AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle oldu:
KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALDI
Muhalefet tarafının ülkemize tek taahhüdü ülkemizi 20 yıl öncesine götürmek. Kılıçdaroğlu muhalefet adına yeni ve daha iddialı bir hedef ortaya koydu. Kavga etmeye geldiğini açıkça söyledi. Bu zatın eleştirilerine bakıyor, gerektiğinde hak ettiği cevabı veriyoruz. Uzunca zamandır bu zatın söyledikleri yalan, yanlış.
Dün Meclis'te çıkmış, 'Tayyip Erdoğan Suriye meselesini BM'de dile getirdi mi' diye soruyor. Bu zat hiçbir BM toplantısını takip etmemiş. Bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz. 'Tayyip Erdoğan bu meseleyi Avrupalılarla hiç konuşmadı' diyor.
Devlet yönetmek adına tek bildiği şey, hastanelerinde insanların rehin kaldığı, emekli maaşlarını ödeyemeyecek hale gelen SSK Genel Müdürlüğü'dür...
"ASLA GERİ İTMEYİZ"
Ülkemizde şu anda muhacir olarak bulunan bu insanları biz ne Bay Kemal'in dedikleriyle ne yandaşlarıyla bu ülkeden bu görevde olduğumuz sürece asla geri itmeyiz. Bay Kemal senin dün söylediğin bugün yoktur. Ama biz farklı bir medeniyetten geliyoruz.
Kapılarımızı nasıl açtıysak, aynı şekilde korumaya devam edeceğiz. Bu kardeşlerimizden kendi tasarruflarıyla, kendi inisiyatifiyle dönmek isteyen olursa dönecektir. Ama biz asla silahla düşmana teslim etmeyiz. Allah'ın izniyle siz bu kardeşlerimizi geri gönderemeyeceksiniz. Bunu öğrenen, bilen, duyan gerek Suriyeli, Iraklı, Afgan bir gönül huzuru içine giriyorlar...
YÜKSEK ENFLASYONDA SUÇU KÜRESEL EKONOMİYE ATTI
Küresel yönetim ve ekonomi sistemindeki değişimin ülkemize açtığı fırsatları bizleri çok daha farklı yere taşıyacaktır. Küresel ekonomideki sarsıntıların olumsuzluklarıyla yüzleşiyoruz. Tedarik zincirindeki bozulmalar enflasyonu azdırmıştır. Finansal gelişmelerin açtığı sorunlar geçmeden ortaya çıkan bu tablo fiyat artışları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye uzunca bir süreçte döviz kuru ve faiz oranları üzerinden saldırıyla mücadele etmektedir. Fırsatçıların dengesiz fiyatlanmaları da eklediğimizde milletimiz hayat pahalılığıyla karşı karşıya kalmıştır. Vatandaşlarımızın maruz kaldığı sıkıntıları biliyoruz. Ekonomi programımızın ilk ayağı dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmekten vazgeçememektir. İkinci aşama istihdamdır. Üçüncü olarak da bir yandan fiyat artışlarını kontrol altına almak, diğer yandan geliri yükseltmektir.
Türkiye'nin salgın ve ardından başlayan savaş sürecinde trilyonlarca kaynağı olan ülkelerden çok daha iyi yönetim sergilediğini kimse inkar edemez. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Biz dünyaya açılmayı sürdürüyoruz. Elbette bedeller ödüyoruz, sıkıntılar çekiyor. Hepsinin karşılığını alıyoruz, alacağız. Milletimizden sabırlı olmasını, bizi desteklemesini istiyoruz.
Kimi şükürsüzlerin, kimi kalbi kararmış yeminli düşmanların, kimi vicdansızların çıkardığı yaygaranın sebebi milletimizin derdiyle dertlenmek değildir. Kendi küçük çıkarlarını korumanın peşinde olan bencillerdir."