Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de grubu bulunan HDP'yi 'parti' olarak görmediğini ifade etti. Erdoğan, "Ülkemizde hükümeti ve devlet kurumlarını eleştirmek adına terör örgütlerine, bölücü örgütün güdümündeki siyasi organizasyona ki bakınız 'parti' demeye bile dilim varmıyor. Bunun için 'organizasyon' diyorum" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde farklı bölgelerden gelen muhtarlarla bir araya geldi. Geçmişte kendisi hakkında 'muhtar bile olamaz' denildiğini ifade eden Erdoğan, kendisinin doğrudan seçilen cumhurbaşkanı olması hasebiyle bir anlamda "Türkiye'nin muhtarı" olduğunu söyledi. "Tek sıkıntıları Beştepe'nin kendilerinin değil, milletin emrinde olmasıdır. İstedikleri kadar bağırsınlar, istedikleri iftira atsınlar, uğraşsınlar; Beştepe, milletin emrinde olmaya devam edecektir." diyen Erdoğan, "İkide bir tutturmuşlar 'Kaçak Saray, Kaçak Saray, Kaçak Saray'. Elinde bir belgen mi var? Elinde bir bilgin mi var? Varsa çık açıkla, de ki 'buyurun Kaçak Saray'." ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN'DAN SİYASETTE DÜRÜSTLÜK VURGUSU
Erdoğan, isim vermeden muhalefet liderlerine de seslenerek "Bakıyorsunuz, geçenlerde yine bir tane muhalefet partisinin genel başkanı, sen genel başkansın. Ayıptır, yakışıyor mu? Bir televizyon programında ana muhalefetin genel başkanı daha önce bunları söylüyordu. Ama baktı ki bu tutmuyor, bu sefer 'beni çağırırlarsa gelirim' demeye başladı. Önce 'ben Kaçak Saray'a çıkmam' diyordu. Aynısını şimdi diğeri yapıyor; 'O Kaçak Saray' diyor. 'Kaçak Saray'dan Türkiye yönetiliyor' diyor. Buna benzer ifadeler kullanılıyor. Bu ülkede siyasetçi olmanın önce dürüst olmaktan geçtiğini bu insanların öğrenmesi lazım." diye konuştu.
'CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİ, BU MİLLETİN AZAMETİNİ GÖSTERMEKTEDİR'
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin şahsına ait olmadığını savunan Erdoğan, "Ama mesele böyle bir eseri ülkeme kazandırmaktır. Bu eserle beraber dünyaya farklı bir görüntüyü verebilmektir. Bu eser, bu milletin azametini göstermektedir. Bu milletin onurunu göstermektedir." dedi.
'ALLAH'IN İZNİ İLE TERÖRE DİZ ÇÖKTÜRECEĞİZ'
Hizmet siyasetini kimsenin değerlendiremediğini, muhtarlara bu bağlamda çok iş düştüğünü kaydeden Erdoğan,"Biz hizmet siyasetine mi önem vereceğiz yoksa teröre mi? Terörü biz ne yapacağız, yapacağız Allah'ın izni ile diz çöktüreceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın. Şehitlerimiz tabii ki bizim kanayan yaramız. Ama şunu bilin ki bir milletin zaferinin altında şehitler yatmaktadır." dedi. Vatanın şehit kanları ile yoğrulduğunu ifade eden Erdoğan, "Önceki hafta sonu Ankara Garı önünde meydana gelen bombalı saldırıda kaybettiğimiz vatandaşlarımızın acısı tüm tazeliği ile içimizi yakıyor. Buna ilave olarak hafta içi ve hafta sonunda süren terör saldırılarında çok sayıda askerimizi ve polisimizi şehit verdik." diye konuştu.
'BUGÜN MUHTARLAR GÜNÜ'
Türkiye'yi rotasından çıkarmak hedefinde bulunanlara da seslenen Erdoğan, bugünün Muhtarlar Günü olduğunu ifade ederek, "Onlara diyorum ki 'Başaramayacaksınız. Kardeşliğimizi bozamayacaksınız. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Ezanlarımızı susturamayacaksınız. Bizi 2023 hedeflerimizden vazgeçiremeyeceksiniz." diye konuştu.
