ABD’de 7 Kongre üyesi ve 3 Senatör, NBA Komiseri Adam Silver’a yazdıkları ortak mektupta NBA’in ÇKP ile olan ilişkisinden derin endişe duyduklarını belirterek Çin’in NBA’de alınan birçok kararda kilit rol oynağı eleştirisinde bulundu. Enes Kanter Freedom’ın Çin’i eleştiren ifadelerinden sonra NBA kariyerinin hızlı bir şekilde sona erdirilmesini, ÇKP’nin NBA üzerinde ne kadar büyük bir etkisi olduğunun göstergesi olduğunu ifade ettiler.
Mektupta, NBA’de çok uzun yıllardır insan hakları ihlallerine karşı mağdurların sesini duyurmaya çalışan Enes Freedom’un ÇKP’yi eleştirmeye başlamasının ardından NBA’in oyuncunun ifade özgürlüğünü artık eskisi kadar savunmadığına dikkat çektiler. NBA’in ÇKP tarafından işlenen korkunç insan hakları ihlallerini görmezden gelmeye devam ettiği eleştirisinde bulundular. Mektupta, “Devam eden insan hakları ihlalleri için ÇKP’ye karşı durmak yerine NBA, kötü niyetli bir rejimin siyasi tercihlerinin NBA’ye müdahale etmesine, çalışanlarını ve oyuncularını susturmasına izin vermeye devam ediyor” denildi.
Çin Komünist Partisi’nin Nisan 2017’den bu yana bir milyondan fazla Uygur, etnik Kazak, Hui ve diğer Müslüman grupların üyelerini Sincan eyaletindeki toplama kamplarında zorla gözaltına aldığı, bu kişilerin zorla kısırlaştırma, cinsel istismar, tecavüz ve zorla çalıştırma dahil olmak üzere fiziksel ve psikolojik istismarlara maruz bıraktığı mektupta açıkça ifade edildi. Nike, Adidas ve Microsoft da dahil olmak üzere NBA’in ana sponsorlarının çoğunun bazı ürünlerinin zorla çalıştırılan Uygurlar tarafından üretildiği belirtildi. NBA’in, Çin’de yaşanan insan hakları ihlallerine karşı durmayı reddedenler arasında en kötülerden biri olduğu vurgulandı.
Enes Kanter: Konuşmanın, sınırı aşmak olduğunu hiç düşünmedim
TR724'te yer alan habere göre Enes Freedom, mektubu sosyal medya hesabından paylaşarak şu açıklamada bulundu: “Ailem elimden alındı, 8 yıl oldu. NBA, Türkiye’deki insan hakları ihlallerine karşı verdiğim mücadelede en büyük destekçimdi. NBA’de yeni bir yuva buldum. Ama son 6 ayda çok yalnız bırakıldım, konuşmanın sınırı aşmak olduğunu hiç düşünmedim.”
“NBA’de bulduğum aileyi seviyorum ama NBA’deki kardeşlerimin bana ulaşmakta tereddüt etmelerindeki korkuyu görmek beni derinden üzüyor. Her şey yolunda, yine de hepinizi seviyorum. Amerika’nın inşa ettiği şeyin kontrolünü ele geçirmeye çalışan ÇKP’ye karşı mücadelemizde güçlü durmalıyız. Empati anahtardır. NBA’deki tüm kardeşlerime ve dünyadaki tüm sporcu arkadaşlarıma soruyorum, anneniz, babanız, kız kardeşiniz, karınız veya kızınız Çin’de o toplama kamplarında olsaydı ve her gün işkence ve tecavüze uğruyor olsaydı yine de sessiz kalıp parayı seçer miydiniz?”