Veysel Ayhan / Tr724
17 Aralık 2013’ten beri ortaya dökülen yolsuzluklarla 50 hükümet düşer, 100 başbakan istifa ederdi. Ama eğitim ortalaması ilkokul 4 olan halkımız 20 TV kanalı ve 15 gazeteyle “esir alındığı” için olanları görmedi. Bu suskunluk normal karşılanabilir.
Peki ya muhalefet?
CHP bugünlerde Erdoğan ailesinin yolsuzluklarını basın toplantısıyla kamuoyuna sunuyor.
Bu işi normalde medya yapar. Yolsuzlukları yayınlar.
CHP MUHALİF PARTİ DEĞİL, MUHALİF MEDYA
Peki, muhalefet ne yapar?
Muhalefet konuşur, kamuoyuna açıklama yapar ama asıl işi “laf” değildir.
Asıl işi icraat ve eylemdir.
İşte yapması gerekenleri yapmadığı için Erdoğan ve AKP’nin, CHP ve Kılıçdaroğlu’na teşekkür borcu var.
CHP’NİN GÜCÜ NEDİR?
CHP’nin 131 milletvekili ve 12 milyon seçmeni var. Ve 1 milyondan fazla kayıtlı resmi üyesi bulunuyor.
Tüm sahtekarlıklara rağmen 16 Nisan Anayasa Referandumunda 23.777.091 seçmen “hayır” dedi. Yani yaklaşık 24 milyon insan Erdoğan’ı istemiyor. CHP akıllı ve mantıklı muhalefet hamleleriyle “hayır” diyen MHP, İyi Parti ve HDP taraftarlarını da peşine takabilir. Ama böyle bir vizyon yok. CHP’nin her türlü kanun dışılık ve skandal için standart bir açıklama ‘paket’i var:
CHP’NİN YAPTIĞI 7 MADDE
CHP, ara sıra basın toplantısı yapıyor ve şunları diyor:
1- Ama bu doğru değil, buna meydan vermeyeceğiz!
2- Bunların hukukun gereği olmadığını düşünüyoruz.
3- Yargı bunun üstüne gitmeli.
4- Saldırıyı kınıyoruz, topluma cesaret vereceğiz!
5- Bu işe şaibe bulaşmıştır.
6- Gök kubbeyi dar ederiz!
Ve en kritik hamle:
7- Yapılanlardan üzüntü duyuyoruz.
CHP’NİN YAPMADIĞI 7 MADDE
1- 16 Nisan Referandum’unda apaçık sandık yolsuzluğu yapıldı. Seçmenler protesto için o gece sokağa çıktı. Kılıçdaroğlu olanları evinde izledi. Oysa binlerce kişi Yüksek Seçim Kurulu’nun önünde çadır kurup eylem yapsaydı en azından Referandum yenilenirdi. CHP “atı alan Üsküdar’ı geçerken”, bir kenarda bekledi, seçmenlerin sandık yolsuzluğunu hazmetmesini bekledi.
2- Adalet yürüyüşü yarım bırakılmış bir eylemdir. CHP milletvekili Enis Berberoğlu serbest bırakılana kadar eylem devam edebilirdi. Eylemciler 1 hafta Maltepe cezaevi önünde bekleseydi, Saray olaylar büyümesin diye Berberoğlu’nı tahliye ederdi. (Dar ve sınırlı bir katılımla yapılan Adalet Yürüyüşü’nün Saray’ın kimyasını nasıl bozduğunu hatırlayalım.)
3- CHP lideri Kılıçdaroğlu geçen hafta canlı yayında tam yolsuzlukları açıklayacakken TRT keyfi bir kararla yayını kesti. CHP bu keyfiliği normal karşıladı. Oysa “Yolsuzluklar açıklanırken yayın kesmek” neymiş diye TRT’ye haddini bildirme eylemleri yapılabilirdi. Milletvekilleri TRT’yi basabilirdi. Özür dileyene kadar 10 milletvekili TRT kapısında kamp kurabilirdi, stüdyoları işgal edebilirdi.
Sadece sadece TRT değil. NTV, Habertürk ve CNNTürk kanalları da yolsuzluk suçlamalarını sansürledi. Her bir kanalın önüne 5-10 bin protestocu yığılsaydı bir daha sansür yapabilirler miydi?
12 MİLYON SEÇMEN OLDUĞU YERDE ZIPLASA!
4- CHP’nin 12 Milyon seçmeni var. Bunlar olduğu yerde zıplasa Saray’ın sütunları çatlar. CHP bu seçmenin yüzde 10’unu bile mobilize edemiyor. Sadece 1 milyon kişiyi protesto için sokağa dökse, Erdoğan Saray’da oturamaz. (Erdoğan’ın zihninde bir travma oluşturan, hâlâ her gece kâbusu olan Taksim’le sınırlı Gezi eylemlerini hatırlayalım.)
5- Tüm medya Saray’ın emrinde. Erdoğan ve AKP’nin yolsuzlukları halka ulaşmıyor. CHP bu konuda ilkokul 4 düzeyinde basitçe anlatılmış milyonlarca doküman, broşür, sosyal medya çalışması, reklam ve Youtube materyali hazırlayabilirdi. Facebook ile köy kahvelerinden dağdaki çobanlara kadar herkese ulaşabilirdi. Şehir merkezlerine “Muammer Güler yolsuzluk showroom”ları kurulabilir. Buralarda yolsuzluklar anlatılır, gelenlere Egemen Bağış ayakkabı kutuları, Zafer Çağlayan saatleri, RTE kelepçeleri hediye edilir. “Yolsuzluğa hayır” kağıt şapkaları, tişörtler dağıtılabilir. Yoksul halka hitap eden sloganlı montlar, paltolar, ayakkabılar… İnsanlar böylece gezip ses ve görüntülü olarak AKP icraatlarını öğrenebilir.
6- Susurluk’ta her gece belli bir saatte tencere-tava, ışık söndürme eylemleri ve yürüyüşleri yapılmış çok etkili olmuştu. Benzer protesto biçimleri geliştirebilirdi.
7- Ve tüm bunlar yapıldığı halde boğazına kadar yolsuzluk ve rüşvet bataklığına batmış bir iktidar hala yerinden kımıldamıyorsa yapılacak tek şey onurlu bir şekilde sine-i millete dönmek, Meclis’ten çekilmektir. Meclis’te kalmak iktidarın suçlarına ortak olmaktır, AKP’ye meşruiyet kazandırmaktır.
Bir futbol maçındasınız. Karşınızdaki takım hakemi rehin almış. Elle gol atılıyor, kornerler penaltı kabul ediliyor; hakem attığınız golü saymıyor, ters bakana sarı kart, kaleye yönelene kırmızı kart veriyor… Ne yaparsınız? Sahada durmaya devam ederseniz karşınızdaki takıma meşruiyet kazandırırsınız.
ÇANLAR ARTIK CHP İÇİN ÇALIYOR!
CHP bu eylem ve icraatları gerçekleştirmek zorunda. Bunları yapmaması Saray’a üstü örtülü bir destek anlamına geliyor. Teşekkürü hak ediyor. Ama şimdiden sonra bu da CHP’yi kurtarmayacak.
Kılıçdaroğlu başta olmak üzere 46 CHP milletvekili hakkında fezleke hazırlanması, PM üyeleri için soruşturma açılması Saray’ın niyeti hakkında “açık ve seçik” fikir veriyor.
Hiçbir diktatörlük hakimiyet alanında demokrasi adacığı istemez.