İktidarını kaybetme riski ile karşı karşıya olan AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yüzüne kapılan bir bir kapanıyor. Erdoğan, seçimlere az bir zaman kala para bulma umuduyla önce BAE sonra da Suudi Arabistan yönteminin ayağına kadar gitmişti. Hızını alamayan Erdoğan bu defa darbeci diye tanımladığı Mısır Devlet Başkanı Sisi’nin ellerine sarılırken buldu kendi. Az bir zaman geçmişti ki bu defa soluğu Şam’da aldı. Yok yok Tayyip Erdoğan Şam’a gitmedi. Hele namaz kılmaya hiç gitmedi! Zaten giderse emin olun başta Şamil Tayyar olmak üzere Mehmet Metiner ve diğer AK trolleri tiwett başında görürsünüz. Kimbilir hangi methiyeleri dizeceklerdir Erdoğan’a… E öyle değil mi, Reis Ortadoğu’da herkesi dize getirdiği için bütün liderler kapısında sıra oluyor… Öyle değil miydi? 

Neyse Sisi’den sonra hızını alamayan Erdoğan, Esad ile görüşebilmenin zeminini ararken Şam’dan tokat gibi bir cevap geldi! Hay Allah nerden aklıma geldi bu “tokat gibi cevap” cümlesi. Onu da açıklayayım… AKP’nin yayın organı Sabah’tan geldi. Girin internete “Tokat gibi cevap-Erdoğan” yazın önünüze Sabah Gazetesi’nin bu başlıkla manşetleri gelecektir. Alışık bunlar tokat gibi cevap vermeye ama şimdilerde tokat gibi cevap alıyorlar. Beşar Esad’ın Erdoğan’a seçim kazandıracak bir görüşme yapmayacağını söyleyivermesi hala hazmedemediler ki ortaya çıkıp iki kelime edemediler hala.  Ortadoğu’da kapılar kapanırken Batı’da durum farklı mı sanki! AB zaten bir süredir açmıyor. ABD’nin kapı kapatması daha sesli ve gürültülü oldu. G-20 zirvesinde NATO ülke liderleri ile bir araya gelen AB Başkanı Biden toplantıya Erdoğan’ı davet etmeyerek zaten niyetini açıkça ortaya koydu. Şimdi Washington’dan gelen haberler daha sert… Seçim sürecinde Erdoğan ile temas olmayacak…

Yurtdışında durum bu iken yurt içinde farklı mı?  Boğazına kadar ekonomik kriz içine giren AKP lideri Erdoğan bir yandan ülke içindeki tutuklamalarla terör ve korkusunu devam ettirirken bir yandan 3 harflilere kafayı takmış durumda. “Allah ıslat etsin” demeyeceğim ama bu 3 harfliler olayı Erdoğan’ın bitişinin en büyük işaretidir.  Erdoğan’ın siyasal İslamcı tabanı da kendisinin altındaki halıyı çekiyor. Erdoğan da onlara kendince ayar çekiyor. Doğu ve Güneydoğu’daki kadim aşiretlere bakıyorsunuz bir bir Erdoğan’ın yanından uzaklaşıyor. Burada tek tek saymayacağım ama internet üzerinden son aylarda hangi aşiretlerin topluca CHP, DEVA ve Gelecek Partisi’ne geçtiklerini görürsünüz… 

Kürt siyaseti ah Kürt siyaseti! Erdoğan burada da ne yapacağını bilemiyor. Bakıyorsunuz Selahattin Demirtaş’ın Kürtlüğünden şüphe ettiğini söylüyor Erdoğan… Sonra bakıyor ki bu söylem kendisine zarar veriyor. Gönlünü almak istercesine Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’a özel helikopter ve uçak gönderiyor… Gönderiyor ki Diyarbakır’da hasta olan anne babasını ziyaret edebilsin. Demirtaş, “Mars’a göndersen de sana destek yok” diyerek tokat gibi bir cevap veriyor. Kürt siyasetinde şimdilik PKK lideri Abdullah Öcalan Erdoğan’a kapıyı açık tutuyor, o da belki hapisten çıkarım da bir eve geçerim ümindedir. Hapiste olunca insan neleri hayal etmez ki! 

Hatırlarsınız!  Erdoğan 2010’lu yıllarda bilmem kaçıncı açılımların birisini de Aleviler için yapmıştı. Sonra kazanı deviren de kendisi olmuştu. Aynen çözüm sürecinde olduğu gibi.  Şimdi baktı pabuç pahalı yine Alevilerin kapısına dayandı. Temmuz 2022’de Alevi açılımın işaretini verdi, sonra yasa çıktı cemevlerin elektrik ve su faturalarının ödenmesine ilişkin. Sonra Muharrem orucuna katıldı Erdoğan…

Aradan birkaç ay geçti, Erdoğan Alevileri yanına çekemediğini anlamış olacak bu defa Alevilere özellikle İslami kimliğe yakın Alevilere ikna ekipleri göndermeye başlamış… Bir iki derken bu durum Aleviler arasında ciddi rahatsızlığa neden olmuş. Esasında Erdoğan, Alevileri sapkın bir mezhep olarak görür. Ancak Erdoğan demokrat göründüğü yıllarda Alevilere ilişkin açılım yapmak zorunda hissediyordu kendini. 1998’de 3 aylık hapis cezasıyla ilgili “Beni bir mezhebin temsilcileri yargıladı” diyerek üstü kapalı olarak Alevileri suçladı.  2012’de ruhsatsız yapı olduğu için Karaacahmet Cemevi’ni “ucube” olarak adlandırdı. AKP’nin Alevi açılımı Gezi olayları ile birlikte bitti. Erdoğan, Gezi Olayları’nı AKP iktidarını yıkmaya yönelik bir eylem olarak görüyor. Ona göre Gezi Olayları’nın arkasında esas olarak Aleviler var. 

AKP’nin Alevilere yönelik attığı tüm bu adımlar Aleviler arasında kabul görmüyor. Alevi dernekleri açıklamalarında Erdoğan’ın Alevilere oy almak için yaklaştığı belirtiliyor. 9 Ekim 2022’de 12 Alevi derneği adına bir açıklama yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Kültür Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ile cemevlerinin elektrik ve su faturalarının ödenmesine ilişkin düzenlemeleri AKP iktidarının Alevilere “sus payı” verme hamlesi olarak değerlendirdi. Bunları unutmamak gerekiyor…

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF), Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Alevi Kültür Dernekleri (AKD), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) yayınladıkları ortak bildiri ile AKP’nin Alevilere yönelik açılımına karşı çıktıklarını göstermek için sürekli olarak protesto düzenleme kararı aldı. Nitekim bu karar uygun olarak 13 ve 17 Kasım tarihlerinde Türkiye’nin farklı şehirlerinde AKP’e yönelik protesto eylemleri düzenlendi. 17 Kasım 2022 tarihinde de Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekler Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri ve Demokratik Alevi Dernekleri adına yapılan açıklamada AKP’nin Alevilere yönelik açılımın yok hükmünde olduğu belirtildi. Hâsılı Aleviler de Erdoğan’a kapıları kapadı… Hatta AKP Genel Başkanı Erdoğan Aleviler için artık “düşkün” bir kişi…