MURAT ÇETİN
Millet İttifakı, 6 Nisan 2023 öncesi yapılacak bir seçime evet diyeceğini açıklaması Cumhur İttifakı’nı bir anlamda boşlukta bıraktı. Erdoğan’ın Millet İttifakı’nın bu teklifini kabul etmesi zor görünüyor zira böyle bir teklifi kabul etmesi bir anlamda yüzde 7 barajının uygulanamaması yani MHP ile köprülerin atılması anlamına gelir. AKP’liler karşı gelse de Anayasa’ya göre Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesi seçim kararının ancak Meclis tarafından alınması ile mümkün. Zira bunun haricindeki bir karar Erdoğan’ın adaylığını tartışmaları hale getiriyor. AKP’den ayrılarak DEVA’yı kuran Ali Babacan bile bunu ifade ediyor. AKP içinde artık Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olmasını istemeyenler ve siyaseten emekli olmasını isteyenler de Erdoğan’ın yeniden aday olamayacağını ifade ediyor… Sesli olarak dillendiremeseler de!
Erdoğan’ın aday olup olmayacağı tartışmaları devam edecek. MHP’nin şimdilik tavrı Erdoğan’ı destekler nitelikte ama MHP Lideri Bahçeli’nin özellikle Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti sonrasında nasıl bir tavır takınacağın önemli. Bahçeli surda bir delik açtırmayacağını ifade ederek AKP’ye gerekli mesajı verdi. Gerçi sanki mesajın merkezi CHP’ymiş gibi konuştu Bahçeli ama herkes anlayacağını anladı. Erken seçim kararının ne şekilde alınacağı ve Erdoğan’ın adaylığı Ocak ve Şubat aylarında yoğun olarak konuşulacak. Asıl sözü söyleyecek kurum ise Yüksek Seçim Kurulu (YSK)
Peki AKP Genel Başkanı Erdoğan gerçekten yeniden cumhurbaşkanı adayı olabilir mi ? İnsanoğlu unutkan bir varlık. Onun için öncelikli olarak Anayasa açısından olayı irdelemek gerekiyor. 2007’de Anayasa’nın 101’nci maddesinde yapılan değişiklikle "bir kimsenin en fazla iki defa ve 5’er yıllığına cumhurbaşkanı seçilebileceği" hükme bağlandı. Erdoğan, 2014 yılında bu değişikliğe göre birinci defa Cumhurbaşkanı seçildi. 2017’de Anayasa’da yapılan bir başka değişiklikle bir kimsenin ikinci defa Cumhurbaşkanı seçilebileceği hükmü korundu. 2017 yılında yapılan düzenlemeye göre seçimler normal zamanında yani Haziran 2023 yılında yapılarsa Erdoğan yeniden aday olamıyor. Erdoğan, bu tarihten önce Anayasa’nın 116’ncı maddesine göre Meclis’i fesih ederek erken seçim kararı alırsa yine aday olamıyor. Ancak 2017’de Anayasa'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi ve cumhurbaşkanı seçiminin yenilenmesini düzenleyen 116. Maddesinde yapılan bir değişiklikle bu duruma bir istisna getirildi. 116’ncı maddeye göre TBMM, seçimlerin Haziran 2023’den önce yapılması yönünde bir karar verirse Erdoğan yeniden aday olabiliyor. Bunun için ise TBMM’de 5’te 3 çoğunluğun yani 360 milletvekilinin olumlu oy kullanması gerekiyor. Yani Cumhur İttifakı’nın Meclis’e erken seçim kararı aldırması ancak CHP, HDP veya İYİ Parti’nin desteğiyle mümkün olabiliyor. Millet İttifakı kapıyı kapattı. HDP’nin de destek olması mümkün görünmüyor zira HDP bırakın erken seçim konusunda AKP’ye destek vermeyi Anayasa değişikliği konusunda AKP’ye randevu bile vermedi! HDP’den son dönemde gelen açıklamalar önemli. Erdoğan’a kapıları kapatan HDP bir yandan da Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını belirlemesinde baskın rolünü oynuyor.
