Bayraktar'ın “17-25 Aralık'ta bize de dosya yaptılar. Dosyamda ne varsa hepsi, FETÖ'nün montajı denilen tapeler, telefon konuşmalarım, hepsi A'dan Z'ye doğrudur” açıklamaları tartışılmaya devam ediyor.
"Tedbirler alınmalı"
“Son zamanlarda Süleyman Soylu'nun 17-25'e atıfta bulunarak konuşması, ‘Benden önceki bakanların evinden para sayma makinaları çıktı’ demesi onu daha çok rahatsız etti, rüşvetle suçlananlar arasında olmayı kabul edemedi. Görevi kötüye kullandığını kabul etti ama hırsızlıkla suçlanmaya dayanamadı. Aslında hem onun hem talimatları verenin hem diğer isimlerin yargılanması gerekir. Artık mızrak çuvala sığmıyor, insanların sabrı tükendi, baskılara dayanma gücü azaldı… Halk da olayları daha iyi anlamaya başladı, karanlıkta kalan olayların açıklığa kavuşması lazım. Toplum ve muhalefet o günlerde peşinden gitmedi, şimdi gidilmeli, tedbirler alınmalı.”
"Bizde de İtalya'daki gibi bir Temiz Eller operasyonu başlasın; geç de olsa zaman yolsuzlukla mücadele zamanıdır"
Yalçınbayır, alınmasını ifade ettiği tedbirler konusunu ise şöyle genişletti:
"Soruşturma önergesi, araştırma önergesi teklifi, kanun teklifi yapılabilir. Bahçeli'nin de önerisiydi, '17-25 Aralık haftasını Yolsuzlukla Mücadele Haftası ilan ediyorum' demişti. 17-25 Aralık, Yolsuzlukla Mücadele Haftası'dır, bunun kanunlaşması için tekrar teklif verilsin. Araştırma, soruşturma komisyonları kurulması için önerge verilsin, ilgili bakanlıkların ve Sayıştay'ın, Devlet Denetleme Kurulu'nun olayı denetlemesi istensin. Bütün kurumlar üstüne gitmeli, gitmeyenler işlem yapılacağını, gelecekte sorumlu tutulacağını bilmeli. Bizde de İtalya'daki gibi bir Temiz Eller operasyonu başlasın, hukuk olsun istendi hep ama başlayamadı. Geç de olsa zaman yolsuzlukla mücadele zamanıdır. Partilerin şu anda Bayraktar'ın söylediklerini değerlendirip o süreci yönetmeleri, bir strateji geliştirmeleri lazım. Toplumsal barış istiyorsak adaleti hakim kılmalıyız. Güvenilmeyen yönetimin karşısına güvenilir bir yönetim olarak çıkmaktır çözüm."
AKP eleştirisi: 3 Y düştü, yerine yandaşlık ve yalakalık geldi, ehliyet ve liyakat bir yana itildi
“Şimdi ise yeni itiraflar var, sorumlular Yüce Divan'a sevk edilecekse şimdi edilmeli. Topluma da bunu göstermeleri gerekir. ‘Rüşvete karışmadım ama görevimi kötüye kullandım, bütün tapeler doğrudur’ diyor. Meclisin devamlılığı ilkesine göre böyle bir Meclis olabilir mi? Erdoğan Bayraktar anılarını yazsa kendi vicdanında nelerle yüzleşeceğini görür. Birlikte çalıştığı siyasetçilerden belediye başkanlarına kadar kimlerin neler yaptığı ortaya çıkar. Erdoğan Bayraktar yatağında rahat uyuyamamıştır. Adaletten sapanlar ülkeyi felakete sürüklerler. Bugün ‘Temiz Eller'e başlama zamanıdır.
Ne söylediler, programa ve tüzüğe ne yazdılar, sonunda ne yaptılar. Dün neydiler, bugün ne oldular. Hiçbir konuda verilen sözler tutulmadı, bugün partinin oy durumu kamuoyu yoklamalarında düştü ama aslında onların da aşağısında."
Röportajın tamamını okumak için tıklayın.
Bayraktar ne demişti?
Bayraktar söz konusu sözlerinin ardından yeni bir açıklamada daha bulunmuş, "Tapeleri ve teknik takip tutanaklarını tarafsız gözle okuyan herkes, dosyanın ne kadar boş olduğunu ve ne kadar zalimce hazırlandığını anlayacaktır" demişti.