AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy'de açıklamalarda bulundu.
Partisinin İstanbul adayı Murat Kurum için seçime bir gün kala sahada oy istemeye devam eden Erdoğan, seçmene yönelik hizmet tehdidi söylemlerini sürdürdü.
BirGün'de yer alan habere göre Erdoğan, "Yerel yöneticileri belirlerken Cumhurbaşkanı olarak yanınızdayım. Bakanlar yanınızda. Yerel yönetim de yanımızda olduğu zaman Arnavutköy hizmetten geri kalır mı?" diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef alan Erdoğan, "Kimi insan iş yapar, kimisi de sadece laf üstüne laf koyar. Kimileri de kayak yapmaya İsviçre'ye gider. İstanbul'u sel alır. İstanbul'un belediye başkanı meydanda yok" dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Siz bizi bahtiyar ettiniz, bize sahip çıktınız. Rabbim de sizlerin yüzünü güldürsün. Oy oranları aramızdaki muhabbetin göstergesi değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluk demektir. Bundan sonra da sizlerin güvenine layık olmaya çalışacağız.
Arnavutköy benim için geçmişi 30 yılı bulan bir ilçemizdir. İstanbul'un şu andaki büyükşehir belediye başkanı Arnavutköy'ün nerede olduğunu bilmez. Bu kardeşiniz 30 yıllık bu geçmişte, ta Bahtiyar Bey'in buradaki belediye başkanlığı sürecinden başlayan bir geçmiş.
Bu akşam artık kampanya bitiyor. Yarın oylarımızı kullanacağız. Sandığa gümbür gümbür giderken Arnavutköy'ü gerçek belediyeciliğe, Murat Kurum kardeşime ve Mustafa Candanoğlu'na teslim ediyor muyuz? Yarın da sandıklara sahip çıkacağız.
"CÜRMÜ KADAR YER YAKACAK OLANLAR..."
Yerel yöneticileri belirlerken Cumhurbaşkanı olarak yanınızdayım. Bakanlar yanınızda. Yerel yönetim de yanımızda olduğu zaman Arnavutköy hizmetten geri kalır mı? İlçemize ve şehrimize kim aşkla hizmet edecekse tercihimizi ondan yana kullanalım. Cürmü kadar yer yakacak olanların Arnavutköy'e hizmeti olabilir mi?
İstanbul Havalimanı'nı yaptık mı? Dünyanın sayılı havalimanlarından bir tanesi oldu. Bundan sonra yine biz aynı şekilde yollarıyla, Çam Sakura Hastanesi'ni yaptık, şu andaki belediye başkanı oranın yolunu yapmadı. Onu da Ulaştırma Bakanlığı olarak biz yaptık.
"İSTANBUL'UN 5 YIL DAHA KAYBETMEYE TAKATİ KALMADI"
Eve gittiğinizde eşi, dostu, arkadaşı tek tek aramanızı istiyorum. Ardından 31 Mart'ın önemini anlatacağız. Bu dostlarımızın da sandığa gitmesini sağlayacağız. Vizyonsuz adaylara oy vererek oylarını heba etmemeleri gerektiğini izah edeceğiz. İstanbul'un CHP'nin algı belediyeciliğiyle bir 5 yıl daha kaybetmeye takati kalmadığını anlatacağız.
Bu Arnavutköy'ü belli bir seviyeye bu kardeşiniz getirdi. Bu adımları biz attık. Belediyecilik nedir biz biliriz. Şimdi de buraya bir bakan arkadaşımı İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı olarak gönderdik. (Murat Kurum) Bakanlıktan aldım, belediye başkanı adayı yaptım... Niye? İşi bileni göndereceksin dedik. Yarın akşam Murat kardeşimi tercih ettiğimiz anda pazartesi gününden itibaren İstanbul başka bir güne açılacak. Fatih'in emaneti bu şehre sahip çıkmanızı bekliyorum.
HEDEFİNDE İMAMOĞLU VAR
Kimi insan iş yapar, kimisi de sadece laf üstüne laf koyar. Kimileri de kayak yapmaya İsviçre'ye gider. İstanbul'u sel alır. İstanbul'un belediye başkanı meydanda yok. Kimi insan eser üretir, kimisi de polemik peşinde koşar.
Kastamonu'da sel oldu Murat Kurum çizmeleriyle oradaydı, deprem oldu Murat Kurum çizmeleriyle oradaydı. Bunlar neredeydi? Ara da bul. 81 vilayetimizin tamamına mührümüzü vurmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. İstanbul muradına erdiği zaman aynı zamanda kim kazanacak? Tüm kabine olarak hizmetinizde olacağız."
