Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2'nci genel başkanı Ahmet Davutoğlu resmen Recep Tayyip Erdoğan'a karşı bayrak açmış oldu. 

Bu AKP'nin 17.yılında ilk kez parti içi muhalefet olarak bir çıkış anlamını taşıyor. AKP kulislerinde ve siyasi yorumcular aslında bu çıkıştan sonra Davutoğlu'nun bundan sonra yapacağı ile ilgileniyor.

 

Davutoğlu'nun bu manifestonun ardından pek fazla seçeneği yok. 

Ya AKP içinde kalıp AKP Genel Başkanlığı yarışında Erdoğan'a karşı aday olacak ya da parti içindeki küskünlerin bir kısmı ile yeni bir parti kuracak 

Aslında bu durumda Erdoğan'ın tavrı önemli... 

İlk kez açıktan parti kendine yapılan muhalefete bir tavır göstermesi gerekiyor. Bu saate kadat ne Erdoğan'dan ne de Saray efradından Davutoğlu'na karşı bir cevap veya tavır yok. 

Ama Kamuoyu önünde bir şey yapmasa da 'Tek Adam' rejiminde Erdoğan'ın Davutoğlu'na karşı bir tavır göstermesi gerekir. 

Erdoğan ya Davutoğlu'nu çağırarak, "Saydığın problemleri ciddiye alıyorum. Nasıl çözeceğiz bu problemleri?" diyecek ya da "Hani 'Türkiye İttifakı' kuracaktık Bu ittifakı kendi partimizden başlatalım. Kuruluş ilkelerimize dönelim." teklifinde bulunacak. 

Erdoğan'ı tanıyanlar bu ihtimali pek mümkün görmüyor. 

AKP içinde büyük değişiklikler bekleyenler yine hayal kırıklığına uğrayacaklar. 

İkinci seçenek ise kendini açıkça eleştiren hem de ağır eleştiren Davutoğlu'nu itibarsızlaştırıp partiden ihraç etmek. 

"Metal yorgunu ve kızgın demir" haline gelen AKP, MHP lideri Devlet Bahçeli-İçişleri Bakanı Süleyman Soylu-Doğu Perinçek bloğunda kalmaya devam edecek ve parti içinde de çözülmeyi hızlandıracak. 

Her halükârda Erdoğan'ın ve AKP'nin çöküşünü önleyecek bir gelişme şimdilik görünmüyor.