Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinde gerçekleşmesi beklenen Donald Trump görüşmesinin gerçekleşmemesini ele aldı. Yetkin’e göre görüşme umudu sürüyor.
İşte Yetkin’in yazısından bir bölüm;
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu çerçevesinde ABD Başkanı Donald Trump ile resmî randevusu olan liderler arasında yer almayacağı dün itibarıyla belli olduktan sonra tek buluşma umudu 25 Eylül’de Türk-Amerikan İş Konseyi’nin (TAİK) vereceği yemeğe kaldı.
….
Türkiye tarafında halen bütün diplomatik çabalar, Trump’ın bu yemek öncesi Cipriani lokantasına gelip, oradaki bir odada Erdoğan ile yarım saat kadar görüşüp, sonra da birlikte yemek salonuna geçerek, yemeğe kalmadan davetlilere kısaca hitap etmesi üzerine yoğunlaşmış durumda.
…
TAİK yemeğine ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’un ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın yanı sıra ABD seyahatinde Erdoğan’a eşlik eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve diğer yetkililerin de katılması bekleniyor. Erdoğan ile 29 Haziran’da Osaka’daki görüşmesinde 100 milyar dolar ticaret hacmi iddiasını ortaya atan Trump, 6-10 Eylül tarihlerinde Ross’u Türkiye’ye gönderip nabız yoklamıştı.
…
Bu görüşmenin ardından gerçekleşen Erdoğan’ın Trump ile telefonla konuşmasında acaba bazı konuları yüz yüze görüşseler daha kolay çözeceklerine dair ifadeler de yer aldı mı? Bu görüşmenin gerçekleşebilmesi için acaba bazı ön koşullar konuşuldu mu? Trump ancak belli sonuçları elde etmesi garantisiyle mi TAİK yemeği öncesi Cipriani’ye uğramayı programına alacak?
Erdoğan, New York’a gitmeden önce AK Parti hükümeti bakımından en önemli konunun Fırat’ın Doğusunda Suriye topraklarında PKK’ya karşı ABD ile Güvenli Bölge kurulması olduğunu söylemişti. Bu çerçevede 16 Eylül’de Ankara’da Astana Süreci görüşmesi ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile ortak basın toplantısında verdiği “iki hafta” süre var Erdoğan’ın. Bu süre New York dönüşü sonrasında, ay sonunda, Meclis açılışı günlerinde doluyor. Trump “önce bizden, bizim koşullarımızla mal alın” mealinde bastırırken, ekonomik sıkıntıdan IMF’siz çıkış yolu arayan Erdoğan PKK’ya karşı istediğini alabilecek mi?
Şu ana kadar elimizdeki bilgilerden bu sorulara tam yanıt bulmak mümkün değil. Önce 25 Eylül gecesini bekleyelim, görelim. Sonra, bu dünyada artık hiçbir şeyin gizli kalmadığına güvenelim; öğrenip yazacağız elbet.