Ener'in cezaevindeyken evlendiği eşi Recep Kılınç da bugün Yeni Asya gazetesine mektup yazarak hem destekleri için gazeteye teşekkür etti, hem de eşinin görüşlerini paylaşarak ‘o bebekler hür olmadan iyi olmayacağız’ dedi
Yeni Asya'da yayınlanan mektup şöyle:
Yeni Asya ailesine teşekkür ediyorum
357 gündür bütün gündüzler bize geceydi. Elhamdülillah sabırla vermiş olduğumuz mücadele neticesinde güneş bizim yuvamıza da doğdu.
Kâbusun başladığı ilk geceden itibaren eşimin yanında olduğumu ve tahliye olduğu gün onu kapıda bekliyor olacağımı söylemiştim. Rabbimiz bize zulüm altında da olsa evlilik akdini imzalamayı nasip etti. “Anne babasız acı nikâh” başlığıyla çıkan haberlerle geçen onca zorlu zamandan sonra ‘Tahliye Sevinci’ manşetimizi ve “o bebekler de çıkınca sevineceğim” manşetimizi bizlere gösteren Allah’ımıza hamd olsun.
357 günün sonunda kapıda eşimin tahliyesini tarifi mümkün olmayan bir sevinç- le beklerken bundan önce olduğu gibi yine o gün de yalnız değildik. O kara geceden beri desteklerini esirgemeyen başta Ülker Yılmaz Caba Hanım gibi diğer hanım kardeşlerimiz de kapıdaydı. Kocaman bir aile olduğumuzu tarihe not düşüren gazetemiz idarecilerinden Mustafa Döküler Ağabey, vakfımızdan İbrahim Şencan Ağabey de soğuk, ama bizler için sımsıcak olan 20 Şubat akşamında Yeni Asya’yı temsilen yanımızdaydı.
Eşimin tahliye kararını paylaştığım ilk isim ise eşimi kendi evlâdından ayırmayarak seven, 1 Mart’tan bu yana eşime ve bütün masumlara günde en az beş vakit duâ eden Kâzım Güleçyüz Ağabey idi. Duruşma salonundan çıkar çıkmaz anneme babama dahi haber vermeden önce ilk kendisini aradım ve heyecandan konuşamaz bir haldeyken tahliye haberini verdim. Eşim 357 günlük tutukluluğu boyunca Kâzım Ağabeyin “o-nur’umuzu çiğnetmeyiz” sözlerinin kendisini mutlu ettiğini ve güç verdiğini söylüyordu. Bu destekler ve duâlar bizlere de güç oldu. Kâzım Ağabey bu zulmü ve eşimin masumiyetini her fırsatta dile getirerek tarihe geçirdi. Ben de gazetemiz vesilesiyle başta Kâzım Ağabey olmak üzere çizgileriyle hislerimize tercüman olan İbrahim Özdabak Ağabey’e ve bizlere duâ eden bütün Yeni Asya okurlarına teşekkür etmek istiyorum. Sadece eşimi değil bütün mazlûmları, cezaevindeki anneleri, ceza evindeki bebekleri, ceza evindeki hasta ve yaşlı insanları unutmayarak korkmadan onların sesi olan Yeni Asya’ya teşekkür ediyorum.
Eşim tahliye olduğu ilk andan beri cezaevindeki bebeklerden bahsediyor ve her fırsatta ‘o bebekler de hür olmadan iyi olmayacağım’ diyor. Evet: bizler de Yeni Asya ailesinin bir ferdi olarak ‘o bebekler hür olmadan iyi olmayacağız.’ Cezaevlerinde zulüm gören masum anneler tahliye olana kadar iyi olmayacağız.
Şimdi bizim yuvamıza güneş doğdu elhamdülillah. Fakat cezaevindeki son masum insan da oradan çıkana kadar eşim de ben de iyi olmayacağız. Sadece eşim adına değil bütün mazlûmlar adına sizlere teşekkür ediyorum, selâm ve duâ ile.
