AKP AR-GE ve Eğitim Başkanlığı'nın Sancaktepe’de düzenlediği 'Teşkilat Akademisi'ne video konferansla katılan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yine nefret ve yalan diline başvurdu.
Video konferans ile partililere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti halka hizmet, hakka hizmettir düsturuyla çalışan, millete hizmetkar olmayı her türlü failin üzerinde gören bir siyasi harekettir. Milletimize olan sevdamızı, Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet başta olmak üzere her alanda ileriye taşıyarak gösterdik. Cumhuriyet tarihinde yapılan hizmetlerin kat be kat fazlasını 2002’den bu yana milletimizin istifadesine sunmayı başardık. Ekonomimizi büyütürken 7’den 70’e vatandaşlarımızın tamamının hak ve özgürlüklerini de genişlettik. Seçkinlerin, vesayetçilerin, çalışmadan, üretmeden, hiçbir riske girmeden kazanmaya alışmış tufeylilerin ülkesinden milletin ve milli iradenin egemen olduğu bir Türkiye'ye kavuştuk. AK Parti ve milletin değerlerine sahip çıkmış, elitlere değil sadece millete hizmet etmiş millet de bunun karşılığında girdiği seçimlerin tamamında emaneti AK Partili kadrolara vermiştir. AK Parti'nin mayasını millet atmış, hamurunu millet yoğurmuş, kumaşını millet dokumuştur. Sırtını millet dışındaki güç odaklarına dayayanlar, siyaset sahnesinden silinip giderken AK Parti'nin yıllardır maruz kaldığı onca saldırıya oyuna, ihanete rağmen dimdik ayakta kalmasının sırrı da işte budur" dedi.
Dramatik yalanlar
Erdoğan'In, bu kadar yalanı nasıl bu kadar fütursuzca arka arkaya sıralayabildiği, aklını kullanan ve ülke gerçeklerinden BİRAZCIK haberdar olan vatandailar tarafından şaşkınlıkla karşılandı.
Erdoüğan'ın Türkiye, insan hakları, demokrasıi hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü dünya sıralamalarında listenin dibinde sürünürken, ekonomik kriz vatandaiın gırtlağını sıkarken yine 'palavralarını' ardı ardına sıralayabilmesi üç şekilde açıklanabilir:
1- Ne dersem inannacak, aklını kullanmayan bir seçmen kitlem var diyerek buna güveniyor olabilir
2- Erdoğan gerçeklikten tamamen kopmuş, gözüne perde inmiş ve batan Türkiye'yi müreffeh bir halde görüyor olabilir.
3- Eroğan kendisini İsveç, Noeveç veya Fİnlandiya'nın cumhurbaşkanı zannediyor olabilir.
Her üç ihtimal de Türkiye ve Türkiye'de yaşayan gariban halk açısından son derece tehlikeli.