıza tekrar sesleniyorum; PYD ve YPG birer terör örgütüdür. Bu terör örgütlerinin bu tür bir yapılanmaya gitmesine vesile olanları tarih affetmeyecektir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Yemen Cumhurbaşkanı Mansur Hadi ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından Erdoğan ve Hadi, ortak basın toplantısı düzenledi.
Yemen'in zor ve sıkıntılı günler yaşadığını dile getiren Erdoğan, bölgenin birçok ülkesinde olduğu gibi Yemenlilerin de demokrasi, özgürlük, hak ve adalet taleplerinin boğulmaya çalışıldığını belirtti. Mezhebi ayrımlar körüklenerek ülkenin büyük bir yıkımın eşiğine getirildiğini ifade eden Erdoğan, "Yemen, tıpkı Türkiye gibi farklı mezheplerin, farklı yapıların yüzyıllardır bir arada barış içinde yaşadığı bir ülkedir aslında. Farklı mezhepler bizler için tehlike ve tehdit değil; tam tersine bir zenginlik olmuştur. Biz, Yemen'in inşallah bu sıkıntılı süreci de atlatacağına, barış, huzur ve istikrarı yeniden yakalayacağına inanıyoruz." şeklinde konuştu.
Yemen'de sorunlara kalıcı çözüm bulunmasının ancak siyasi diyalog ve meşru devlet makamlarına saygı temelinde bir mutabakatla mümkün olabileceğini söyleyen Erdoğan, "Bu çerçevede 2216 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararının tüm taraflarca uygulanması çok önemlidir. Birleşmiş Milletler himayesinde Aralık 2015'te İsviçre'de gerçekleştirilen görüşmeleri bu anlamda değerli bir adım olarak görüyoruz. İnkıtaya uğrayan bu görüşmelerin devam etmesini temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Erdoğan, Türkiye'nin YPG'ye yönelik operasyonlarıyla ilgili gelen bir soruya şu cevabı verdi:
"Rusya'nın Suriye'de rejim ile birlikte acımasızca sivil halkı öldüremeye yönelik operasyonları devam ediyor. Burada 7'den 70'e sivil halka acımasızca yapılan bu saldırıların hedefi PYD'ye yönelik orada bir kuşak oluşturmaktır. Ve burada işin kara boyutunu da YPG ile yürütmektedir. Ben burdan özellikle Batılı dostlarımıza tekrar sesleniyorum; PYD ve YPG birer terör örgütüdür. Bu terör örgütlerinin bu tür bir yapılanmaya gitmesine vesile olanları tarih affetmeyecektir. PKK terör örgütünü bu şekilde kabul edenler şunu bilmelidir ki; PYD de, YPG de -ki YPG, PYD'nin silahlı bir gücüdür- bunlar birer terör örgütüdür. Kimse bunu farklı bir yere çekmeye kalkmasın. Zaman içerisinde biz bunlara zaten bütün belgelerini bunlara verdik. Belgeleri vermemize rağmen bunlar hala Suriye'de, Irak'ta aynı oyunu oynuyorlar. DAEŞ, bizim için nasıl bir terör örgütü ise, PYD, YPG de öyle bir terör örgütüdür, aynı şekilde DHKP-C'si de öyle bir terör örgütüdür.
Bunlara karşı biz, koalisyon güçleri ile bir hareketin içerisindeyiz. Ama ne yazık k, koalisyon güçleri şu anda attıkları bazı adımlarla, örneğin; telefon açıp telefonda bizim ülkemize yönelik saldırılar karşısında silahlı kuvvetlerimizin top atışlarını -ki bu angajman kurallarının uygulanmasıdır-bunu kalkıp 'Suriye'deki Kürtlerin vurulması' diye ifade edenler önce dürüst davransınlar onları dürüstlüğe davet ediyorum. Suriye rejimin daha düne kadar orada yaşayan Kürtlere pasaport, kimlik dahi vermediğini kime anlatacaklar? Biz, 5 yıl öncesine kadar Esed'e 'Bunlar senin vatandaşın değil mi? Niçin bunlara kimlik kartını vermiyorsun, niçin pasaport vermiyorsun?' diyen kişi benim. Neredeydi bu adamlar? Bu Batı neredeydi? Biz bunları yaşamış birisiyiz. Dolayısıyla şu anda PYD, YPG, DAEŞ, rejimin orada ortaya çıkardığı bir yapılanma. Ve bunlar ortak, müşterek çalışıyorlar. Bunun sonucunda 400 bini aşkın insan öldürüldü Suriye'de. Ve Suriye'de şimdi de rejim, ne yazık ki Rusya ile ele ele vermek suretiyle orada Müslüman insanları öldürmeye devam ediyor. Bunların yanında yer alanlara da herhalde siz de nasibinizi alırsınız diye onlara da buradan sesleniyorum." CİHAN