Buna göre Türkiye’de 3 milyon 635 bin Suriyeli var. 2017’de ‘Hiçbir şekilde dönmem’ diyenlerin oranı yüzde 16.7’ydi, iki senede yüzde 51.8’e çıktı. Yüzde 60’ı ‘Suriye’de savaş biterse, istediğimiz bir hükümet kurulursa dönerim’ diyordu, bu oran yüzde 30’a düştü.
Türk Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Murat Erdoğan, Türkiye’de yaşayan mülteciler üzerinde bugüne kadar yapılmış en kapsamlı araştırmanın sonuçlarını Meclis Göç ve Uyum Alt Komisyonu’nda paylaştı.
Prof. Dr. Erdoğan’ın henüz yayınlanmayan 2019 saha araştırmasından Meclis’te açıkladığı veriler ve analizleri şöyle:
“Son 3 araştırmada Suriyelilerin mutluluklarının arttığını görüyoruz. 2017’den 2019’a kadar kendilerini çok daha iyi ve güvende hissettiklerine dair bir algı çıkıyor. 2017’de ‘Hiçbir şekilde dönmem’ diyenlerin oranı yüzde 16.7’ydi, iki senede bu oran yüzde 51.8’e çıktı. Olağanüstü yüksek bir dönüşüm. ‘Suriye’de savaş biterse, istediğimiz bir hükümet kurulursa dönerim’ diyordu yüzde 60’ı, bu birdenbire yüzde 30’a düştü.
Kendi ülkelerinden umutlarını kestikleri çok net görülüyor. Türkiye’de bir gelecek öngörüsü yoğun biçimde var. ‘Dönmeyi planlıyorum’ diyenlerin oranı yüzde 6.8.
Ayrımcılık yüzde 25’ten 21’e düştü. Kamu hizmetlerinden memnuniyet de artıyor. Her geçen gün çifte vatandaşlık isteyenlerin oranı düşüyor, sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı istiyorlar.
‘Türk toplumu ne düşünüyor çok farkında değiller aslında’
Suriyelilerle ilgili bütün veriler gayet pozitif. Kültürel olarak bize daha yakın olduklarını kabul ediyorlar. Niye? İki sebebi var. Bir: Türk toplumu kendisine sorduğunuzda çok şikâyet ediyor ama aktive etmiyor bunu, yani pasif bir direniş var. İki, daha önemlisi: Suriyeliler kendi sosyolojik gettolarını oluşturdular. Türk toplumu ne düşünüyor çok farkında değiller aslında.
‘Türk toplumunun elini ayağını öpmek lazım’
Türkiye’nin göçle imtihanından söz edeceğim. Türk toplumunun elini ayağını öpmek lazım, olağanüstü bir dayanışma gösterdiler.
Bazen bir romantizm görüyorum. Hani iktidar, Suriye’de savaş biterse her şey çözülecek diye bakıyor, muhalefet gidip Esad’la öpüşürsek sorun çözülecek diye bakıyor. Bence bunun dışında başka bir sosyolojik noktaya geldik. Çok önemli bir husus, Türkiye’nin kendi iç göç dinamiği olağanüstü yoğun. Yılda ortalama 3 milyon vatandaş başka ile göç ediyor, sürekli. Bunun Türk toplumunun sonradan geleni kabulünü kolaylaştırdığını düşünüyorum.
‘Her geçen gün ne yazık ki sosyal mesafe açılıyor’
İstanbul’da sadece Esenyurt’ta 220 bin mülteci yaşıyor. Almanya’da 530 bin, İsveç’te 130 bin Suriyeli var, onun dışında hiçbir ülkede 50 binden fazla Suriyeli yok. Toplumun buna hiç tepki vermemesini beklemek absürt olur. 2014’te Türk toplumunun yüzde 70’i ‘Biz kültürel olarak aynı değiliz’ diyordu. Bu oran yüzde 82’ye çıktı.
Her geçen gün ne yazık ki sosyal mesafe açılıyor. Korkarım daha yükselecek görünüyor. Türk toplumunun kaygısının arttığını görüyoruz.
'Artık Türkiye’de köklendiler, dönebilecekleri bir ülke yok'
İşin sosyolojisi değişti, Türkiye’deki Suriyeliler artık Türkiye’de köklendiler, dönebilecekleri bir ülke yok. Almanya’daki Türklerin dönecekleri ülke vardı, yine dönmediler, 60 senedir oradalar. Buraya 12 yaşında gelen çocuk 10 sene sonra 30 yaşına gelecek, nereye gidiyor? Yani daha gerçekçi bir noktaya gelmemiz lazım. Şu an iç içe yaşıyoruz, kampların oranı yüzde 1 bile değil. Dolayısıyla kesinlikle başarı var, yani bu bir mucize aslında; çok daha vahim şeyler yaşanıyor olabilirdi. Anadolu insanının o açıdan olağanüstü ferasetli davrandığını düşünüyorum.
400 bini eğitim dışında
Bu ülkede Suriyelilerin 600 bin civarında bebeği oldu. 680 bin çocuk, Türk okullarına gidiyor, Türkçe öğreniyor. 400 bin çocuk eğitim dışında. Sınırdan geçiş neredeyse tamamen durdu. Doğan çocuklar üzerinden hayat devam ediyor, ortalama 100 bin çocuk doğuyor, geçen seneki sayı 103 bin.
12 yaş, 13 yaş, 14 yaş, 15 yaş, 16 yaş gruplarında da yoğun çalışanlar var.
'Kadın çalışma oranı çok düşük, yüzde 6’larda'
Kadın çalışma oranı çok düşük, yüzde 6’larda. Yüzde 38’i, yani 1 milyon 300 bini aktif çalışıyor. Yeni bir yaşam kurdular, bu saatten sonra Suriye’de olup biten onları ilgilendirmiyor. Suriyelilerin milli gelire katkısı 75 milyon dolarmış. Ama 680 bin çocuğun Türkiye’ye yıllık eğitim maliyeti 680 milyon euro.
Siyasi hak verilsin mi?
Toplumun artık yüzde 90’ı Suriyelilerin en az yarısının Türkiye’de kalacağına inanıyor. ‘Suriyelilerle huzur içinde bir arada yaşayabilir miyiz?’ sorusuna, gayet net yüzde 75’i ‘Hayır’ diyor. Suriyelilere siyasi haklar verilmesini herkes reddediyor. Ortalama yüzde 87. Parti analizinde, AK Partililer bile yüzde 80 civarında ‘Siyasi hak verilmesin’ diyor. Suriyelilere verilen en büyük destek siyasi parti bazlı HDP’lilerden geliyor. AK Parti ile HDP bir tarafta, Suriyeliler konusunda MHP, CHP, İYİ Parti diğer tarafta. ‘Suriyeliler Türk toplumunun en önemli kaçıncı sorunudur?’ diye sorduğumuzda ortalama 3.3 çıkıyor. Türk toplumunun yüzde 27’sine göre Türkiye’nin en önemli sorunu Suriyeliler. Her halükârda Türkiye’nin ilk 3 sorunu arasında görünüyor."