Erdoğan, Özgür Özel’e açtığı 1 milyonluk tazminat davasını kaybetti

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Şubat 16 2025
Cuhmurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından Esenyurt’ta düzenlenen mitingde kullandığı ifadeler nedeniyle CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e açtığı tazminat davasında karar çıktı.
Mahkeme, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1 milyon lira manevi tazminat talep ettiği davayı reddetti. Gerekçede, Özel’in sözlerinin, ağır eleştiri mahiyetinde kaldığı, kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında, 31 Ekim 2024'te Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasının ardından Esenyurt Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili ifadeleri nedeniyle dava açtı. Dava dilekçesinde, Özel'in "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" ve "iftira" suçlarından yargılanması ve 1 milyon liralık manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesi istendi.

Davaya bakan İstanbul Anadolu 8’inci Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı reddetti. Mahkeme, Özel’in ifadelerinin ağır eleştiri mahiyetinde kaldığı, kişilik haklarına saldırı olmadığına karar vererek, tazminatın ödenmemesine hükmetti.

"Düşünceyi açıklama özgürlüğü, demokrasinin işleyişi için hayati önemde"

Mahkemenin gerekçesinde, Anayasa Mahkemesinin, "toplumsal ve siyasal çoğulculuğu sağlamak, her türlü düşüncenin barışçıl bir
şekilde ve serbestçe ifadesine bağlıdır. Bu itibarla düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü, demokrasinin işleyişi için
hayati önemdedir" şeklindeki kararlarından alıntı yapıldı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de "İfade özgürlüğü; incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşünceler için de geçerlidir. İfade özgürlüğü; yokluğu halinde demokratik bir toplumdan söz edemeyeceğimiz çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin bir gereğidir" tespitlerini içeren kararının aktarıldığı gerekçede, ifade özgürlüğüne yapılan bir müdahalenin, zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamıyorsa ya da zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamakla birlikte orantılı değil ise demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun bir müdahale olarak değerlendirilemeyeceği vurgulandı.

"AİHM' in yerleşik içtihatları var..."

Gerekçede, şunlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir