Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Erdoğan, ihracatçıların döviz bozdurma zorunluluğun yüzde 40 oranından 30'a indirildiğini açıkladı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Türkiye İhracatçılar Meclisi'mizin 31'inci Genel Kurulu'nda sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Olağan Genel Kurul'un ülkemize, ekonomimize, ihracatçılarımıza özellikle de sizlere hayırlı olmasını diliyorum. İhracatın şampiyonları olarak ödül alacak olan tüm firmalarımızı ve iş insanlarımızı ayrıca tebrik ediyorum.
Bizim kültürümüzde malum marifet iltifata tabidir. Başarıyı takdir hakkı teslim etmenin yanı sıra yeni başarıların da önünün açılmasını sağlar. Az önce Sayın Başkan ve Sayın Ticaret Bakanımız, ihracatçılarımızın Türkiye ekonomisine katkılarını detaylıca anlattılar. Bu ülkenin herhangi bir vatandaşının rakamların açıkça ortaya koyduğu böylesi bir başarıdan gurur duymaması mümkün değil. Sizlerin nezdinde 150 bin ihracatçımızın her birine Türk malı damgasını taşıyan ürünlerimizi dünyanın dört bir ucuna ulaştırdıkları için teşekkür ediyorum.
Her zaman söylüyorum, ihracatçılarımızı ticaret diplomasisinin öncü neferleri, akıncıları, Türk ekonomisinin yurt dışındaki sancaktarları olarak görüyoruz. Bugüne kadar sizlerle yol yürümekten hem bahtiyarlık hem de büyük şeref duydum. Yürüttüğünüz çalışmalarda daima yanınızda oldum. Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak kapımızı sizlere sonuna kadar açık tuttuk. Her meselenizde bizzat ilgilenmeye, sorunlarınıza pratik, sürdürülebilir, kalıcı çözümler bulmaya gayret ettik. Siz çalıştınız, biz de size yardım ettik. Siz ürettiniz, biz de sizi destekledik Siz ihraç ettiniz, biz de sizin işlerinizi kolaylaştırdık. Siz yeni pazarlar aradınız, biz de sizin yolunuzu açtık.
Ülkemizi ziyaret eden devlet ve hükümet başkanlarıyla yaptığımız her görüşmenin gündeminde mutlaka sizlerin talepleri de vardı. Hemen her yurt dışı ziyaretimize sizlerin de iştirak etmesini sağladık. Anlaşmalarla, forumlarla, fuarlarla ve etkinliklerle ülkemizle dünyanın geri kalanı arasında ticari köprüler kurduk. Türkiye'yi yıllık sadece 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeden bugünkü seviyelerine sizlerle beraber getirdik. 2002'de bir haftada yaptığımız ihracatı artık bir günde gerçekleştiriyoruz. İhracatı ülke sathına yaydık, hatta ihracat yapmayan ilimiz kalmadı. 2023 yılında 48 ilimizde ilk bin ihracatçı firma arasına girebilecek ölçüde ihracat yapan firmamız bulunuyor. Klavye ekonomistleri bunları görmüyor olabilir, salon siyasetçileri bunları bilmiyor olabilir, fildişi kulelerinde ahkam kesenler bunlar anlamıyor olabilir ama bu gerçekleri işin içinde olan, elini taşın altına koyan, dünyanın dört bir köşesine Türk mallarını götüren siz kardeşlerimiz biliyor.
İhracatçılarımız için döviz bozdurma zorunluluğunu yüzde 40'tan yüzde 30'a indirdik. Bu düzenleme pazartesi gününden itibaren geçerli olacak.
Şehirlerine hizmet etmesi gerekenler, sadece hısım akrabaya çalışıyor. Biz siyasi olarak etik dışı olan bu yolların hiçbirine tevessül etmedik. İnsanımıza karşı daima dürüst olduk. Tutamayacağımız sözü vermedik. Söz verdiğimiz zaman ise bir şekilde sözümüzü yerine getirmeye gayret ettik. Bunun sebebi şudur, biz siyaseti ülkemize ve milletimize hizmet için yapıyoruz. Biz velev ki kendimiz bedel ödesek de milletimize bedel ödettirmemenin derdindeyiz.
Biz kendi çıkarımıza uygun olanı değil, Türkiye ve Türk ekonomisi için en doğru olanı yapmanın peşindeyiz. Önceliğimiz bu ülkeyi hayat pahalılığı sorunundan temelli kurtarmaktır. Enflasyonu düşürmek için para, maliye ve gelirler programını uygum içinde yürütüyoruz. Mali disiplin alanındaki adımlar, para politikamızın etkinliğini artıracak ve enflasyonla mücadeleye güçlü destek verecek. Ekonomi programımızın ilk yılı geçiş yılıydı ve bu dönemi öngördüğümüz şekilde hamdolsun başarıyla tamamladık. Enflasyonda en zor dönemin artık geride kaldığına inanıyoruz. Şimdi programın sonuçlarını daha net görebileceğimiz yeni bir döneme, dezenflasyon sürecine giriyoruz. Geçmişte enflasyonu nasıl tek haneye indirdiysek inşallah aynı başarıyı tekrar yakalayacağız.
Büyüme tarafında da hamdolsun oranlar son derece olumlu seyrediyor. Geçen yıl yaşadığımız deprem felaketine ve ihracat pazarlarımızdaki zayıflamaya rağmen yüzde 4,5'luk bir büyüme kaydettik. Milli gelirimiz cari fiyatlarla ilk kez 1 trilyon doları aştı. Türkiye ekonomisi nominal değerle dünyada 17'nci, satın alma gücü paritesine göre ise 11. sırada yer aldı. Bu yılın ilk çeyreğinde büyümemiz yüzde 5,7 olarak gerçekleşti.