CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu, medyanın tek sese emanet edilmesinin teklif dahi edilemeyeceğini söyleyerek, "Medyanın siyasi, ticari rakipleri imha silahı olarak kullanılması, dağdaki terörle kıyaslanacak kadar acımasız yöntem tercihidir, terör suçudur." dedi. "Hükümet medyasını besleyen kirli havuzun hortumları kesilmelidir" diyen Berberoğlu, medyanın siyasilerin değil, okur ve izleyicinin beğenisini kazanmak amacıyla rekabete girmesi gerektiğini vurguladı.

CHP Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a YSK ve RTÜK cevabı geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) bazı kanallara yanlı yayınları nedeniyle kestiği cezaları eleştirdiğini hatırlatan Berberoğlu, Erdoğan'ın "Gönlüm kimi istiyorsa yayınlarım, ister çıkartırım, ister çıkartmam" ifadesiyle YSK'yı yandaş kanallara kesilen cezadan vazgeçme çağrısında bulunduğunu kaydetti. Erdoğan'ın hükümete de "Özel TV'lere artık böyle uygulama yapılmaması" talimatını vererek acil, yeni yasal düzenleme talep ettiğini ifade eden Berberoğlu, "Cumhurbaşkanı'nın ifadesinde geçen 'düpedüz sansürdür' sözcükleri yerinde kullanılmamış olsa da, umut verici bir başlangıç olarak kabul edilmelidir. Çünkü kendisini Anayasa'nın dahi üstünde gören bir zihniyetin canı böyle yanmışsa, tarafsız ve/veya muhalif medyaya dönük baskı ve sansürü açıkça tartışmaktan kaçınmak, kaytarmak artık mümkün değildir." dedi.

'EĞER SAYIN CUMHURBAŞKANI SANSÜR GÜNDEMLİ BİR TARTIŞMA AÇMAK NİYETİNDEYSE…'

Yine RTÜK üyelerinin tespitlerine göre, TRT haberleri'>TRT Haber'in seçimden önce bir ayda siyasi konuklarının toplam sayısının 57'yi bulduğunu kaydeden Berberoğlu, "Bu konukların 55'i AKP'den seçildi. CHP'den ve MHP'den sadece birer konuk TRT Haber'in bir aylık yayınında ekrana çıkma fırsatı yakaladı. Bu rakamların ortaya koyduğu sansür dünya medyasında eşine benzerine az rastlanan şiddet ve boyuttadır. Dolayısıyla eğer sayın cumhurbaşkanı sansür gündemli bir tartışma açmak niyetindeyse, işe kamu ihale ve bankaları ile beslenen yandaş kanalların yayın politikalarından başlamak faydalı olduğu kadar zorunludur." dedi.

'MEDYANIN TEK SESE EMANETİ KABUL EDİLEMEZ, TEKLİF DAHİ EDİLEMEZ'

Siyasi fedailiğin medya mesleğinin fıtratına aykırı olduğunu kaydeden Berberoğlu, "Medya özgürlükler sayesinde var olur, sorumluklar sınırları dahilinde çalışır. İşte bu sebeple özgür ülkelerde medya, yasama, yürütme ve yargı erkleri ile birlikte ve hatta eşit önemde, 'Dördüncü Kuvvet' tanımı ile anılır. Yasama ve yargının, yürütmenin tek bir makamının güdümüne girdiği ülkemizde medyanın işlevini koruması hayati önemdedir. Medyanın tek sese emaneti kabul edilemez, düşünülemez, teklif dahi edilemez." ifadelerini kullandı.

'HÜKÜMET MEDYASINI BESLEYEN KİRLİ HAVUZUN HORTUMLARI KESİLMELİDİR'

Berberoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Tek yanlı yayınlar, izleyici ve okurun haber alma özgürlüğüne sansürdür. Medyanın siyasi, ticari rakipleri imha silahı olarak kullanılması ise dağdaki terörle kıyaslanacak kadar acımasız yöntem tercihidir, terör suçudur. Peki ne yapılmalıdır? RTÜK cezalarının altında AKP'li üyelerin tamamının yer aldığı unutulmamalıdır. Ama yasal olsa da, medya organlarının yayınları nedeniyle ceza almasına karşı çıkılması doğaldır. Bu yayınların sebebi üzerine niyet okuma gayreti de abestir. Bence izlenecek yol bellidir: Hükümet medyasını besleyen kirli havuzun hortumları kesilmelidir. Yandaş gazeteler, rakipleri gibi gerçek satış ve ilan gelirleri ile yaşamaya alışmalı, yandaş kanallara kamu bankaları ve kamu müteahhitlerinin etkinlik, tiraj ve ratingle bağdaşmayan ölçüsüz desteği son bulmalıdır. Haksız rekabet önlenmeli, medya siyasilerin değil, okur ve izleyicinin beğenisini kazanmak amacıyla rekabete girmelidir."

'AKP'YE 105 SAAT, CHP'YE 3, MHP'YE 2.5, HDP'YE İSE 1 SAAT'

Berberoğlu'nun paylaştığı ATV ve A Haber seçim yayınlarının partilere göre dökümü ise şu şekilde:
AKP: Ayrılan süre 105 saat. AKP'li konuk sayısı 177. Aleyhte yayın yok.
CHP: Ayrılan süre 3 saat 85 dakika (87 dakikası aleyhte yayın). CHP'li konuk sayısı 4.
MHP: Ayrılan süre 2 saat 29 dakika (60 dakikası aleyhte yayın). MHP'li konuk sayısı 1.
HDP: Ayrılan süre 1 saat 9 dakika ( Tamamı aleyhte yayın). HDP'li konuk yok.

'HAVUZ MEDYASI 26. DÖNEMDE DE TBMM GÜNDEMİNDE OLACAK'

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Berberoğlu, "Recep Tayyip Erdoğan'ın saatlerce boy gösterdiği ATV ve A Haber'in Hükümet tarafından nasıl havuz medyası haline getirildiği geçen yasama döneminde olduğu gibi 26. dönemde de TBMM gündeminde olacaktır. Ama bu kanalların sermaye yapısı ile yayın çizgisi arasındaki irtibat aslında daha ilk bakışta, çıplak gözle fark edilecek kadar barizdir." ifadesini kullandı.
CİHAN