Engizisyon devrine mi geri döndük, bu ne irticadır?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Haziran 12 2017
Merhum Bekir Berk'in Bediüzzaman'ı ve Nur davasını savunmaları dönemin hakimlerini adalete sevk etmişti. Şimdi Bekir Berk'lerin elinde kelepçe varken adalet nasıl yerine gelecek? Ali Emir Pakkan merhumun savunmalarını yazdı
Engizisyon devrine mi geri döndük, bu ne irticadır?
Yıl 1964. 27 Mayıs kanlı darbesinin üzerinden sadece 4 yıl geçmiş. Yassıada’da başbakan ve iki bakanı idam eden heyet ödüllendirilmiş, önemli makamlara getirilmişler.

İşte o günlerde Yargıtay’da Nur talebeleri ile ilgili bir temyiz duruşması vardır. Avukatlar dışında kimsenin alınmadığı salonda Yassıada Mahkemesi’nin başsavcısı Ömer Altay Egesel mahkeme savcısıdır. Davanın avukatı, 40 dakika savunma yapar. Elindeki belgeleri sunar ve bunların zapta geçirilmesini ister. Bu talep Egesel’i kızdırır. İki eliyle masayı tutup yüksek sesle, “Neye güveniyorsun!” diye çıkışır. Avukat, duruşunu bozmadan çantasını alır ve içinden yanında sürekli taşıdığı kefenini çıkarıp masanın ortasına fırlatır ve: “İşte buna güveniyorum!” der. Bu cesur avukatın ismi Bekir Berk’tir.

Berk’in Risale i Nur talebelerinin avukatlığını üstlenmesi de ilginçtir. 1958’de Demokrat Parti iktidarının artık son dönemleridir. Ankara’da bazı Nur talebeleri gözaltına alınır. Suçları, bir bildiri hazırlayıp, bastırıp dağıtmaktır! Berk, Nur talebelerinin savunmalarını milletvekili Dr. Tahsin Tola’nın teklifi ile üstlenir. Ankara hapishanesinde Zübeyir Gündüzalp, Tahiri Mutlu ve diğer Nur talebeleri ile görüşür. Mahkemede neler yapacaklarını, nasıl ifade vermeleri gerektiğini anlatıp sorar; “Benim dediklerimi yaparsanız sizi bu hapisten kurtarırım. Ben sizi mi kurtarmaya çalışayım yoksa davanızı mı savunayım?” Aldığı cevap onu bütün davaların avukatı yapmaya yetecektir: “Bekir Bey, biz önemli değiliz, sen davamızı mahkûmiyetten kurtar o yeter! Davamızın beraat etmesi uğruna biz hapiste kalmaya razıyız.”

Nitekim, avukat Bekir Berk’in savunduğu Ankara davasındaki Nur talebelerinin hepsi beraat eder. Daha sonra Bediüzzaman, Berk’e hem Ankara’da hem de İstanbul’da vekaletname verir.

1926 yılında Ordu’da doğan Berk, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1951 Şubat ayında mezun olur. Avukatlık stajını İstanbul’da tamamladıktan sonra İstanbul Barosu’na

Bu haberler de ilginizi çekebilir