İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı Hamza Yusuf’un Birleşik Arap Emirlikleri'nde düzenlenen İklim Zirvesi (COP28) kapsamında yanında İngiltere Dışişleri Bakanlığı görevlileri olmadan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmeye tepki gösterdi.
Yusuf sosyal medya paylaşımında, Erdoğan ve Lübnan Başbakanı ile iklim krizinin yanı sıra Gazze’de yaşananları da görüştüklerini belirterek acil ve kalıcı bir ateşkes için çağrıda bulunmuştu.
Yusuf, “Çok fazla masum çocuk öldü. Bu ölümler durmalı” demişti.
BBC’nin edindiği bilgiler, Yusuf’un yaklaşımının İngiltere hükümetinin tavrıyla çeliştiğini ve İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nda kaygı yarattığına işaret ediyor.
İngiltere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Cuma günü Gazze'deki gelişmelerin ele alındığı oturumda yapılan oylamada, derhal ateşkes ilan edilmesine yönelik tasarıyla ilgili oylamada çekimser oy kullanmıştı. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Hamas’a karşı İsrail'i desteklediklerini, bu destekten dolayı da “gurur duyduğunu” söylemişti.
Erdoğan da Gazze’ye yönelik saldırıları nedeniyle İsrail hükümetini savaş suçu işlemekle itham etmiş, Batılı ülkeleri de sessiz kaldıkları ve adaletsiz davrandıkları gerekçesiyle eleştirmişti.
Cameron’dan İskoç hükümetine tehdit
Yusuf’un sözcüsü, Erdoğan’la yapılan görüşmeye İngiltere Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin de davet edildiğini söyledi.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’dan oluşan Birleşik Krallık’ta yetki devri anlaşmasına göre dışişleriyle ilgili konularda yetki Londra’daki merkezi hükümete ait. İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda hükümetleri de uluslararası temaslarda bulunabiliyor. Ancak uluslararası temaslarında yanlarında merkezi hükümetin görevlendirdiği bir yetkilinin de olması gerekiyor.
Benzer bir sorun Ağustos ayında Yusuf’un İzlanda Başbakanı ile yaptığı görüşmede de yaşanmıştı. Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly, Yusuf'u, yabancı hükümet yetkilileri ile yapacağı görüşmelerde İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın temsilcilerinin de olması gerektiği konusunda uyarmıştı.
Cleverly’e göre daha “daha sert” bir tutum takınmak istediği belirtilen Cameron’ın İskoç hükümetine gönderdiği mektupta, Erdoğan’la görüşme konusunda "İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın makul bir süre önceden bilgilendirilmiş olmamasından duyulan rahatsızlık” ifade edildi.
Mektupta, benzer ihlallerin sürmesi halinde, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın İskoçya’nın uluslararası temaslarında artık kolaylaştırıcı rol oynamayacağı ve İskoçya'ya diplomatik lojistik desteğin kesileceği uyarısında bulunuldu.
Bir İngiliz hükümet yetkilisi de, Erdoğan’la yapılan görüşmenin yerinin Dışişleri Bakanlığı’na uzun süre söylenmediğini belirtti ve bu davranışın ülkenin dış politikasına zarar verdiğini söyledi.
Bir hükümet sözcüsü, “Böylesine çalkantılı bir dönemde Birleşik Krallık'ın dünya sahnesinde tutarlı bir sesle konuşması, her zamankinden daha önemli” dedi.
Birleşik Krallık’ın parçası olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’daki özerk yönetimlere, sağlık, eğitim, yerel yönetimler, taşımacılık gibi alanlarda politika uygulama yetkisi veriliyor. Savunma, dışişleri, göç, ticaret gibi konularda ise bu hükümetler Londra’daki merkezi yönetime bağlılar.
Yusuf’un sözcüsü, İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilinin toplantıdan haberdar olduğunu ve toplantıya davet edildiğini, bu durumun Yusuf’un diğer dünya liderleriyle yaptığı görüşmeler için de geçerli olduğunu söyledi.
Sözcü, “COP gibi etkinliklerin doğası gereği görüşmelerin zamanı son dakikada değişebilir. İngiltere Dışişleri Bakanlığı temsilcisi, Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüşmek için uygun olan zamanda, başka bir yerdeydi. Merkezi hükümetin, İskoç hükümetinin uluslararası angajmanını kısıtlamaya yönelik herhangi bir tehdidi, yanlıştır ve İskoçya'nın çıkarlarına da aykırıdır” dedi.
İskoç hükümetinden bir yetkili de, Cameron'ın mektubu için "ölçüsüz bir tepki" dedi. Yetkili, “Bir cumhurbaşkanına, ‘Biz görüşmeye katılacak temsilciyi bulmaya çalışırken biraz bekler misiniz?' diyemezsiniz" ifadelerini kullandı.
Yetkili, İngltere Dışişleri Bakanlığı'nın temsilcisinin zirvedeki birkaç toplantıya "çok geç kaldığını" ancak bunun "COP gibi etkinliklerin doğasında” olduğunu da söyledi.