Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, karşı karşıya olduğu tehditlerle mücadele noktasında, Suriye'de ve terör örgütlerinin yuvalandığı her yerde gerekli gördüğü her türlü operasyonu yapma hakkına sahip olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Geldiğimiz yer artık bir meşru müdafaa durumudur. Hiç kimse Türkiye'nin kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını sınırlayamaz, bunu kullanmasına da engel olamaz. Türkiye, karşı karşıya olduğu tehditlerle mücadele noktasında, Suriye'de ve terör örgütlerinin yuvalandığı her yerde gerekli gördüğü her türlü operasyonu yapma hakkına sahiptir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda UNESCO Gastronomi Kenti: Gaziantep programına katıldı. Burada konuşan Erdoğan, Türkiye'nin kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını sınırlayamayacağını belirterek, "Şundan emin olunuz; Türkiye kendisine yönelik her tehdide ve saldırıya karşı cevabını katbekat fazlasıyla veriyor, vermeye de devam edecektir. Geldiğimiz yer artık bir meşru müdafaa durumudur. Hiç kimse Türkiye'nin kendisine yönelik terör eylemleri karşısında meşru müdafaa hakkını sınırlayamaz, bunu kullanmasına da engel olamaz. Türkiye, karşı karşıya olduğu tehditlerle mücadele noktasında, Suriye'de ve terör örgütlerinin yuvalandığı her yerde gerekli gördüğü her türlü operasyonu yapma hakkına sahiptir. Bunun, ülkelerinin toprak bütünlüğüne hakim olamayan devletlerin egemenlik haklarıyla bir ilgisi kesinlikle yoktur. Tam tersine bu durum, Türkiye'nin egemenlik haklarına sahip çıkma iradesiyle ilgili bir durumdur. Ülkemizin bu hakkını engellemeye yönelik tavırları, kimden gelirse gelsin doğrudan Türkiye'nin varlığına yönelik bir girişim olarak kabul ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Aydınları da eleştiren Erdoğan, "Suriye'de yarım milyona yakın insanın katledilmesi karşısında kılını kıpırdatmayanların Türkiye'nin meşru müdafaa hakkını kullanması karşısında tepki göstermeleri verdiğimiz kayıplardan sonra açıkçası umurumuzda değildir. Bunların önünde profesör olabilir, bunların ardında yok aydınlıkmış, maydınlıkmış bunlar olabilir. Bunlar aydın görünen karanlıklardır aslında. 500 bin insan orada ölürken kılını kıpırdatmayanların ülkemde Ankara'daki garın önünde yüze aşkın insanın şehit edildiği olayda kılını kıpırdatmayanların, 28 tane vatandaşımızın burada şehit edilmesine sessiz kalanların kalkıp ta bir bildirinin altına imza atmaları aydın bir insanın, vatansever bir insanın kabullenebileceği bir şey değildir." şeklinde konuştu.
'Türkiye angajman kurallarını sadece kendisine yönelik fiili saldırılarla sınırlı olmaktan çıkarıp, PYD ve DAİŞ başta olmak üzere her türlü terör tehdidini kapsayacak şekilde genişletme hakkını kullanacaktır.' diyen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Türkiye Cumhuriyeti devletinin hiçbir vatandaşının canı dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşayan vatandaşlarının veya insanlarının canlarından daha az değerli değildir. Aynı şekilde Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de, Ukrayna'da ve dünyanın çeşitli bölgelerinde katledilen hiçbir mağdurun, mazlumun canı da batı ülkelerindeki insanların canından kıymetsiz görülemez. Bu ülkeler vatandaşlarına yönelik saldırılar karşısında çok şiddetli tepkiler verirken Türkiye'ye sadece sabır ve metanet telkin etmeleri samimiyetsizliktir. Türkiye'nin Ankara'daki son terör eylemi dahil topraklarına, vatandaşlarına, birliğine, beraberliğine yönelik tüm saldırıları gerekirse kaynağında bertaraf etmekteki kararlığını bir kez daha ifade ediyorum. Dünyanın diğer ucundan gelip DAİŞ'le mücadele bahanesiyle Suriye'de eli kanlı rejimin payandalığını yapanların Türkiye'yi maruz kaldığı tüm tehditlere ve saldırılara rağmen kendi sınırlarına hapsetme çabası gülünçtür. Bölgede kendi varlıklarını izah edemeyenler Türkiye'nin topraklarını ve vatandaşlarının can güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonlarına saygı duymak zorundadır. Nefsi müdafaa konumundayken karşımıza kim çıkarsa çıksın onu terörist kabul eder ve ona bu şekilde davranırız." CİHAN