"İSTANBUL'U DEPREME HAZIR HALE GETİRECEĞİZ"
Erdoğan, Arnavutköy mitinginin ardından Güngören'de seçmene seslendi. İstanbul'u depreme hazır hale getireceklerini iddia eden Erdoğan, mevcut İBB yönetimini hedef almayı sürdürdü.
"İstanbul son 5 yıldır kaderine terk edildiği için mahzun" ifadesini kullanan Erdoğan, CHP'nin İstanbul'u yağmaladığını iddia etti. "Milletimizin sandıktan çıkan iradesine elbette saygılıyız" ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle devam etti: "Ama hiç kimsenin de şehirlerinin 5 yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyoruz."
Erdoğan, özetle şunları söyledi:
"Deprem kapımızı çalmadan İstanbul'u depreme daha hazır hale getireceğiz. Bizler de merkezi yönetim olarak her zaman İstanbul'un yanında olmaya devam edeceğiz. Asrın felaketinde 53 binden fazla canımızı toprağa vermiş bir ülke olarak deprem tehdidini yok sayamayız.
Deprem konusuna siyaset üstü mesele olarak bakmamız gerekiyor. Yarısı bizden kampanyasına yenilerini ekleyerek İstanbul'un daha dirençli hale gelmesini sağlayacağız.
"İSTANBUL MAHZUN, KIRGIN, KÜSKÜN, SOLGUN"
Bu şehrin hazine değerinde 5 senesi kendi ihtirasların peşinde giden bir zihniyetin elinde heba oldu. İstanbul'un ihtiyacı tatil değil, delege avı değil. İstanbul ikinci iş, ek iş, yarı zamanlı iş olarak yönetilebilecek bir şehir değil. İstanbul'a atlama taşı değil, dizinin dibinden ayrılmayacak bir sevgili gibi bakacaksınız. Siz İstanbul'a böyle bakmak, İstanbul'u böyle kucaklamak, adamak mecburiyetindesiniz. Aksi takdirde bu şehir kırılır, küser.
İstanbul depreme hazırlığın geciktirilmesi sebebiyle şu andaki yönetime kırgın, trafiğin durma noktasına gelmesinden küskün. İstanbul solgun. İstanbul kaderine terk edildiği için mahzun. Biz İstanbul'u bu çöküşten kurtarıp yeniden dinamizmine kavuşturmaya talibiz. Şehrin kaynaklarını bavul bavul yağmalayıp başka ihtiraslarında kullanıyorlar.
Bir şehir asıl meselelerini konuşmayı bırakıp bu tür konularla meşgul olmaya başladıysa vakit yaklaşıyor demektir. Biz bunu 89-94 döneminde yaşadık. İstanbul'u yeniden yatırım, eser, hizmet gündemine döndürmek için çok çalıştık. Yarın İstanbul yine böyle bir değişimi sandıkta gerçekleştirecek.
Ülkemizin son 21 yıldır yaşadığı güven ve istikrar ikliminde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarını en iyi sizler biliyorsunuz. Bu dönemde günlük gülistanlık geçmedi. Nice tuzak ve saldırıyla boğuştuk. Hepsinin de üstesinden geldik.
"BENİM MİLLETİM TATİL İZNİNİ VERECEK"
Milletimizin sandıktan çıkan iradesine saygılıyız, saygılı olacağız. Hiç kimsenin şehirlerinin 5 yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyoruz. Verdikleri sözlerin çoğunu hatırlamaz oldular. Reklamlara bakarsanız İstanbul'u yeni baştan inşa etmiş sanırsınız. Yapılan kayda değer hiçbir iş olmadığı gibi, devraldığı düzeni bile işletememişlerdir. Seçim yabancı ajansların göz boyayan kampanyalarıyla kazanılsaydı, iktidardan hiç düşmeyecek olanlar vardı. Bu seçimlerde de İstanbul'un karşısına iki kulvarda çıktık. Bir büyükşehirde iki hükümette gerçekleştirdiklerimizdir. Diğeri kazandırdığımız projelerdir.
Bize göre en tehlikeli insan gözünüzün içine bakarak yalan söyleyebilendir. Bunlar İstanbul'u sel alıyor, İBB Başkanı İsviçre'de, tatilde. Sana bir daha dönmemek üzere benim milletim tatil iznini verecek."