Cemil Bayık Hakan Fidan’ın kendilerine “Paris cinayetlerini MİT’in yaptığını kabul ettiğini, MİT içindeki Ulusalcı veya Cemaatçi odakların yaptığını” söylediğini açıkladı.
Fransızlar Türkiye’ye Ö.Z.G’nin üzerinden çıkan telefonlar, telefon numaraları ve bu telefonlarla irtibatlı Türkiye’ye kayıtlı numaraları verdi ama olayda bu kadar net somut bilgiler olmasına rağmen, olayın üzerinde bir yıl geçti ve halen cinayete azmettirenlerle ilgili Ankara’daki soruşturmada bir neticeye ulaşılmadı. Fransızlar Türkiye’nin kendilerine tatmin edici cevap vermediğini açıkladı. Yani Türkiye tarafı cinayetin çözülmesini istemiyor.
Fransızlara ketum Hakan Fidan’ın dili PKK’ya gelince nasıl çözülüyor? Amaç belli, cinayeti Gülen Cemaati’nin üstüne atıp sorumluluktan sıyrılmak.
Hatırlayın Paris cinayetlerine ilişkin internete bir ses kaydı bir de belge sızdı. Medyada yer alan bilgilere bakılırsa Fidan PKK liderlerine “bizim resmî kâğıtlarımız kullanılmış, kurum içerisinde kurum teknolojisiyle üretilmiş belgeler var” demiş. Sanki çocuk kandırıyor.
Oysa o belge 18 Kasım 2012’de düzenlenmiş. Yani cinayetlerden iki ay öncesine ait bir belge. Bu tarih G’nin Ankara’ya geldiği tarihle örtüşüyor. Ayrıca belgenin üstünde “O.Y, U.K.A, S.A. ve H.Ö.” isimleri var. İsimlerden birine ait paraf ve iki farklı el yazısı var. Yani isteyen o belgenin kime ait olduğunu beş dakikada bulur.
Belgenin üstünde el yazısı olmasına rağmen iki yıldır MİT o el yazılarının kime ait olduğunu bulmadı çünkü kime ait olduğunu biliyorlar. Bilmeyenlere de ben söyleyeyim: O belgede yer alan isimler öyle sıradan isimler değil. Bizzat bölücü terör masasına bakan isimler ve çözüm sürecinin altyapısını hazırlayan isimler. Kimse kimseye masal anlatmasın. O isimlerin içinde Ö.G’nin yayınlanan ses kaydında yer alan isimler de aynı olabilir. Kriminal laboratuar incelesin görelim kim kimmiş. Neden o ses kayıtları inceletilmiyor? Çünkü konuyu kapatmak istiyorlar. Oklar yukarıyı, çok yukarıyı gösteriyor…
O el yazılarının birinin MİT’te çözüm sürecinin koordinasyonunu yapan kişiye ait olduğu belirtiliyor. Değilse en azından o belgede ismi olanların el yazılarıyla o belgedeki kişilerin isimleri neden karşılaştırılmadı?
(...)