İstanbul Adalet Sarayı önünde görüntü almak isterken engellenen gazeteciye, 'hakaret' iddiasıyla 7 bin lira adli para cezası verildi. İki ayrı bilirkişinin muhabir lehine verdiği raporu dikkate almayan mahkeme, engellediklerini kabul etmelerine nağmen güvenlik görevlilerine beraat ettirdi.
İstanbul Adalet Sarayı'nda eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un adliyeye girişini görüntülemek isterken güvenlik görevlilerinin basın mensuplarını sert bir müdahaleyle engellemeleriyle ilgili davada karar çıktı.
İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya şikayetçi sanık Cihan muhabiri Osman Arslan ile yine şikayetçi sanık olan özel güvenlik görevlisi Azim Güner katıldı. Diğer sanık özel güvenlik görevlisi Kürşat Yıldırım ise katılmadı.
Hakim Gülhan Kıtay, Cihan ve diğer haber ajansının olay anında kaydettiği görüntülerin dökümlerinin yapıldığı bilirkişi raporunun geldiğini belirtti.
Rapora karşı sanık Osman Arslan, "Çözümlemede hakaret ettiğime dair bir ifade yok, iddialarımı doğruluyor." dedi. Diğer sanık Azim Güner ise rapora karşı diyeceği bir şey olmadığını kaydetti.
Daha sonra olay yerinde bulunan başka bir güvenlik görevlisi tanık olarak dinlendi. Savcılığın talebi üzerine basını engellediklerini itiraf eden tanık, Arslan'ın güvenlik görevlilerine hakaret ettiğini ileri sürdü.
Tanık beyanına karşı Cihan muhabiri Osman Arslan, "Tanık engellediklerini itiraf etti. Hakaret ettiğim konusunda ise bilirkişi dökümü dosyaya kondu. Kelime kelime çözülmüş ve söylediğim iddia edilen hakaret ifadesi yok. Her şey ortada." dedi.
Sanık Azim Güner de tanığın ifadelerine bir şey demeyeceğini, kendilerinin talimatları yerine getirdiklerini ifade etti.
İKİ BİLİRKİŞİ RAPORU DA CİHAN MUHABİRİ LEHİNE
Dosyayla ilgili mahkeme iki kez bilirkişi raporu istemişti. İlk rapor adliyenin güvenlik kamerası görüntülerinin incelenmesi üzerine. Ses kaydı bulunmayan bu görüntülerle ilgili bilirkişi raporunda özel güvenlik görevlilerinin Cihan muhabirini engelledikleri açıkça ifade edildi.
İkinci rapor ise hem Cihan muhabiri Osman Arslan'ın hem de bir başka haber ajansının olay anında kaydettiği görüntülerle ilgili. Her iki görüntüdeki seslerin çözümünün yapıldığı raporda arbede anında taraflar arasında yaşanan sözlü tartışma yer alıyor. Sanık güvenlik görevlilerinin duruşmada, arbede anında geçtiğini belirttikleri diğer ifadelerin hepsi görüntülerde ve çözümlerde mevcut iken iddia ettikleri hakaret cümlesinin olmadığı net bir şekilde anlaşılıyor.
Cihan muhabiri Arslan, duruşmada bunları vurgulamasına rağmen mahkeme, hakaret suçunun sabit olduğu gerekçesiyle önce 365 gün adli para cezası verdi. Suçun alenen işlendiğini belirten hakim, 425 güne çıkardı. Arslan'ın geçmişi ve yargılamayı kolaylaştırıcı tavrı gerekçesiyle 354 güne indirdi. Mahkeme, günlüğü 20 liradan Arslan'a 7 bin 80 lira adli para cezası verdi.
Arslan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istemediği için bu madde uygulanmadı. Bu nedenle Arslan'ın temyiz hakkı bulunuyor.
Karara tepki gösteren Osman Arslan, "Hakim 'sana direnmeden beraat veriyorum, hakaret suçun sabit, para cezası verdim' deyince gülmemek için kendimi zor tuttum. Görüntüler ortada, çözümler ortada. Hakim ya raporları incelemedi ya da bir kastı var. Görüntülerde de raporda da kim kime ne demiş hepsi kelime kelime çözülmüş. Güvenlikçilerin iddia ettiği hakaret cümlesi hiçbir yerde yok. Zaten öyle bir ifade de kullanmadım. Hakim sadece sanıkların iddiası üzerine karar verdi." dedi.
Güvenlikçilerin engellediklerini itiraf etmelerine, görüntülerde ve raporda da bunun net bir şekilde anlaşılmasına rağmen diğer sanıklara beraat verilmesini de eleştiren Arslan, kararı temyiz edeceğini ifade etti. Arslan, iç hukuk yollarının aleyhine neticelenmesi durumunda AİHM'ye başvuruda bulunacağını kaydetti.
Başbuğ'un adliyeye girişi sırasında bina dışında görüntü almak isteyen basın mensuplarına güvenlik görevlileri müdahalede bulunmuştu. Diğer ajans ve gazete muhabirlerine kısa süreli müdahale eden güvenlikçiler Cihan muhabirine ise sert bir şekilde müdahale etmişti. Diğer gazeteciler Başbuğ'un adliyeye girişini görüntülerken Arslan'ın görüntü alması engellenmişti.
Tarafların şikayeti üzerine dava açılmıştı. Arslan hakkında, hakaret ve direnme suçundan, güvenlik görevlileri hakkında da iş ve çalışma hürriyetini engellemeden cezalandırılmaları talep edilmişti.
CİHAN