HDP'YE 'PARTİ' YERİNE 'SİYASİ ORGANİZASYON' DEDİ
"Demokrasilerde muhalefet ve eleştiri olmazsa olmaz bir unsurdur. Muhalefetin ve eleştirinin sadece siyasi partilere mahsus olmadığını aydınların, akademisyenlerin de bu hakka sahip olduğunu biliyoruz. Nitekim ülkemizde çok partili dönemde her iktidarın karşısında hem siyasi hem sosyal olarak bir muhalefet mutlaka bulunmuştur." diyen Erdoğan, hassas bir noktanın olduğunu işaret ederek, "Hiçbir muhalefetin kendi ülkesine, kendi toplumuna karşı olma hatta düşmanlık yapma hakkı yoktur. Bunu söylerken iktidar partisinin veya herhangi bir partinin, herhangi bir kurumun görüşlerini, icraatlarını eleştirmekten, bunlarla ilgili görüşleri ifade etmekten bahsetmiyorum. Bunun herkesin en tabii hakkı olduğunu peşinen zaten ifade ettim. Burada dikkat çektiğim husus; kendi ülkesi ve toplumuna karşı husumet derecesine varan bir muhalefet anlayışıdır. Ülkemizde hükümeti ve devlet kurumlarını eleştirmek adına terör örgütlerine, bölücü örgütün güdümündeki siyasi organizasyona ki bakınız 'parti' demeye bile dilim varmıyor. Bunun için 'organizasyon' diyorum. Bu tür yapılara destek vermeyi, muhalefet adı altında meşrulaştırmaya çalışanlar var. Bir takım medya kuruluşları, bir takım akademisyenler, bir takım siyasetçiler işi gücü bırakmış terör örgütünün ve onun güdümündeki siyasi organizasyonun propaganda makinesi haline dönüşmüştür." ifadelerini kullandı.
'DAHA ACISI BU GÜRUHUN KAMU ÜNİVERSİTELERİNDE GÖREV YAPAN İNSANLAR OLMALARI'
Alman Başbakanı Merkel'in Türkiye ziyaretinin Erdoğan ve Davutoğlu'na destek manasına geleceğini ifade ederek gelmemesi gerektiği yönünde yapılan çağrıya tepki gösteren Erdoğan, "Daha da acısı bu güruhun önemli bir bölümünün kamu üniversitelerinde görev yapan, dolayısıyla devletten maaş alan, milletin kendilerine sağladığı imkanlarla refah içerisinde yaşayan insanlar olmalarıdır. Yayınladıkları bildiride güya Türkiye'nin onlar için yaşanmaz bir ülke haline geldiğini izhar ediyorlar. Rahmetli Cemil Meriç'in güzel bir sözü var. Üstat diyor ki; Bu ülkeyi yaşanmaz bulanlar, bu ülkeyi yaşanmazlaştıranlardır." dedi.
'1 KASIM'DA YETKİYİ MİLLETTEN ALIRSANIZ, GELİN KARŞIMIZA'
"Türkiye'yi yönetmek mi istiyorsunuz? İşte sandık orada. Geçin milletin karşısına, anlatın derdinizi. Şayet 1 Kasım'da yetkiyi alırsanız ha, o zaman gelin karşımıza. Her zaman söylüyorum, burada bir kez daha ifade ediyorum; bizim için esas olan milletimizin tercihidir. O tercihe saygı duymak bugüne kadar savunduğumuz değerlerin de, bulunduğumuz makamın da gereğidir." diye konuşan Erdoğan, "Adamlar şunu söylüyor ya. Bunlarda edep, haya diye bir şey yok. Ne diyor; 'İşte, iktidar partisi 40'ın altına düşmeyecek gibi görünüyor. Bunlara farklı yöntemler uygulamak gerekiyor.' Kim bunlar? Aydın geçinen karanlıklar. Köşelerinde vesaire bunları yazıyorlar." diye konuştu. CİHAN