Anayasa hükmü gereği YSK’nın seçimler ve dahası Erdoğan’ın adaylığına ilişkin alacağı karar belirleyeceği olacak. Peki, YSK nasıl bir karar verebilir? YSK’nın AKP iktidarı yani Erdoğan aleyhine bir karar vermesi pek mümkün görünmüyor. AKP’liler de YSK’nın kendilerini destekleyeceğinden emin bir şekilde Erdoğan’ın adaylığında ısrar ediyor. Gerekçe olarak da 2017’de yapılan Anayasa değişikliği ile Türkiye’nin yeni bir rejime Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmesi sunuluyor. Erdoğan’ın yeni rejime göre 2018’de ilk defa aday olduğunu görüşünü ileri sürüyor. Anayasa’nın 1982 tarihli olduğu dikkate alınırsa 2007 ve 2017 yıllarında yapılan değişikliklerin maddeler üzerinde olduğunu bu nedenle “yeni bir rejime geçildi” söyleminin gerçekçi olmadığı görülür. Zira 1982 Anayasası’na göre cumhurbaşkanı 7 yılda bir defaya mahsus seçilirken, 2007 yılında yapılan değişiklikle cumhurbaşkanlığı süresi 5 yıla indirilmiş ve 2 defa seçilme sağlanmıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün durumu o dönem Anayasa Mahkemesi'ne götürüldü, Anayasa Mahkemesi '5 yıl olmuş demek ki bu hüküm değişmiştir artık' demedi, 'Abdullah Gül'ün görev süresi 7 yıldır' dedi ve Gül de görevini 7 yılda tamamladı. Erdoğan’ın adaylığına ilişkin son kararı Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verecek. Anayasa’nın 79’ncu maddesinde “YSK’nın kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz” hükmü var.
AKP’nin bu kadar güvendiği YSK nasıl bir yapıya sahip? YSK’nın 7 asil ve 4 yedek üyesi bulunuyor. Bu üyelerin 6'sı Yargıtay, 5'i de Danıştay tarafından, kendi üyeleri arasından salt çoğunluk aranarak gizli oy ile seçiliyor. YSK Başkanı Muharrem Akkaya ile üyeler Erhan Çiftçi, Kürşat Hamurcu, Cengiz Topaktaş, Yunus Aykın'ın görev süreleri 24 Ocak'ta sona erecek. Yargıtay Genel Kurulu’nda 16 Ocak'ta seçim yapılacak. Danıştay’da ise seçim tarihi daha sonra belirlenecek. Görev süresi dolan üyeler yerine Yargıtay ve Danıştay kontenjanından seçilen yeni üyeler yemin edecek. AKP kaynaklarına göre Erdoğan görev süresi dolan bu üyelerin görevlerini devam etmesini istiyor. Nitekim Erdoğan bu amaçla Haziran 2022’de YSK Başkanı Muharrem Akkaya ile bir görüşme yaptı ve üyelerin görev sürelerinin bir yıl daha uzatılması yönündeki arzusunu iletti.
Siyasi tarihinin en zor seçimine hazırlanan Erdoğan, kendisine sadık olduğunu düşündüğü YSK üyeleri ile seçime gitmek isteyecektir. Peki, YSK başkan ve üyelerinin görev sürelerinin uzatılması mümkün mü? Bu mümkün. Zira daha önce de YSK başkan ve üyelerinin görev süreleri uzatıldı. 28 Aralık 2018’de Resmi Gazete’de yayınlanan yasa değişikliğinin 10’ncu maddesiyle “Kurul üyelerinden; 2019’da görevi sona ereceklerin yerine 2020 yılı Ocak ayında, 2022’de görevi sona ereceklerin yerine ise 2023 yılı Ocak ayında yenileme seçimi yapılması” hükmünce üyelerin görev süresi uzatıldı. 2018 tarihinde bu değişiklik yapılmamış olsaydı dönemin YSK Başkanı Sadi Güven, üyeler Nakiddin Buğday, Faruk Kaymak, Refik Eğri, Zeki Yiğit ve İlhan Hanağası 31 Mart 2019 seçimlerinde görev alamayacaktı. Nitekim, 2018 yılında görev süreleri uzatılan 6 üye CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini 13 bin oy ile kazanmalarına karşın AKP’nin “İstanbul seçimleri yenilensin” başvurusu lehine verdi. Yani görev süreleri uzatılan YSK üyeleri bu güne kadar en kritik oylamalarda AKP lehine oy kullandı. YSK üyelerinin görev sürelerinin uzatılmasını kabul etmemeleri durumunda Erdoğan, B planını devreye sokar ve YSK’ya yine kendisine sadık isimlerin seçilmesini sağlar. Yeni YSK üyelerinin kimlerden oluşacağı ve alacağı karar da bir anlamda Erdoğan’ın siyasi geleceğini belirleyecek. YSK üyelerinin kimlerden oluşacağı bir anlamda Erdoğan’ın iki dudağı arasında… İkinci aşamada ise Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olup olamayacağı da YSK üyelerinin iki dudağı arasında.